Orhan MİROĞLU-Taraf yazıları
Mehmet Uzun, Abdurrahman Kassemlu ve Abbas Vali.
Kürt aydınlarını tartışırken, bu değerli Kürt şahsiyetleri hatırlamamak olmaz.
Mehmet Uzun’dan başlayayım. Kürt aydınlarıyla başı belada olan bir yazardı Mehmet.
Diaspora aydınları, önünü kesmek için her çareye başvurdular. Romanlarının çalıntı olduğu iddiasından tutun da, akla hayale gelmeyecek ithamlarda bulundular.
Mehmet, diasporada uzun yıllar yaşadı, ama hiçbir zaman uzak mesafe Kürt milliyetçiliği yapmadı.
Mehmet Uzun’un, hayattayken, ne Kürt aydınları kıymetini bildiler ne Kürt siyaseti.
Kürtler, vefa borçlarını, Mehmet yakalandığı ölümcül hastalıkla boğuşurken ödemeye çalıştılar; ama geçmişte yapılanlardan ötürü kimse Mehmet Uzun’dan özür dilemedi.
Ölüm döşeğindeyken keşfedilmek, değer bulmak, insana yeterince hüzün veren bir şey olmalı, ve sanırım Mehmet, çevresine çok belli etmese de, yüreğine bıçak gibi saplanmış bu ağır hüzünle ayrıldı aramızdan.
On yıl oluyor, Varto’da belediyenin düzenlediği bir festivale Mehmet Uzun’la beraber katıldık. Gece Varto Belediye Başkanı (şimdi BDP Muş Milletvekili) Demir Çelik’in evine misafir olduk. Geç vakte kadar sohbet ettik. Ona en çok merak ettiğim şey olan Avrupa’daki Kürt aydınlarını sordum.
“Maalesef, kayda değer bir şey yok ortada. Aydınlarımız Avrupa’ya dair hemen hiçbir şeyi merak etmediler. Kürt aydını ve Avrupa demek, şehirlerin gettolarına mahkûm olmuş bir kuşak demek.. Avrupa’daki Kürt aydınları, sığındıkları bu gettolarda, birbirleriyle kavga edip durdular. Onları tüketip bitiren kavgalardan yorgun düştükleri günler, gelip çattığında ise, buzdolaplarına istif ettikleri biraları içip içip teselli aradılar” dedi..
O yıllarda Kürt kamuoyu Güney Kürdistan’da olup bitenleri çok merak ediyordu.
Mahabatlı bir Kürt olan, Prof. Dr. Abbas Vali Diyarbakır’a davet edilmiş ve bu konuda bir konferans vermişti.
Vali, İngiltere’de yaşıyor ve Wales Üniversitesi’nde dersler veriyordu. (Şimdi Boğaziçi Üniversitesi’nde.) Hewlêr’de (Erbil), University of Kurdistan’ı kurmuştu, ama galiba Kürt yönetimiyle akademik bağımsızlık konusunda, bazı anlaşmazlıklar yaşamış ve İngiltere’ye geri dönmüştü.
Avrupa’da bir Kürt aydın sınıfından söz edilebilir mi diye Vali’ye, o konferansta bir soru sordum.
Abbas Vali, olmadığını söyledi. Vali’ye göre, bir Filistin ya da Hindistan aydın sınıfından bahsedilebilirdi, ama bir Kürt aydın sınıfından söz etmek kolay değildi.
Abdurrahman Kassemlo, İran Kürtlerinden, akademisyen ve entelektüel bir kişiydi. Doğu Avrupa’da, Prag’da ekonomi eğitimi almış orada da evlenmişti. Kassemlu, yıllarca Prag’da ve Paris’te yaşadı. İran-Kürdistan Demokrat Partisi’nin genel sekreterliğini yaptı.
1977 yılının sonbaharında, Türkiye üzerinden gizlice İran’a gitmek için Diyarbakır’a gelen Kassemlo, o yıl belediye başkanlığına aday olan Mehdi Zana’nın seçim bürosunu ziyaret etti. Seçim bürosundaki manzaradan epey etkilenmişti. O seçim bürosunda hemen her şey konuşuluyor ve tartışmalar yapılıyordu. “İran’da sizin gibi, seçimlere serbestçe katılabilsek, devrim yapardık, bu serbestliğin kıymetini bilin” dedi.
