Orhan MİROĞLU-Taraf yazıları
HP kurultayını, naklen veren ve araya başka bir program koymayan
Kanal B televizyonundan izledim. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını, Silivri’den gelen mesajları dinledim.
CHP’nin Kemalist gelenekten kopması, hatta hafif bir “çark etme” durumu bile söz konusu değil.
CHP’liler Türkiye’nin kırklı otuzlu yıllarını yaşamaya devam ediyorlar.
Birileri CHP’yi bu tarihin içinde tutmaya çalışıyor. Değişim isteyen bir parti yok karşımızda, siyaseti hâlâ kırklı, otuzlu yılların “pin koduyla” yapmaya çalışan bir parti var.
Ergenekon Davası’nı itibarsızlaştırma mücadelesinin en hararetli safhasında, “Ergenekon nerede, bulun ben de üye olayım” diyebilmiş bir lider Kılıçdaroğlu.
Böyle bir örgüt yok noktasından, artık varlığı inkâr edilemeyen örgütü kabullenme aşamasına gelmiş, “Silivri’de görülen dava özgürlüğün kan davasıdır” diyor!
Bu ülkenin özgürlüğü Silivri’de yatanlara kaldıysa vay halimize!
Kılıçdaroğlu yazık ki Silivri’ye teslim olmuş gitmiş..
Bu sefer masaların üstüne çıkıp tezahürat yapan gazeteciler yoktu, ama aynı gazeteciler, aynı kurultayı yanlış anlatmada birbiriyle adeta yarıştılar.
CHP lideri, iktidar vaat etti, Kürt sorununu biz çözeriz dedi, ama bunların nasıl olacağını söylemedi.
Lakin orada bulunan CHP’li gazeteciler durumu izah etmede gecikmediler..
CHP’li gazetecilere bakılırsa, CHP’nin Kürt sorununu çözmek ve cenazeyi ortadan kaldırmak için elbette bir yol haritası vardı ve Kılıçdaroğlu, “yolunun kesilmemesi için” bu yol haritasını açıklamadı!.
Ben bu yoruma hak veremiyorum ve bu izahata da akıl erdiremiyorum doğrusu.
Yenmek istediğiniz hükümet, Oslo sürecini gerçekleştirmiş ve Kürt sorununda tabuları yıkmış bir hükümet, siz hâlâ yol haritanızı gizleyerek, bu hükümeti yıkabileceğinizi ve Kürt sorununu çözebileceğinizi mi düşünüyorsunuz?..
Gizlenecek saklanacak bir şey mi kaldı Kürt sorununda?
Seçmeli derse, ana dille eğitime ne diyor CHP?
Bu konuda fikir beyan ederse, önünü kim kesecek, Kürtlerin birtakım haklar kullanmasından, Türklerin sahip olduğu haklara sahip olmasından hiç hoşlanmayanlar kim, içerdeki ulusalcılar mı, Silivri’dekiler mi, Kemalistler veya beyaz Türkler mi?
Yoksa hizmet hareketi mi, AK Parti mi?
Kusura bakmayın ama siz siyasi hasım olarak gördüklerinizden filan değil, olsa olsa kendinizi kendinizden gizlemeye çalışıyorsunuz.
Sizi buna mahkûm etmişler bir kere ve CHP’nin bu mahkûmiyetini sona erdirmek için çalışacağınıza, siyasi gücünüzü ve varlığınızı, partinizi bu statükoya mahkûm eden Silivri’dekilerin özgürlüğüne adamışsınız!
Kürt sorunu bağlamında, ortadaki cenazeyi kaldıracağız diyor Sayın Kılıçdaroğlu, ama nasıl kaldıracağını söylemiyor.
Atatürkçü gelenekten geliyoruz demekle yetiniyor. Kürt sorununda hayra yorumlanabilecek bir Atatürkçü gelenek var da biz mi bilmiyoruz?
Dersim, Şeyh Sait, Ağrı ve 80 yıla varan inkâr süreci, “ortadaki cenaze” kimin eseri acaba?
Sonra, Kürt sorunu ortadaki cenazenin kaldırılması sorunu mudur sadece, yoksa bir halkın kültürel ve siyasal sorunlarına, siyasi çözümler önermek midir?
