Nuray MERT
İyi ki susmuş Davutoğlu, biraz daha zorlasalar, Davutoğlu’na “darbeci” diyecekler, “Almanya’nın, Amerika’nın adamı” demeye getirdikten sonra, ne yapacakları belli olmaz. Böyledir bu işler; bir kere yol açıldı mı, gerisi de öyle gelir; kimi çarpacağı belli olmaz, yani olur da, olmaz. Kendi partisi, kendi misyonları açısından “Davutoğlu’nun suçu ne” sorusuna verilen cevaplardan, aslında bildiğimizi teyit ediyoruz. Suçu, hatası, günahı şu Davutoğlu’nun: İtaat düzeyi yeterli olmamış, “sistem değişikliğinianlamamış”.
Doğrusu biz de “sistem değişikliği”ni anlamakta zorlanıyoruz; ortada önemli bir değişim var da onun herhangi bir “sistem” ile alakası yok. Zira tarif ettikleri herhangi bir sistem değil, “sistemsizlik”. Tarif edilen, tek adamın önderliğini hiçbir şeyin gölgelemediği bir keyfiyet ve mutlakiyet düzeni. Sayın Erdoğan bu “sistem”i, yıllar önce başbakanken 23 Nisan’da koltuğuna oturtulan 23 Nisan “çocuk başbakan”a bakın nasıl izah etmişti: “Artık başbakan sensin, ister asarsın, ister kesersin’! Zaman içinde anlaşıldı ki, başbakanlıkla ve hatta cumhurbaşkanlığı ile olmuyor, dahası başkanlık sistemi bile kafasına göre asmaya, kesmeye yetmiyor; “Türk tipi başkanlık” modeli işte böyle doğdu.
‘Doğu despotizmi’
Bu arada, bu “Türk tipi başkanlık”ın “Türklük”le ne alakası var, bilemiyorum. En çok Batılı oryantalistlerin, kafalarındaki muhayyel Doğu’ya uygun buldukları “Doğu despotizmi”ni çağrıştırıyor. Oysa, yıllarca oryantalizme karşı, “Bilmediğiniz Doğu’ya despotizmi yakıştırıyorsunuz” diye itiraz ettik, hâlâ ediyoruz; zira ne despotizm Doğu’ya mahsus, ne de tarif edilen despotluk düzeni ile herhangi bir yönetim uzun süre ayakta kalabilirdi. Doğu’nun temsilcisi sayılan Osmanlı devleti, “Doğu despotizmi” veya “Sultanizm” dedikleri şahsi ve keyfi yönetimle yönetilmiyordu, yönetilemezdi, o denli geniş bir coğrafyada, o denli uzun süre yönetimi mümkün kılan karmaşık bir siyasal-kurumsal yapıya dayalı bir siyasal düzen vardı. Ama belli ki, bizim İslamcılar da, “tarihsel miras”ı Batılı oryantalistler gibi, şahsi ve keyfi düzen sanıyorlar. Türk tipi başkanlık dedikleri oryantalistlerin kafasındaki, Doğulu toplumlara yakıştırılan keyfi idare. Tabii sadece o değil, aynı zamanda, yerli faşizmin özgün ismi Necip Fazıl başta olmak üzere, İslamcıların fikir babalarının “bize özgü”, bize lazım sandıkları ilkel siyasal tasavvurunun devamı.
Tam teslimiyet..
Kısacası, Davutoğlu’nun bile önünde engel olduğu düşünülen değişim, tam manasıyla bir keyfi idareye geçiş, “Allahüekber, Erdoğan rehber”den öteye gitmeyen bir tam teslimiyet çağrısı. Anlaşılmaz olan, neden hâlâ “Meclis’i, anayasayı, Yargıtay’ıDanıştay’ı, Sayıştay’ı vs. feshedelim; ne gerek var, en doğrusunu Reis bilir, kimse ona ayak bağı olmasın” demedikleri. Akıllarına gelmediyse ben hatırlatmış olayım, seslendirdikleri fikirler itibarıyla, yukarıda adı geçen ayak bağlarına hiç gerek yok, lüzumsuz vakit kaybı diyeceğim ama kimsenin ekmeğine mani olmak istemem. Ortada birtakım kurum ve kuruluşlar olacak ki, mevkiler, arpalıklar olsun, ikbal hevesleri canlı kalsın. Canlı kalsın ki, “Reis’e kim en sadık” ispat yarışı, “dava” adı altında yürüsün; yürüsün ki, tek adam bu hevesli omuzların üzerinde taşınsın.
Bilemiyorum, kendi anladığım kadarıyla durumu özetleyebildim mi? Siz buna bir de dış politikadaki son fren mekanizması sayılabilecek Davutoğlu da gittikten sonra, heveslenilen cengâver dış politika hayallerinin gerçekleştirilme çabasını da ekleyin (Bu arada, bakar mısınız, ne günlere kaldık, Suriye’de en cengâver politikaların öncüsünü bile fren sayar olduk). Özel Kuvvetler’in Suriye içine sızma müjdesini de aldık, bakalım devamı nasıl gelir. Siz buna bir de, Davutoğlu’nun bile pasif sayıldığı Kürt politikasının ne ölçüde sertleşeceği konusunu ekleyin. Göreceğiniz Türkiye filmini, şiddet içerdiği için 18 yaşın altındakilere seyrettirmeyin.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
11.11.2024
14.06.2024
5.05.2024
6.11.2023
14.10.2023
2.10.2023
24.09.2023