Ömer F. Gergerlioğlu
Muhafazakâr toplumun haksızlıklara sessiz kalması, müdahil olmaması, onaylaması, ayrıntılı irdelenmesi gereken bir konudur. Tarihin birçok döneminde olduğu gibi, günümüzde de iktidar cenahında yolsuzluklar almış başını gitmiş, tek adam yönetimi egemen olmuş, demokratik kurumlar alaşağı edilmiş, zengin daha zengin, fakir daha fakir olmuşken muhafazakâr toplum niye sessiz kalmakta, iktidarı genel olarak desteklemektedir?
Siyaset analizi yapanlar için bu konu önemlidir ancak çoğunlukla güncel açıklamalarla konu geçiştirilir. Oysa tarihi, sosyolojik, psikolojik ve dini nedenleri vardır. Maddeler halinde konuyu incelemeye çalışalım.
a) Peygamberler tarihi ve son Peygamber Hz. Muhammed’in hayatı ve mücadelesi incelendiğinde dini tebliğin en önemli meselesinin o toplumdaki ekonomik, sosyal, dini çürüme olduğu görülür. Peygamberlerin mesajı, toplumsal yaşamı etkilemiş, karşı çıkanların ise buna gerekçesi, düzenlerinin bozulmaması gerektiği olmuştur. Toplumu her açıdan sömürenler, Peygamberlere en çok karşı çıkanlar olmuştur. Zalim yöneticiler, para muktedirleri ve dini otoriteyi ellerinde tutanlar, en fazla karşı çıkanlardır. Ama günümüzde, muhafazakârlar tarafından bu gerçek ya bilinmemekte ya da umursanmamaktadır. Ses çıkarmamaktadırlar yayılan zulümlere.
b) Dinin, şekli unsurlarının özüne inilmemiş, özündeki cevher küller altında kalmıştır. Aslında bu öz, örnek bir fert, güzel ahlak, öte dünyada Allah’ın rızasına endekslenmiş bir hayattır. Bu unutulunca iktidarların çürümesi de önemsenmemektedir.
c) Her insanda var olan vicdan duygusunun çeşitli nedenlerle zayıflamaya başlaması, vicdan sızlatan çürük iktidar pratiklerine mazeretler üretilmeye çalışılması çok zor değildir artık. Aslında peygamberin mücadelesinde en ihtimal verilmeyen kişilerin Müslüman olması, hep o kişilerin vicdanlarının harekete geçmesiyle mümkün olmuştur.
d) Güç, söz vd. etkenlerin üstüne çıkan vicdan hakikati, şu anda muhafazakâr toplumda çok zayıflamış, din, siyaset bir futbol takımı taraftarlığı meselesi olmuştur. Taraftara, vicdani irfani meseleleri anlatmak adalet talep etmek çok güçtür.
e) Otoriter iktidarların korkutması da muhafazakârları çürütmektedir. Oysa sadece bu dünya gerçeklerini değil, inandığı öte dünyanın tedirgin edici ihtimallerini de düşünmelidir
f) Günlük maslahatçılık: Günlük düzeninin bozulmaması, rahatsız eden kafa karıştıran sözleri duymak istememesi anlamında maslahatçılık, toplumda uyuşma ve suskunlaşma nedeni oluyor.
g) Ortadoğu toplumlarının kendisini demokratikleştirememesi, feodal ilişkilerin genetik bir hal almasından dolayı lidercilik önemli bir sorundur. Bir otoriteye bağlanma, süpermen arama veya var olanı süpermenleştirme hâlâ giderilemeyen bir hastalıktır. Liderler ilahlaştırılmakta ve tutkusal ilişki değiştirilmek istenmektedir. Bu da demokratikleşmeyi engellemekte, liderler sorgulanamaz güç olmaktadır. Lider, bir şekilde yönetimden uzaklaştırılırsa toplum kaosa düşmekte çünkü lidersiz bir adaletli, sistemli yaşam pratiği oluşturulmamıştır. Liderler başta olduğu müddetçe bu akıntıyı devam ettirmekte ve kendileri de toplumu demokrasiden uzaklaştırmaktadır.
h) Demokratik eleştiri kültürünün olmaması.
i) Seçimleri, demokrasi durağı görürken ara dönemlerde aktif bir eleştiri anlayışından uzak olma. Bu klasik taşra politikacılığını güçlendirmiştir.
j) Yozlaşma normalleştirilmiştir. “Herkes çalıyor” denilerek çürüme normalleştirilmiştir.
k) İç ve dış politikadaki gelişmeleri, muhafazakârın şekli din anlayışına göre yorumlayan siyasetçilerin gücü.
l) İnsan hakları kavramından uzak olma: Hak deyince kendisiyle ilgili haksızlıklara odaklanmak, insan hakları kavramından uzak olmak, başörtüsü, sakal, takke, sarık, cami vs’den başka hak bilmemek
m) Dini argümanlarla kolay aldatılabilmek.
n) Kutuplaştırıcı dile kolay ikna olmaları: Ezilmişliğin getirdiği anlayışla hep siyah-beyaz yorumlayan anlayış.
o) Toplumsal hayatta kendisini lokomotif değil vagon gibi gören bir içgüdü hali.
p) Güçlü devlet kültürü.
r) Yüzyıllardır genetiğe işlemiş güçlü devlet tutkunluğu, saplantısı.
s) Komplo teorilerine aşırı yatkınlık.
t) Dış güçler, masonlar, siyonistler gibi kavramların aşırı büyütülmesi, kendisini feda eden bir anlayışın hakim olması, tarihi kişi ve kurumlara takılıp kalma, yenilenememe hali, muhafazakârlığın bir hayat biçimi olması.
u) Tüm yeniliklere kapalılık: Yeni fikirler, eleştiriler, öz eleştirilerden uzak durma hali. Dini muhafazakârlaştırdığı için siyaseti de muhafazakârlaştırma hali.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2020
26.08.2020
9.02.2018
5.02.2018
3.02.2018
25.06.2018
23.06.2018
18.06.2018
12.06.2018
11.06.2018