Oya BAYDAR
Sesimi duyacak mısınız, duyup da bu kadın ne diyor diye kulak kabartacak mısınız, bilmiyorum. Yine de, ülkemizin geçmişteki güçlüklerle kıyaslanamayacak kadar büyük tehlike altında olduğu şu kritik günlerde, yurttaş sorumluluğumla sizlere seslenmek istiyorum.
Ben; insanların vicdanlı, iyi yanlarına güvenirim. İktidarın insanı kötüleştirdiğini, vicdan ve sağduyu aşınmasına uğrattığını, -hele de muktedir iktidarı kaybetmekten korkuyorsa- zalimleştirdiğini bilirim. İktidara yakın olmak, iktidar kirlenmesinden korunmak güçtür, hatta kimileri için çoğu zaman imkânsızdır. Siyasal çevre insanı kuşatır; çemberin içinde, iktidar atmosferinde insan gerçeklikten kopar; kendini bir üst iradeye teslim etmenin koruyucu konforuna sığınır. O andan itibaren, yanlışlara “hayır” deme cesaretine sahip olmak, hatta yanlışı görmek güçleşir, çünkü kaybedeceğiniz şeyler vardır. İnsan kendini kolayca kandıran bir mahlûktur; çıkarları ve beka’sı söz konusu olduğunda yanlışın doğru, kötünün iyi olduğuna kendini inandırıverir.
Bu uzun girişe neden gerek duydum diye sorarsanız, AK Parti’de hâlâ namuslu, vicdanlı ve de gidişattan endişeli ama suskun insanlar olduğuna inanıyorum da ondan. Şimdilik Reis’e güvenerek avunmaya çalıştıklarını, Reis kalesinin arkasında mevzilendikleri için bu kale düşmesin diye akıllarını vicdanlarını karartıp gerçekleri görmemeye çabaladıklarını biliyorum.
Referandumda “evet” partinizi bitirecek
Bu ne bir korkutmaca (benden niye korkacaksınız ki zaten!) ne de gerçeği saptırma. Çoğunuzun maddelerini okumadan, özerinde düşünmeden kabullendiğiniz anayasa değişikliklerinin onaylanması, yani referandumdan evet çıkması halinde tıpkı, ülkemiz gibi partiniz de tek bir kişinin iradesine, aklına, kararına, keyfine, ruh sağlığına emanet/ teslim olacak. Şimdi de öyle zaten diyenleriniz çıkabilir, ama yanılıyorsunuz, siyasî biat’ın ilke olduğu bu kötü durumda bile hâlâ bir seçim mekanizması, milletvekilinin görece bağımsızlığı, hükümetin oluşmasında bir ağırlığı, seçmenleriyle doğrudan ilişkisi ve de -en azından teorik olarak- parti başkanını değiştirebilme olanağı var. Referandumdan sonra ise, eğer ki anayasa değişiklikleri kabul edilirse- artık partili seçmenin ya da milletvekilinin böyle bir olanağı fiilen yok. Aynı zamanda başkan/reis/padişah olarak yeni ve benzersiz anayasal yetkilere sahip olacak kişi partinin de, milletvekilinin de yerine geçmiş durumda. Meclis, sadece tıkır tıkır maaş alınan göstermelik, işlevsiz bir kurula dönüşecek.
Açık sözlü olalım, karnımızdan konuşmayalım
Bu anayasa değişikliklerine neden ihtiyaç var? Sureti Hak’tan görünmek için herkes lafını yutuyor. Referandumda evet çıkması halinde sadece iki madde: Tayyip Erdoğan’ın partili başkanlığı ve HSYK’yı atama yetkisi hemen yürürlüğe girecek. Diğer maddeler -eğer iktidarın sözüne inanılırsa- 2019’da yapılacak seçimlerin sonrasına kalacak. Demek ki bu yangından mal kaçırma acelesi Tayyip Bey’i açık diktatörlükler hariç hiçbir ülkede ve rejimde kimseye verilmeyen astığı astık kestiği kestik yetkilerle donatmak ve dokunulmaz kılmak için. Daha doğrusu, “Allahın lütfu darbe” sonrasında OHAL’le elde ettiği gayrımeşru yetkileri anayasal meşruiyete kavuşturmak için.
