Orhan MİROĞLU-Taraf yazıları
Bu konuya girmemi, yarı yarıya, Ahmet Hakan ve Mehmet Altan’a borçluyum.
Sebebini anlatınca hak vereceksiniz. Ama galiba merak edip biraz beklemeniz gerekecek.
Altan, Mehtap TV’de program arkadaşları Eser Karakaş ve Şahin Alpay’a, “En son ne zamanTRT’ye çıktınız? Kim karar veriyor TRT’ye kimin çıkıp çıkmayacağına” diye sormuş.
Bunu okuyunca aklıma genel olarak devlet-Kürt aydınları ve TRT 6- Kürt aydınları arasındaki münasebetler geldi.
Altan’ın program arkadaşlarına sorduğu soruları ben de Kürt aydınları açısından merak edip dururdum.
Meseleye, şu Kürt aydınları denen, hayatında hiç TRT stüdyolarını görmemiş, dün hücrelerde, hapishanelerde çürümeye bırakılan, sürgünlere yollanan, hain ilan edilen ve yakın tarihte de, sokak ortalarında enselerine birer kurşun sıkılarak imha edilen Kürt aydınlarının dünü ve bugünü açısından bakmak ve tartışmak gerektiğini düşünür, ama yazsam ne olacak ki, neye yarayacak diye kendimi her defasında yazmaktan alıkoyardım.
Mehmet Altan’ın sorusu ve Ahmet Hakan’ın belli bir çevreyi kast ederek, bu çevreyi “klan tavrı”içinde olmakla suçlaması, bana biraz cesaret verdi sanırım.
Türk aydınlarının sahip olduğu bu “klan” tavrı ne yazık ki, Kürt aydınlarıyla ilişkilerde de son zamanlarda görülebilen bir tavır.
Daha sonra, Ahmet Hakan’ın verdiği örneğe ilave örnekler vereceğim.
Hakan böyle yazınca demek Kürt aydınları sözkonusu olunca sorun sadece devlet değil, galiba sorunun şu başlık altında ele alınması gereken böyle de bir yanı var diye düşündüm:
“Klancı aydınlar” ve Kürt aydınları.
Bu konuyu şimdilik sonraki yazılara bırakıp, “devlet ve Kürt aydınları” bahsiyle devam etmek istiyorum.
Acaba devlet ve Kürt aydınları münasebetlerinde bugün durum nedir ve düne göre değişen bir şey var mıdır?
Kuşkusuz değişen de var, değişmeyen de var.
Kürt siyasetçiler ve Kürt aydınları siyasi tercihlerinin bir bedeli olarak, bugün de hapishanelerdeler.
Dışarıda kalan bazıları ise devletle, devletin kurumlarıyla sorunlar yaşamaya devam ediyorlar.
Ama bu sorunlar sadece devletle yaşanıyor olmaktan ibaret değil.
Kürt aydınları ve genel olarak da Türk medyası ve Türk aydınları arasında da belki üstü örtülen, sözü edilmeyen ve çeşitli sebeplerle görmezlikten gelinen ciddi iletişim kopukluğu, anlayış farklılığı var ve birtakım sorunlar böylece olduğu gibi kalmaya devam ediyor.
Ahmet Hakan’ın “klancılıkla” suçladığı bu çevre, Kürt meselesinde ileri sürdükleri fikirlerin miadı artık dolmuş olan bir çevredir.
Bu klancılar, Kürt aydınlarını küçümsemeye, onların son zamanlarda taşın altına ellerini koyma heveslerini ve cesaretlerini kırmaya ve Kürt mahallesinin yegâne “gülleri” olarak kalmak için birbiriyle sıkı bir dayanışma içinde durmaya çalışıyorlar.
Nihayet Kürt aydınları hakkında o kadar yanlış kanaat ve efsaneden ibaret inanç var ki, onlar artık sadece PKK’ye “içeriden” bir şeyler söylenmesi gerektiğinde hatırlanan bir bakıma “suça tanıklık”nesnesi hâline getirildiler.
