Orhan MİROĞLU-Taraf yazıları
Siyasette diyet ödemek çok ağır bir iştir ve elektrik faturası ödemeye benzemez. İkincisini ödersiniz ve yeniden elektrik tüketinceye kadar TEDAŞ’a borcunuz filan kalmaz..
Siyasi diyet ödemeye mecbur kalmışsanız önünüze konan faturaların biri gider, biri gelir.
Önce bir örnek hadise hatırlatayım, sonra asıl konumuza döneriz.
Güney Kürdistan’da Kürtler Federal bir statü kurunca, ortalık bayağı karıştı.
Nihayet Kürdistan kurulmuştu ve bu kuruluşa katkı yaptım, peşmergelere ekmek verdim, su verdim, kamyon dolusu mekap ayakkabı gönderdim diye bir zamanlar yaptığı yardımları hatırlayan kim varsa, soluğu Erbil’de alıyor ve Kürdistan’ın kuruluşundan payına düşen diyeti talep ediyordu.
Altına hücum gibi bir şeydi yani..
Sonra bu diyet ödemeler –yolsuzluk iddialarıyla beraber– ayyuka çıkınca, Irak Cumhurbaşkanı, Kürt lider Celal Talabani’nin partisi ikiye bölündü.
GORAN adıyla yeni bir parti kuruldu ki, bu parti, KDP ve YNK’den sonra Kürdistan Meclisi’nin üçüncü büyük partisi oldu.
İki yıl önce Süleymaniye’deydim, orada ilginç şeyler anlattılar. Mesela YNK, üst yönetimi, Talabani’nin başkanlığında toplanıyor ve siyasi durum değerlendirmeleri yapıyormuş. GORAN-Değişim yanlıları, en çok yolsuzlukları gündeme getiriyor ve Kürdistan bütçesinin bu diyetlerle heba edildiğini anlatıyorlarmış. Talabani de “Ne yapalım kardeşim, bugün diyet ödediğimiz adamlar, biz dağlardayken, bize ekmek ve su veren adamlar, isteklerini karşılamak zorundayız” diyormuş.
Kıssadan hisse: Yeni bir ulusal-inşa veya yeni bir devrim, eğer halkla ilişkilerini “diyet borcu” ödeme üstüne kurarsa, kısa zamanda bundan çok zarar görür.
Güney Kürdistan’la Türkiye’de olup bitenlerin fazla benzerliği yok aslında, CHP’nin ne değişmeye niyeti, ne de yeni Türkiye’nin inşasında gözü var. Ama yaşadığı sorun yukarıdaki örnek bağlamında galiba aynı sorun: Birilerine diyet ödemeye mecbur olmak.
Sayın Kılıçdaroğlu kendisini ve partisini Ergenekon’a diyet ödemeye mecbur eden süreci, CHP’ye genel başkan olmaya karar vermekle bizzat başlatan kişidir.
Siyasi yetenekleri ve performansı ve karizması bakımından, Baykal’la karşılaştırılamayacak kadar geri olan Kılıçdaroğlu bir iki gün içinde, Dersim’e il başkanı yapılsaydı, şaşmazdım, ama iki gün içinde CHP’ye genel başkan olunca buna hem şaştım hem de Kılıçdaroğlu’nu, onu Genel Başkan koltuğuna oturtanların niyetini ve amacını sorgulama gereği duymadığı için de eleştirdim.
Kılıçdaroğlu, şimdi CHP Parti Meclisi toplantısına girerken, cebine koyduğu ve önceden alınmış kararlarla giriyor. Parti yönetimine ise usulen bu kararları onaylamak düşüyor.
Nerden nereye, bence CHP Baykal döneminde bu durumda değildi.
CHP’nin Ergenekon’a diyet borcu, Cumhuriyet mitingleriyle başladı belki, ama yine de o dönemde Ergenekon camiası darbelerden ümidini kesmiş filan değildi. Kitlesel destek arayışları için siyasi partilerde üs kurmak ikincil önemde bir hadiseydi. Sonraları, Ergenekoncular, hem MHP hem de Yazıcıoğlu’nun partisiyle az uğraşmadılar. Ama ne zaman ki, şapka düştü, kel göründü ve ordu içindeki Ergenekon ve Balyoz darbe girişimleri boşa çıkarıldı işte o zaman bir kitle partisi içinde olmak, CHP gibi bir partide istihdam olmak, acil bir ihtiyaç haline geldi.
Bütün bu plan-programlar, üst düzeyde gerçekleşiyor ve tabanın bütün bu olup bitenlere maalesef bir şey dediği olmuyordu.
