Orhan MİROĞLU-Taraf yazıları
Eskiden bayram günleri gazeteler basılmaz, ortak bir gazete çıkardı. Ona da ‘Bayram Gazetesi’ diyorlardı.
Son bir hafta içinde soykırımı inkâr etmeyi suç sayan yasaya karşı gösterilen tutuma, yazılan yazılara, haberlere bakıyorsunuz, Türkiye’de son bir hafta içinde, ayrı ayrı gazete çıkarmanın ne gereği vardı sanki diye düşünmeden edemiyorsunuz.
Son bir hafta içinde, bir iki istisna köşe yazısı dışında, farklı bir yazı, farklı bir tek habere rastlamak mümkün olmadı.
Bize bir ‘Bayram Gazetesi’ yeter de artardı bile!
Kimse aksini ispat edemez, Fransa parlamentosunda kabul edilen yasaya tepkilerin ortak paydası milliyetçi dayanışma ve inkârdır.
Fransa’da onaylanan ve soykırım inkârını suç sayan yasanın, Türkiye’de “İfade ve düşünce özgürlüğünü” kısıtlayacağına dair iddiaların gerçeklikle bir alakası yoktur.
Tam tersine, Türkiye gerçek bir demokrasiye, ancak geçmişi inkârdan vazgeçerek ulaşabilir.
Şimdiye kadar Ermeni soykırımı yirmi ülkenin parlamentosundan geçti ve onaylandı.
Eğer Türkiye’nin demokratikleşme süreci bundan etkilenmiş olsaydı, şimdi başımızda ülkeyi AB’ye taşımak isteyen, Kürt meselesini çözmeyi amaçlayan bir hükümetin değil, bir diktatörün bulunması gerekirdi!
Aynı yasa Almanya’da da var. Almanya’da Yahudi soykırımını inkâr etmek suçtur. Bu yasayı kabul edenler de o soykırımı gerçekleştirmiş olanların torunlarıdır.
Ama Ermeni soykırımını gerçekleştirenlerin torunları aradan yüzyıl geçmiş, hâlâ inkârın çeşitli biçimlerini denemeye çalışmaktan başka bir şey yapmıyorlar.
Muhataplarını, hatta mağdurun bizzat kendisini inkâra davet etmek ve onu inkârın bir parçası haline getirmek, en büyük başarıları oldu.
Enel-hak, Kürtlerin bir kısmını, Alevilerin neredeyse tamamını, kalan Ermenileri ve kalan Süryanileri bildikleri yöntemlerle “tedavi” etmeyi başardılar.
Bunun için cinayetler işlemekten de kaçınmadılar.
Hrant katledilen son Ermeni oldu.
Süryanilerin anayurdu Turabdin’de 90’lı yıllarda 40’a yakın Süryani öldürüldü.
Dava dosyaları bile yok ortada..
Kürtleri inkâr ve “terbiye” etmenin bedeli ise çok ağır oldu.
Alevilere gelince.
Maraş, Çorum, Sivas katliamları Alevilerin Kemalist Cumhuriyet’i sorgulamalarının değil, bağlarını daha da pekiştirmelerine yol açtı.
Bu yüzden, Dersimlilerin yüzde 25’i Başbakan’ın özür dilemesini lüzumsuz buluyor, Kılıçdaroğlu’nun partisi Dersim hadisesini hâlâ “devrimin kaçınılmaz bir sonucu olarak” görüyor.
Bu durum “mağdurları tedavide” Kemalizm’in ve bugün Ergenekon’la tarif edilen Yeni-İttihatçılığın son derece başarılı olduğunu gösteriyor.
“Tedavi makamları”, Kürtlere ve Alevilere yapılanlar konusunda dünyanın ve AB’nin suskun kalmasından cesaret aldılar. Ama Ermeni soykırımı, Yahudi soykırımıyla beraber dünyanın gündeminde kalmayı sürdürdü. Yahudi soykırımı karşısında dünyanın ve Almanların gösterdiği tutum, sağlıklı bir tutumdur.
Milliyetçi hezeyanları, tehditleri bir yana bırakmak lazım. Fransız arabalarını parçalayan bir ülkenin görüntüsü bu yüzyılda ayıp kaçıyor artık.
Fransa ve Almanya Türkiye’nin AB’ye üyeliğini istemiyor olabilirler. Ama topluluk bu iki ülkeden ibaret değil. AB ülkeleriyle Türkiye arasındaki ilişkilerin iki ana meselede ilerleyeceği çok açık. Bunlardan biri Ermeni soykırımı, diğeri de Kürt sorunudur.