Temelini Kemalistlerin attığı Türk Milli Eğitim Sisteminde, Kürtçe ve başka dillerden seçmeli derse geçileceği bir dönemde, iktidarı talep eden bir parti anadille eğitim konusunda ne düşünüyor, bir mesai gününde işini gücünü bırakıp kurultaya gelen CHP’liler acaba hiç mi merak etmiyorlar?
Değişim sözünü defalarca kullanan bir liderin, değişimden ne anladığını bir saatlik konuşmayı can kulağıyla dinlememe rağmen anlayamadım doğrusu.
Sanırım kimse de anlayamadı.
Kılıçdaroğlu’nun iyi niyetli bir lider, bir beyefendi olduğunu düşünüyorum ama ne yalan söyleyeyim, bu kurultayda elini kolunu ulusalcılara biraz daha kaptırmış olmasını görmekten üzüntü duydum Bir kıstırılmışlık duygusu içindeydi sanki.
Böyle bir konuşma yapacağı meclis tatile girmeden önceki son grup konuşmasından da belliydi, ama düzeyin bu kadar da düşük olacağı beklenmiyordu.
Türkiye’nin en ücra kasabalarına, ilçelerine gidin ve oralarda düzenlenen toplantılara katılın, nelerin konuşulduğuna ve tartışıldığına tanık olun..
Ana muhalefet partisi, AK Partinin elinde tuttuğu çıtayı geçmek nerede, bence bu kurultayla, Türkiye’nin sözünü ettiğim bu “taşra manzarasının” bile epey gerisinde kalmış bir parti olduğunu gösterdi..
Ne coşku ne bilgi ne siyasi kararlılık ve ne moral. Bunların hepsi de hak getire!
CHP lideri dış politikayı “vefa” gibi hiçbir şey ifade etmeyen kelimelerle açıkladı.
Kaddafi’ye vefa, Saddam’a vefa, şimdi de Esat’a vefa..
Dünya ve Ortadoğu hakları diktatörlerden kurtulmak için mücadele ediyorken, CHP Türk dış politikasına bu diktatörlere karşı vefalı davranmayı öneriyor..
Bravo doğrusu!
Kılıçdaroğlu aydınlara, sanatçılara konuşmasında epey yer verdi, cesur olmalarını tavsiye etti, eyvallah, ama her nedense kendisi dışındaki “sol”a yönelik bir şey söylemedi.
Sebebi açık.
CHP’de öyle bir ulusalcı tahakküm ve inanç var ki, bu parti kendisiyle beraber birçok konuda aynı şeyleri düşünen “sol”a bile açık değil ve hiç olmayacak da.
Normal olarak, HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’un partililerle beraber AK partiye geçecek olmasının CHP’yi de düşündüren ve ilgilendiren bir yanı olabilmeliydi pekâlâ.
Kılıçdaroğlu, Sencer Ayata’yı Avrupa sosyal-demokrat partilerini ve sosyal demokrasiyi en iyi anlatan 10 kitabı seçmesi için görevlendirmiş diyorlar.
Literatüre girilip kitaplar seçilecek, çevirileri yapılacak ve nasıl sosyaldemokrat parti olunur öğrenilecek.
Bence değil on kitap, bin kitap bile yetmez CHP’ye!
Çünkü mesele sosyal demokrasinin öğretisinin özümsenmesi meselesi filan değil; CHP’nin değişim ve değişememesi sorunu, tamamen, Türkiye gerçeğini, 21. yüzyıldan alıp 20. yüzyılın ilk çeyreğine taşımak isteyen anlayışlarda yatıyor.
Taştan da ağır bu ülke, çağa yapışıp kalmış, o yıllara nasıl taşıyacaksınız!
Kurultayı izlerken aklıma Kürtçe bir deyim düştü, teşbihte hata olmasın, umutsuz vakalar ve haller için şöyle denir:
Kero nemır bıhar tê!
Türkçesini yazmayayım isterseniz, merak eden kendi bulsun..
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.10.2012
3.09.2012
1.09.2012
30.08.2012
27.08.2012
25.08.2012
23.08.2012
20.08.2012
18.08.2012
16.08.2012