Osman CAN
17-25 Aralık süreci ve ardından 14 Aralık soruşturması tüm hızıyla kamuoyunun gündemini meşgul ederken, bir yandan yeni bilgilere merak da uyandırıyor. Öğrettiklerinden biri de Interpol ve Kırmızı Bülten meselesi.
Interpol, uluslararası kriminal polis teşkilatının kısaltılmış adı.Uluslararası seviyede suçların önlenmesi, bastırılması, sanıkların izlenmesi, ilişki kurduğu kişilerle irtibatlarının tespit edilmesi, yakalanması, tutuklanması ve iade edilinceye kadar devam eden işlemlerin yürütülmesi ile yetkili bir kuruluş... Suçla mücadele, soruşturma ve cezalandırma konuları her bir ülkenin egemenlik yetkisinin uzantılarıdır. Bu konudaki hassasiyet, ulus devlet olup olmamaya, liberal, muhafazakâr veya çevreci hükümetlerin yönetimde olup olmamasına pek bağlı değil. Her ülke cezalandırma yetkisi konusunda oldukça kıskançtır.
Hem kendi vatandaşının suç işlemesi sırasında, hem de yabancı uyruklu kişiler devlete karşı suç işlerken buna şahit olabiliriz.
Bazen yabancı uyruklu bir kişi bir ülkede suç işlemiş olabilir. Veya bir ülkenin vatandaşı kendi ülkesine suç işlerken yurtdışında olmuş olabilir, ya da işledikten sonra yurtdışına çıkmış olabilir. Her durumda o ülke kendi vatandaşının iadesini talep eder. Sanık yabancı uyruklu kişi ise, o ülkenin egemenlik alanına girdiği andan itibaren yakalanır ve yargılanır. Interpol bu konuda kolaylaştırıcı bir uluslararası kurumdur.
Türkiye bakımından süreç şöyle işliyor. Savcılık Türkiye sınırları dışında bulunan bir sanık hakkında yakalama talep eder. Hâkim bu talep hakkında karar verir. Yakalama kararı çıkarıldığında resmi yazı ile durum Adalet Bakanlığı Uluslararası İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne gelir. Oradan resmi yazı Emniyet Genel Müdürlüğü Interpol/Europol Daire Başkanlığı’na iletilir. Kırmızı Bülten çıkarılması için Interpol Genel Sekreterliği’ne talep iletilir.
Bu talebe olumlu cevap verildiğinde kırmızı bülten çıkarılır. Kırmızı bülten çıkarılması için yakalama kararının ve buna dayanak oluşturan soruşturmanın “politik, dini, askeri ve ırki” saiklere dayanmaması gerekir.
Kırmızı bültenin çıkarılması o kişinin uluslararası düzlemde yakalanması, tutuklanması ve ardından iade edilebilmesinin imkânı anlamına gelir.
Kırmızı Bülten rejimi her ülkenin kendi ulusal mevzuatına göre farklı değerlendirmeye tabi tutulabilir. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’da kırmızı bülten sanığın yerinin tespitiyle sınırlı bir fonksiyona sahiptir. Yer tespiti yapıldıktan sonra eğer ABD ile yakalama müzekkeresi çıkaran ülke arasında suçluların iadesine ilişkin bir ikili anlaşma var ise, bu ülkeden iade talebinin gönderilmesi beklenir. Yoksa yakalama veya tutuklama söz konusu olmaz.
Diğer ülkelerde ise Kırmızı Bülten genelde yakalama müzekkeresi gibi işlem görür.
Diğer bir husus ise şudur. Sanık, vatandaşı olmadığı bir ülkede suç işlemiş ve kendi ülkesine dönmüş ise, hakkında Kırmızı Bülten de çıkarılsa da, ülkenin kendi vatandaşını iade etmemesi ilkesi gereğince bu bülten pek bir işe yaramaz. Velev ki, bu kişi ülke sınırları dışına çıkmış olsun.
Görünen o ki, F. Gülen hakkında yakalama kararı ardından onun Türkiye’ye iadesi öyle kolay olmayacak. İlk olarak Gülen ABD’de yaşıyor. Dolayısıyla Interpol’ün etkisi bu konuda sınırlı. Çünkü doğrudan yakalanma etkisi söz konusu olmayacak. İkinci olarak Interpol tüzüğünün “politik, askeri, dini ve ırki” saikli adli süreçlerdeki istisna çok geniş yorumlara müsaittir. Gülen hakkındaki soruşturma da pekâlâ “politik” olarak nitelendirilebilir. Nitekim Türkiye’nin kırmızı bülten ile yakalanmasını talep ettiği sanıkların önemli bir kısmı, bulundukları ülkelerin bu geniş yorumları nedeniyle iade edilmemişlerdir. Dolayısıyla başka ülkeye gitse de sonuç çok değişmeyebilir.
Üçüncü olarak yer tespiti yapılsa bile, başlatılacak iade prosedürünün sonuçlanması için ABD yargısının kararı gerekli. O da çok kolay gözükmüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2021
9.01.2021
20.07.2020
12.07.2020
23.06.2020
20.06.2020
20.06.2020
24.04.2019
18.01.2017
1.02.2015