Taban, geleneksel CHP sınırında bir taban değil çünkü, o sınır çoktan aşıldı. CHP tabanı bugün, AK Parti iktidardan kanlı bir darbeyle ve ülkenin bir ucundan öbür ucuna kurulacak idam sehpaları bahasına gidecekse, bu darbeye bile evet diyebilecek zihniyete sahip bir taban. Ve o tabanın içinden darbeyi alkışlamayacak, ölümlerin ardından gözyaşı dökecek kimseler bulunmaz. Çünkü AK Parti’den nefret duygusu bütün dokuyu sarmış vaziyette.. Bu nefretten, bu kitlenin kurtulması için AK Parti’ye zarar verecek bir şeylerin olması lazım. O şeyler doğal olarak, sandıktan geçiyor. Ama sandıklar açılıyor ve görülüyor ki, AK Parti’nin üç dönemdir, zarar- ziyanı yok.
CHP’lileri kızdırmak değil amacım, onların nefretinden korkarım gerçekten, ama CHP’nin yarattığını düşündüğü ve çok geçmeden de kendisini bumerang gibi vurmaya başlayan krizin gerçek sahibi CHP değil, Ergenekon.
Bu kriz biter belki, ama yeni krizlere de hazırlık yapıldığı çok açık.
Silivri’nin kapıları ardına kadar açılıncaya kadar, CHP ve Kılıçdaroğlu, Ergenekon’a diyet ödemeye mecbur.
Balbay ve Haberal Meclis’e gelse bile bu diyet ödenmiş sayılmaz. CHP’deki en sözü açık ve karnından konuşmayan milletvekili İsa Gök bu gerçeği ifade ediyor zaten..
Kılıçdaroğlu diyetin yazıldığı faturayı ödeyebilecek kadar oy alamadı, bu yüzden de her an harcanabilir konumda bir politikacı o.
İki kez ağırlaştırılmış idam cezası talebiyle yargılanan Haberal’ı Meclis’e taşıma olanağı bulsa bile, Ergenekon onu ve partisini yeni krizlerin içine sürüklemeye devam edecek..
Yazıyı bitirirken, gel de şimdi, Niyazi Usta’yı hatırlama dedim içimden.
Niyazi Usta, Zana’nın terzilikten ustası ve mücadele arkadaşıydı.
Mehdi Zana’nın 1977’de, Diyarbakır’a belediye başkanı olduğunu göremeden kanserden vefat etti. Hayatının son zamanlarında, çok acı çekiyordu. Acısını unutmak için gece sinemalara gider, Uzakdoğu’dan kiloyla ithal edilen karate filmlerini gece yarılarına kadar seyrederdi. Sonra sinemadan çıkar sabaha kadar açık olan, Dağkapı’daki Abide Çayevi’ne gelirdi. Seyrettiği filmleri anlatır dururdu bize.
Niyazi abi, en çok, oyuncuların birkaç metre sıçrayıp havada dövüşmelerine hayret ederdi. Gazetelerde bir haber okumuştum, haberde bu filmde oynayan artistlerin, zaten sporcular arasından seçildiği yazılıyordu.
Bu oyuncular, belli sporları yaparak yerden havaya doğru belli bir mesafe sıçrayabiliyor, ama özel kullandıkları ayakkabılarının altına da özel yapım yaylar takmak suretiyle yerden birkaç metre havalanabiliyorlardı. Niyazi abiye bu yaylardan söz ettim, ve Türkiye’de icat edilseydi ne iyi olurdu, havaya sıçrar dururduk dedim.. Niyazi abi, “Ağzından yel alsın, babam” dedi, “sağlam bir şey icat etmez ki Türkiye, bu yaylar icat edilse, alır ayağının altına bağlarsın, sonra havaya sıçrarsın, ama havada da kalırsın, bir daha aşağı inemezsin!”
Diyeceğim, Kılıçdaroğlu Ergenekon’un icadı çürük yaylardan birini ayakkabısının altına bağladı ve havaya sıçradı, yemin etmeyeceğiz diye tutturdu, ama şimdi de inmeye çalışıyor ve çakılıp kaldığı boşlukta, Erdoğan’ın elini arıyor..
Sayın Erdoğan da, seni kim oralara fırlattıysa onlar indirsin diyor. Haksız sayılmaz. Elini uzatsa ve Kılıçdaroğlu’nu yere indirse, hiç kuşkunuz olmasın, CHP lideri bu sefer ayağının altına bir yay daha bağlar ve Silivri’nin kapıları açılıncaya kadar yeryüzüne inmeyeceğim diye tutturur..
Biraz ciddiyetten uzaklaştığımı düşündüyseniz, affola, CHP krizi o kadar komik ki, yazı kendiliğinden biraz komik oldu!
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları










































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.10.2012
3.09.2012
1.09.2012
30.08.2012
27.08.2012
25.08.2012
23.08.2012
20.08.2012
18.08.2012
16.08.2012