Kitaplara sığmayacak kadar geniş bir konu..
Bakalım birkaç köşe yazısıyla meramımı anlatabilecek miyim..
Ama öncesinde bazı hatırlatmalar yapmak faydalı olacak.
Kürtler’de iyi gözlenmezse fark edilmeyen bir “sosyal veya siyasi terbiye” yıllardır hâkim oldu:
Devletten uzak durmak terbiyesi.
Devletin işlediği günahlar o kadar çoktur ki, devlete ne kadar yakınsan günahlarına ve suçlarına da o kadar yakın ve ortaksın demektir.
Bu yüzden Kürt aydınları devletten uzak durmayı makbul ve onurlu bir şey gibi görürler.
Haksız da sayılmazlar aslında.
Yolları bir şekilde devletle kesişmiş, veya devlete isyan etmiş, ama yenilgiye uğramış güçlü aileler, birtakım aydınlar, maalesef, tarih içinde esamisi okunmayan, ocağı sönmüş ailelere ve bireylere dönüşmüştür.
İşte Bedirxaniler, Şeyh Sait Ailesi, Xacolar, Omeryanlılar, başta Kureyşanlılar olmak üzereDersim’li aşiretler, Bucaklar, Ramanlılar, Jirkiler benim dedelerim olan ve hemen tümü de devletin hışmına uğrayıp infaz edilen Mıhallemi Mirleri, ve daha sayılamayacak kadar çok aile ve kişi.
Devasa bir tarihin ve tecrübelerin sonucu şu olmuştur ama:
Devletten kaç, ona yakın durma, onunla mücadele etme, yoksa “bir varmış bir yokmuş”a dönersin!
Şimdi ne devlet bu geçmiş tecrübesini ve tutumunu sürdürebilir ve bununla övünebilir artık ne de Kürt aydınları devletten uzak durmayı akıllıca bir şey olarak görebilir.
Her şey çok değişti ve artık yeni bir aşamadayız.
Devletin eğer barış istiyorsa, Kürt halkının ona yeniden güven duymasını arzu ediyorsa, bu tarihsel travmalara iyi gelecek adımlar atmak istiyorsa, Kürt aydınlarına ve sivil toplumuna ihtiyacı var.
Kürt aydınlarının da mahalle baskısına, itibarsızlaştırma kampanyalarına ve haksız suçlamalara aldırmayıp devletin yeni bir yurttaşlık hukukunun peşinde olduğu bu tarihî zamanda ellerini taşın altına koyması ve devletin içindeki bazı kötü niyetli unsurların birtakım provokatif eylemlerine aldırmadan, yüzlerine devletin bütün kapıları birer birer kapansa dahi, pencereden girmeye çalışmalarında fayda var.
Her iki halkın tarih içindeki ilişkilerine bakıldığında, bir halkın aydınlarının yurttaşı oldukları bir devletle aralarına bir çeşit duvar örmelerinin, bir çeşit kan davası girmesinin bu ülkeye ne kadar çok zarar verdiği görülür.
Artık “zararın neresinden dönülse kârdır” felsefesiyle hareket etmenin zamanı geldi.
Çok büyük engeller var elbette ve bunun farkındayım, çünkü bizzat yaşıyorum.
Kürt siyasetinin bir vaka olarak kendini hissettirdiği, Kürtler’in altı partisinin kapatıldığı (aman dikkat sonuncusuna dokunmayalım!) 90’lı yıllardan sonra Kürt aydınlarına yönelik bu sefer de, “içeriden”baskılar, daha da artmaya başladı.
O yıllarda ilçeye gelen kaymakama, öğretmene dahi bir merhaba demişseniz ne ajanlığınız, ne işbirlikçiliğiniz kalıyordu. Perşembeye devam edelim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.10.2012
3.09.2012
1.09.2012
30.08.2012
27.08.2012
25.08.2012
23.08.2012
20.08.2012
18.08.2012
16.08.2012