Mustafa PAÇAL
Hukuk ve ekonomi alanlarından reform söylentilerine ilave olarak bu seferde yeni bir anayasa mavalı ortalıkta döndürülüyor.
Kulağa hoş gelmiyor değil aslında ama iktidarın “Allah bir” dediğine bile insanın inanası gelmeyince bu söylentilere “maval” demekten başka tanım bulunamıyor.
Orta yerde anayasayı paspasa çevirmiş bir iktidarın, pişkince kalkıp “yeni anayasa yapalım” demesinin akla getirdiği ilk çağrışım, “sen önce mevcut anayasanın hükümlerine saygılı bir iktidar olduğunu göster de, sonrada kalk yeni anayasa yapalım hakkını kendinde bul” demesi geliyor.
Uymadıkları anayasa,12 Eylül askeri darbesini yapan faşist generallerin seçtiği kurucu meclis tarafından hazırlanan ve herkesin susturulduğu ağır şiddet ve baskı koşullarında halka dayatılan 1982 anayasasıdır.
Acı olan ise o gün “hayır” oyu verdiğim bu anayasayı bugün arar olmamdır.
Sözün özü ise Ak Parti iktidarının darbe dönemlerini mumla aratır bir zulüm rejimi kurmuş olmasıdır.
Sahi siz, darbeci generalleri neden yargıladınız ve neden 12 Eylül darbesiyle hesaplaşmak istediniz?
Neden?
Neden bununla övündünüz ve bugün aklınıza, neden o günlerdeki söyledikleriniz ve yaptıklarınız gelmiyor?
Neden?
Oysa 2009 yılında yeni anayasa taslağı hazırlatarak sonradan bundan vazgeçmiş olsanız bile 2010 anayasa değişikliğinde getirdiğiniz değişiklikler bir umut yaratmıştınız.
Yaratılan bu umudun demokrasi ve özgürlükler alanında atılan adımlara ve işletilen AB süreciyle birlikte bakıldığında, Türkiye’nin artık geleceği iyi olan bir yola girdiği hakkında fazlasıyla umut verdiniz.
Halkın ve sivil toplum kuruluşlarının hemen çoğu bu sürece destek olmuştu. Sayısız kuruluş anayasa önerilerini meclise gönderiyordu.
Doğrudan yeni anayasa platformları kuruluyor ve hemen her gün bir yeni anayasa etkinliği yapılıyordu.
Cumhuriyet tarihi boyunca toplum kendisi için yeni anayasa yapma fırsatını ilk kez yakalamıştı.
Ama olamadı…
O momenti tekmeleyerek bir tarafa bilerek attınız.
Çünkü halkın kendi anayasasını kendi yapması sizi de, devleti de korkutmuştu.
Korktunuz yani…
Yüzünü medeniyete, batıya dönmüş hesap verebilir, şeffaf, gerçekten laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti oluruz diye korktunuz.
Demokratik bir anayasa, işleyen bir denge ve denetleme, bağımsız bir yargıya sahip ülkede istediğiniz gibi at oynatamayacak olmaktan korktunuz.
Devletin ve sizin meşrebinize ve işinize, tek merkezden yönetilen, otoriter bir sıkıyönetim ile ülkeyi çekip çevirmek ve istediğiniz gibi at oynatmak geldi.
Ne demokrasi, ne yargı, ne basın, ne muhalefet ve ne de itiraz edenin olmadığı dikensiz gül bahçesi istediniz.
Böyle bir zulüm rejimi iktidar sahibi olan sizlerin işine geldi.
Ancak bu rejim ne toplumun, ne ekonominin ve nede uluslararası ilişkilerin işine gelmedi.
Hatta bu durum başınıza bela oldu.
Şimdi yana yıkıla durumdan çıkmak istiyorsunuz ama nafile…
Çünkü bu durumdan çıkmak için önce bu zulüm rejiminin yaptığı haksızlıkları ve hukuksuzlukları ortadan kaldıracaksınız.
Örneğin Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala hakkındaki AİHM kararlarının kem küm etmeden uygulayacak ve bu insanları derhal serbest bırakacaksınız.
Haksız yere milletvekillikleri düşürülmüş vekillere meclis kapısını yeniden açacaksınız.
Görevden haksız ve hukuksuz yere aldığınız halkın belediye başkanlarını derhal göreve iade edeceksiniz.
Cezaevlerinde rehin tutulan siyasileri, gazetecileri serbest bırakacaksınız.
Örneğin Boğaziçi Üniversitesine atadığınız kayyum rektörü geri çekeceksiniz.
KHK ile mağdur ettiğiniz insanların özlük haklarını verecek ve işlerini iade edeceksiniz.
“işkenceye sıfır tolerans” diyorsanız devlet içindeki işkencecilerin yakasına yapışacak ve hesap soracaksınız.
Kabaca sıralamaya çalıştığım bu sorunların çözümü için adımlar atarsanız o zaman sizin yeni bir anayasa isteğinizin toplumda ve siyaset içinde bir karşılığı olur.
Ama sizin istediğiniz bu değil, hem de hiç değil…
Peki, bu değilse neden Ak Parti sözcüleri yeni anayasa diyor.
El cevap mevcut tek adam rejimini tahkim etmek istiyorlar.
Örneğin yeni anayasa ile AİHM defterini tamamen kapatmak isteyebilirler.
Yargı, medya ve sivil toplum kuruluşlarına tanınan ancak uygulanmayan kimi hakların üzerini çizebilirler.
Belediyelere sağlanan kimi yetkileri budayabilirler.
Anayasa Mahkemesinin elini kolunu bağlayan düzenlemeler yapabilirler.
Meslek kuruluşlarının hak ve yetkileri ile kurumsal varlıklarını dağıtabilirler.
Ak Parti sözcüleri yeni anayasa dediği zaman herkesin aklına mevcut zulüm rejiminden daha da beter rejimin kurulacağı geliyor.
Yani kısacası iktidarın yeni anayasa demesi yeni korkuları ve tehditleri çağrıştırıyor.
Sussalar daha iyi…
Yoksa bu ülkenin 1921 anayasasını bir kenar koyacak olursak yüzyıldan beri halkın kendi yapacağı bir anayasa sorunu hep ola gelmiştir.
Dip not: Prof.Dr Ayşe Buğra akademinin yüz akı ve bu toplumun onurudur.
Herkes haddini bilerek konuşmalı nokta…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2021
10.02.2021
13.01.2021
23.12.2020
7.02.2020
22.10.2020
12.10.2020
2.09.2020
26.08.2020
15.08.2020