Kürtler bu serbestliğin kıymetini şimdilerde değilse de, en azından o yıllarda gerçekten biliyorlardı.
Ama devlet, karşısında bu kıymeti bilen bir Kürt siyaseti değil, bilmeyen bir Kürt siyaseti istiyordu. Ve Kürt sorununda her ne olduysa bu yüzden oldu.
Aradan, 35 yıl geçti. Kassemlu’nun yurttaşı olduğu İran, Şah’tan sonra da demokrasi yüzü görmedi. Türkiye PKK’yle otuz yıl savaştı, ama bu savaşa rağmen, çok sancılı da olsa demokratik süreçte büyük ilerlemeler sağlandı.
1977’de, Mehdi Zana, Diyarbakır’da, sanırım dört-beş bin civarında oy almıştı. Kürt siyaseti bu şehirden toplamda şimdi dört yüz bin oy alıyor.
Ama bu oylar ve genel olarak alınan üç milyona yakın oy, bugün dahi, Kürt siyasetinin yönünü belirlemesine yetmiyor.
“Siyaset yapmanın ve hak talep etmenin yolu, bu yoldur” diyemiyor Kürtler..
Bin bir zahmet, hapisler ve ölümler pahasına elde edilmiş 36 milletvekilliği ve 100’ün üstünde belediye başkanı var.
Kürt siyaseti buna rağmen, Türkiye’de “devrimci halk savaşı” aşamasında olunduğuna inanıyor.
Ama aynı siyaset, hiçbir demokratik hakkın kullanılamadığı İran’da ise, PJAK’a silahlı mücadeleyi bırakmasını ve sivil-siyasal mücadele araçlarına yönelmesini tavsiye ediyor.
Diasporada ve içerde, aydınları ve sivil toplumu 40 yıldır susan ve onun adına yürütülen siyasette söz sahibi olamayan bir halkın geldiği yeni aşama, devrimci halk savaşı aşaması!
Derdimiz bize yetmiyor, Kürtler kendi içlerinde susmaya devam etsin diye şimdi de sahte Kürt dostları aklımızla alay edercesine, “susmanın ve savaşmanın erdemini” vaaz eden teoriler icat etmekle meşguller.
Yeni teorinin özü şu:
“Mağdurun şiddeti egemenin şiddetine benzemez, savaşmak mağdurun hakkıdır ve mağdurlar bu hakkı kullanırken, topluca susulur, konuşulmaz!”
İyi de mağdurlar dünya durdukça savaşacaklar mı, başka bir şey yapmaya hakları yok mu mağdurların?
Bu teorilere kafa yoranların yaşamında, şiddetin yol açtığı travmaların hiçbiri yok!
Hayatında silah görmemiş, silah sesi duymamış, ölüm acısı nedir, yas nedir, nasıl bir sonsuzluktur, Bawerler, Kendallar, Mehmetler, Oğuzlar niçin bu kadar çok öldü diye hayatı boyunca ne kendine, ne başkasına hiç soru sormamış tuzu kuru kimseler yazıp duruyor böyle şeyleri.
Elden ne gelir, “İntihar etmeyeceksek, içelim bari!” diyen, Bir Düğün Gecesi’nin Aysel’ini hatırlamaktan başka..
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- 2071’ E DOĞRU: TÜRKLER V KÜRTLER..
7.10.2012 - Vur kendini dağlara! Vur kendini Maxmur’a!
3.09.2012 - Kürt aydınının trajedisi (2)
1.09.2012 - Kürt aydınlarının trajedisi (1)
30.08.2012 - Roj baş hevaller!
27.08.2012 - Bu savaş kimin için
25.08.2012 - Zulmedene benzemek ve suskunluk
23.08.2012 - Ruh sağlığım gayet yerinde
20.08.2012 - Ali Fikri Işık
18.08.2012 - Yoksa, Aygün ‘devletin iyi Kürdü’ mü
16.08.2012
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları


























































































Ad Soyad Giriniz...
Sünnilerin yaşadığı mahallenin ortasına Alevi mekânı açmanın da karıştır barıştır politikasının devamı olduğunu da ekleseydiniz iyi olurdu.