AK Parti’de varlığına hâlâ inandığım namuslu, vicdanlı kişilere sormak istiyorum. Bu parti 2002’de iktidara geldiğinde böyle bir Türkiye mi hayal ve vaad etmişti? Parti programınıza bakın, orada demokrasinin altının kalın çizildiğini, yeni Türkiye tasavvurunun diktatörlük üzerine değil bu kalın çizgi üzerine oturtulduğunu göreceksiniz. AK Parti’nin kuruluş ilkelerini hatırlayın, o ilkeleri savunan kuruculardan kaç kişi kaldı geriye? Neden büyük çoğunluğu parti dışına itildi? Açık açık söylenmese de “hain” oldukları için mi? Yoksa?..
Neden “evet” denmesi gerektiğini bile anlatamıyorlar
Başbakan, referandumda neden “evet” denmesi gerektiğini “PKK, FETÖ, HDP hayır dediği için evet diyeceğiz” açıklığıyla ifade etti ve hayır diyecek olanları terörle özdeşleştirdi. Sadece ayıp değil suç da işledi. Adalet Bakanı aynı türküyü söylerken, Ümraniye’de bir cami imamı da iktidardan aldığı güçle ve aynı kafayla hayırcılara hain demeye yeltenince cemaat ayaklandı. “Kanınızda duş yapacağız” türünden kanlı nefret söylemleriyle tanınan, Reis’in gözdesi mafya babası aşağı kalır mı, “Evet” mitingleri düzenleyerek, hayır’lılara gözdağı vermeye başladı.
Anlaşılan o ki, iktidarın ağır toplarının ülkenin bugününü ve geleceğini belirleyecek bu hayatî referanduma neden gidildiğini açıklayabilecek ikna edici gerekçeleri yok. Evet’i; tehdit, terör umacısı ve terörist ilan edilme korkusu üzerinden devşirmeyi amaçlıyorlar.
Elinizi vicdanınıza koyun
Namuslu, vicdanlı, sağduyulu AKP’liler! Önce kendinize OHAL koşullarında bir anayasa referandumunun adil ve özgür olup olmadığını sorun. Cumhurbaşkanı devlet olanaklarıyla meydanlarda, beş vakit televizyonlarda. Başbakan’dan bakanlara, oradan muhtarlara, imamlara, vb. boy boy evetçiler her yerde. Medya evet propagandasına sonuna kadar açık, isterse olmasın görür gününü. Hayır diyen yekten terörist. Hayır afişi asmak, sokakta hayır demek, hayır mitingi yapmak OHAL devletinin iki dudağı arasında, ki o dudak sadece vatandaşa hayır demek için kıpırdıyor. Meclis’in üçüncü partisi HDP’nin eşbaşkanlarından milletvekillerine, belediye başkanlarından üyelerine binlerce insan tutuklu. Kendilerine her türlü suç yüklenir, her türlü aşağılık iftira atılırken seslerini duyurabilecekleri tek bir merci ve de mecra yok. Basın mensupları, gazeteciler, yazarlar kendilerine ne suç atfediliğini bile bilmeden aylardır hapishanelerdeler. Sermaye kesimlerinden sokaktaki vatandaşa, korku ve sinmişlik hali toplumu sarmış durumda.
Bu koşullarda yapılacak referandumda eliniz, aklınız, vicdanınız evet oyu vermeye nasıl gidecek? Ne yapalım, istikrar için bağrımıza taş basacağız diyorsanız, kurtulun bu istikrar aldatmacasından. Eğer toplumda terör patlamışsa, eğer ülke istikrarsızlaşmışsa AK Parti’nin, partinizin 15 yıldır tek başına iktidarda olduğunu ve Tayyip Erdoğan’ın mutlak iradesine tâbi olduğunuzu hatırlayın.
Yüreğinizi, vicdanınızı daha fazla karartmayın, işlenen ve işlenecek olan suçlara daha fazla bulaşmayın. Kapalı kapılar ardında fısıldadıklarınızı fiiliyata dökün. Hem ülkeyi hem de kendinizi yaklaşan felaketten kurtarmak için cesur ve hayırlı bir karar verin.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024