Özgül Üstüner COŞKUN
Günahlarımız var...
Çok büyük günahlarımız....
Yoksa , hep alacakaranlık duygusu yaratan bir belleksizlikle yaşamak zorunda bırakılır mıydık...?
Sesi kısılmış bir toplumda yaşadığımızı düşünüyorum çok zaman...
Ne de olsa , adımıza yüksek tonda konuşan birileri oluyor başımızda...
Geçmiş ,
Ne kadar karışık , sesler , sokaklar , şehirler, duygular , hayaller, dağlar ne kadar karışık....
Kayıp....
Geçmiş , kayıp.....
Çünkü , geçmişi yok sayıyoruz.....!!!
Bu yüzden mi geleceği inşa edemiyoruz....?
Ötekiler' i , yüreğimizi çürüten bir nefretle , gözümüzü kör eden kin duygusuyla tanımlamamız bu yüzden mi...?
İnsanı insanlıktan çıkaran, milliyetçi duygular pohpohlanarak omzumuza bindirilen yükler var sırtımızda...
Kendi adıma, bu kamburla yaşamak istemedim bilincim erdiğinden bu yana...
Bu yükün; yarınımı da , pürüzlü , tereddütlü ve hüzünlü kılacağını öğrendim....
Neden ,
Dil , din , ırk gözetmeden bakamıyorduk insanlara....???
Kürt' ü , Ermeni' yi , Süryani' yi , Alevi' yi , nefretin tezgahında hiçleştirmemizin sebebi neydi....?
Neden ;
Vicdanlarımızı devletlerin acımasız politikalarının hizmetine sunuyorduk...?
Çok mu zordu , vicdanımızı , insanı insanı yapan değerlerle donatmak...?
Yıpratıldık değil mi....?
Aşındık....!
Neden Barışamadık...?
Geçmişle Barışamadık....
Bu ülkenin halklarıyla Barışamadık...
Halbuki yapılması gereken ne çok şey var devletten beklediğimiz....
Devletlerin ; kendi yurttaşlarının belli kesimlerine yönelik işlediği suçları,
devlet adına kabul edip tanıması ve özür dilemesi toplumsal barış için çok önemli...
Geçmişin karartılmış sayfalarını , tarih kitaplarında yalan yanlış okumanın kimseye bir faydası yok...
Kolektif bir hafızamız var....Ve bu suçlara karsı duyarlı...
Hiç ummadığımız bir anda karşımıza çıkıp bizi fazlasıyla rahatsız edebiliyor...
Çünkü , toplumun mağdur olmayan kısmı , devletin işlediği bu suçlara karşı sessiz kalsa da , aslında bilinçaltında rıza göstermiyor...
İnkar, büyük bir yüktür devletlerin sırtında...
Halk içinse , vicdanları rahatsız eden hafızanın derinliğinde acı bir Ses...
Batı Almanya Başbakanı ; 7 Aralık 1970 yılında bir anıtın önünde diz çökerek özür diledi....
Herbert Ernst Karl Farm bilinen takma ismiyle Willy Brandt...Polonya 'daki Varşova Gettosu Anıtı' nın önündeydi...
Nazilerin Soy Kırımı' ndan dolayı özür diliyordu....
Willy Brant özür dilediğinde, bu soykırımın üzerinden yirmibeş yıl geçmişti ve kendisinin bu soykırımda hiçbir sorumluluğu olmadığı gibi, kendisi de Nazilerin şiddetine uğramıştı...
Bu özür, bilinçaltlarında var olan nefretleri tüketmeye yönelikti...
Dünya genelinde 150 kadar ülke bu yoldan giderek , çeşitli boyutlarda işledikleri suçlardan dolayı halklarından özür dilediler...
İnkar etmek tarihi bir gerçeği yok edemez...
Bu kuşaktan kuşağa aktarılan vicdani bir yüktür....
Alacakaranlık duygusu yaratan bir belleksizlikle yaşamaya zorlanmamız bir tesadüf mü...?
Yoksa ,
Günahkar mıyız hepimiz....?
Kaçış yok mu...?
Çıkış da mı....?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.02.2019
25.08.2015
21.08.2015
17.08.2015
13.08.2015
11.08.2015
13.07.2015
5.02.2015
26.06.2015
19.06.2015