Sarkozy, Cumhurbaşkanı seçildiği seçimin propaganda çalışmaları sırasında, “Türkiye’yi AB’ye alırsanız Kürdistan sorununu Avrupa’ya taşırsınız” diyordu. Fransızları böyle korkuttu Sarkozy. Onun tutumu şimdilerde, Avrupa’da az çok paylaşılan bir tutumdur.
Peki, Türkiye’nin bu iki sorunda izlediği siyaset, Avrupa’nın kozlarını elinden almaya yetiyor mu?
Ermeni meselesinde inkâr bitti mi?
Hrant Dink cinayetinde adalet yerini buldu mu?
Kürt kimliği konusunda atılan adımlar yeterli midir?
Ermeni ve Süryani soykırımında inkârın sürdüğü, dağlarında, Kürt meselesi yüzünden hâlâ 15-20 yaşlarında Kürt gençlerinin elde silah dolaştığı bir ülkede, AB üyeliği bir hayal olarak kalmaya mahkûmdur.
Azınlıkları, Kürtleri, Alevileri inkâra davet etmekten vazgeçin artık. Onların sözlerini daha farklı açılardan anlamaya çalışın.
Mesela Sevgili Orhan Dink’in açıklamalarını “inkâr” anlayışınıza sunulmuş bir destek gibi görmekten vazgeçin. Şöyle diyor Orhan:
“Biz burada yaşadığımız için tedavi edildik. Bizim için problem yok. Ama dışarıda yaşayanlar 1915’e takıldılar ve orada kaldılar.”
Bu sözler bana göre büyük bir hakikati ve aynı zamanda burada kalan Ermenilerin yaşadığı büyük bir trajediyi ortaya koyuyor. Ama ne o hakikat ne o trajedi, medyanın anladığı ve bize göstermek istediği gibidir.
Medya, bu sözleri maalesef inkâra bir Ermeni’yi ortak etmenin bir parçası olarak görüyor, haz duyuyor ve kullanıyor.
Diaspora’nın bazı aşırı tutumları söz konusu olabilir, ama Sevgili Orhan Dink çok iyi biliyor ki, dışarıda yaşayan Ermeniler, “1915’e takılıp kalmasalardı” bugün o soykırım anılarından geriye hiçbir şey kalmayacaktı. Ermeni soykırımını bütün dünyaya tarihçiler değil, 1915’i yaşayanlar, “1915’e takılıp kalanlar” anlattılar.
Türk kamuoyunun ezici çoğunluğu ve medya, Kürt ve Ermeni aydınlarından her iki sorunda yaşanan inkârı ve çözümsüzlüğü onaylayan ve güçlendirmeye yarayan sözler duymaktan çok hoşlanıyor.
Kimse kusura bakmasın, ama Fransa’ya karşı ortaya konulan tutumun, Fransa’da ve Türkiye’de özgürlüklerin kısıtlanmasına yol açması gibi bir endişeyle açıklanması mümkün değildir.
Bir ülkede demokrasinin, özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesinin bir çeşit garantisi olarak, bir zamanlar aynı ülkede yaşanmış olan acılara karşı bütün dünyayı inkâra davet etmek sağlıklı bir tutum olabilir mi?
Ne böyle saplantılı bir durumu ne de aşağıdaki gazete manşetlerine yansıyan ortak hissiyatı, bugünkü dünya anlamak zorunda değildir:
“Günah bizden gitti”
“Alçaklar”
“Hadi Oradan”
“Azgın Azınlık”
“Tarihe ihanet eden kadın”
“Sefiller”
“Dokuz asırlık kuyruk acısı”
“Vay be tasarı sözde geçti”
“45 Manyak” (Sefiller ve Manyaklar manşetini atanlar, Fransızlar okuyup anlasın diye bu kelimelerin Fransızcasını da yazmayı ihmal etmemişler.)
Ve şu kadersizliğe bakın ki, Hrant’ı ölüme götüren manşetler atan Hürriyet, şimdi de Hrant’ın kardeşi Orhan Dink’in demecini manşete taşıyor.
Ne trajik bir durum!
Orhan Dink’in sesi, “Dayanıksız iddialara karşı duymak istediğiniz ses” oldu öyle mi?
Sizi gidi sahtekârlar!
Sizi gidi korkaklar!
Sizi gidi inkârcılar!
Yazarlar
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.10.2012
3.09.2012
1.09.2012
30.08.2012
27.08.2012
25.08.2012
23.08.2012
20.08.2012
18.08.2012
16.08.2012