Nuray MERT
Düne kadar başörtülü kızların üniversiteye girmesine bile tahammülü olmayanların baş ‘halkçı’, ‘hakkaniyetli’ geçindiği bir devirde, bu yöndeki özgürlükçü adımlar çok şükür artık kıyamet koparmıyor, umarım devamı da gelir ve nihayet hukuk camiası da bu özgürlükle tanışır.
Doğrudur, bazıları, zamanında hakkaniyet ölçüsü nedeniyle değil, ‘hayatın gerçekleri’ icbar edince özgürlüklere sahip çıkmak durumunda kalır, bence hiçbir sakıncası yok. Ama, şu ‘baş halkçılık’ ve özellikle ‘kültürel değerlere saygı’ meselesi, iktidar sevicilikten kaynaklandığı ölçüde, ucuz popülizme kayıyor, işin burası hiç de hayırlı değil. Bir kere, dini özgürlükler ve kültürel değerler meselesi aynı şey değil, bunu bir yana not edelim. İnsanların inançlarına göre yaşama özgürlüğü bir hak, hakkaniyet meselesi, ‘kültürel değerler’ ise başka bir mesele. Kuşkusuz yerel/kültürel değerleri ciddiye almak, toplumsal barış açısından önemli, ancak ‘kültür’ dediğimiz mesele, her zaman sosyolojik olan ile örtüşmek durumunda değil. Tam da bu nedenle, eğer sahiden böyle bir derdimiz varsa, ‘tarihimiz, kültürümüz’ diye tedavüle sokulan her şeyi olumlamamız, baş üstü tutmamız beklenmemeli. Halihazırda, tarih diye, kültür diye sahneye çıkan pek çok şeyin ne tarihle, ne de kültürle ve hususen öne çıkarılmaya çalışılan Osmanlı tarihi ve kültürü ile alakası yok. Daha doğrusu bir alaka var ama bu alaka, geçmişin derinlikli kavranması ile karikatürize edilmesi arasındaki fark ve orijinal ile ecnebilerin ‘kicth’ diye tabir ettiği ‘ucuz kopya’ arasındaki ilişkiden ibaret.
Kültür fukaralaşması
Osmanlı geçmişini pehlivan tefrikasına, kültürünü bayağı sembollere indirgemek, olsa olsa yeni bir kültür kaybının işareti. Cumhuriyet Türkiye’si, geçmişle bağını koparmak ve kültürel mirasından nefret etmek suretiyle ciddi bir kültür fukaralaşmasının önünü açmıştı, şimdi muhafazakâr/İslamcı iktidar ve destekçileri tarihsel mirası bayağılaştırmak üzerinden yeni bir tür ‘kültür kaybı’ sürecinin eşiğinde duruyor. ‘Osmanlı kültürünü hakkıyla yaşatalım’ demiyorum, zira o bir seçkinler dünyası kültürü idi, o devir geçti, şimdi daha eşitlikçi bir dönemde yaşıyoruz, bundan da bir şikâyetimiz olamaz. Ancak, ciddi bir medeniyet mirasını hakkıyla kavramak, bize güçlü bir düşünsel ve estetik esin kaynağı olabilirdi. Köprülere Osmanlı sultanlarının adını vermek, mehter takımı ile açılış yapmak, sade suya şeker/boya içeceklere ‘Osmanlı şerbeti’ adı vermek, aklına esenin, küçücük yerleşim birimlerinde dahi, beton kütlelere çok sayıda minare yapmakta mahzur görmemesi, bir medeniyet mirasına hakkını vermekten ve ondan esinlenmekten çok ama çok uzak işler.
Yeni Türkiye’nin yeni resmi tarih yazım çabaları için de aynı şeyler geçerli. Her yeni siyasal rejim kurma çabası, ister istemez tarihin ideolojik karikatürlerine dayanır, şimdilerde olan da bu. Cumhuriyet’in resmi tarihinin yerini, onun negatif resmi alıyor ve belli ki bu alanda sığ/ideolojik yaklaşımları bir türlü aşamayacağız.
‘Gelenek icadı’
Dinsel düşünce mirası için ise daha fazlasını söylemek lazım, zira halihazırda İslamcıların kavramsal dünyası, selefi basitleştirme ile ‘gelenek icadı’ çırpınışları arasında salınmaktan ibaret. FETÖ olayı dolayısı ile ‘tasavvufun, tarikatların, cemaatlerin karalanması, yok olma tehlikesi’ne kahırlanan İslamcı arkadaşlara, ortada ‘tasavvuf düşüncesi’ diye bir şeyin kalmadığı acı gerçeğini hatırlatmak isterim. Mevcut tarikatlar, modern dünyada yabancılaşmanın tesellisi işlevi görse de hemşeri derneklerinden, ancak bir adım ötede, tutunma ve bir adım ötesinde çıkar ağları oluşturmaktan öte anlam taşımıyor. Bırakın tarikatı, tasavvufu, dindar kesimde artık öne çıkanlar, ‘adab/edeb’den haberi olmayanlar, dahası tüm bunlar FETÖ olayından sonra, Kemalistlerin karşı taarruzu ile olmuş değil. Bırakın tasavvufu, kadim geleneği, kendiniz yabancı kelime kullanmadan, Batılı düşünür ismi zikretmeden yazı yazamıyorsunuz. Nietzsche, benim gibi sıradan bir insanın gözünde bile olsa olsa ‘parlak ama olgunlaşmamış bir zihin’, sahi ne akılla onu bu denli önemsiyorsunuz? Belli ki, eşyayı nasıl algıladığından ziyade, Batı medeniyetini eleştirmesi önemli, zira İslam tasavvurunuz her şeyden ziyade, Batı karşısında eziklik ve onun öfkesi ile şekillenmiş vaziyette.
Sahi, hangi ‘Sünni omurga’dan söz ediyorsunuz, bu kadar omurgasız insandan nasıl bir ‘omurga’ teşekkül eder? Türkiye de dahil, Sünni Müslüman dünyanın haline bir bakın, omurga diye tabir edilecek ne var? Bu koşullar altında ‘Sünnilik’ dediğiniz sığ bir mezhep taassubu, o kadar.
Bayağılıktan, sığlıktan, ikiyüzlülükten ve dahi bunlar karşısında körlükten medeniyet çıkmaz, en önemlisi taassuptan medeniyet çıkmaz. Muhafazakârı, İslamcısı bir yana, Yeni Türkiye’nin, eski liberal/yeni popülist teorisyenleri siz ne diyorsunuz bu kültür/medeniyet/ tarihi miras işlerine? Veya en iyisi ben hiç sormuş olmayayım, sizi zora koşmayayım.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.11.2025
19.10.2025
4.10.2025
15.04.2025
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
11.11.2024
14.06.2024
5.05.2024