Pelin CENGİZ
Türkiye’de şiddetin tırmanmaya başladığı 7 Haziran 2015 tarihinden bu yana bir yılda düzenlenen terör saldırılarında yüzlerce asker, polis, yurttaş katledildi, bu saldırılarda 1500 civarında insan yaralandı. Türkiye geçen hafta bugüne kadar gördüğü en dehşetli terör saldırılarından birini Atatürk Havalimanı’nda yaşadı. Faillerinin belli olduğu tüm bu kaosun, katliamların, istihbarat ve güvenlik zaafiyetlerinin devamında ne bir siyasetçi ne bir bürokrat hesap verdi, ne de aldığı sorumluluğun gereği istifa etti.
Hesap verip sorumluluk almadıkları gibi daha cenazeler kalkmamışken, hükümet suratlarında asılı kalmış pişkin bir sırıtışla bayram havasında köprü açılışı yaptı. Artık beton, çimento siyaseti o kadar benimsenmiş ki, Başbakan Binali Yıldırım, “Teröre karşı en güzen cevap Osman Gazi Köprüsü” diyebildi. Zihniyet müteahhitlik üzerine kurulu olunca, vaziyet onlarca vatandaşını kaybetmiş bir ülkenin Başbakanı’nı böyle konuşturabiliyor. Onu konuşturuyor da açılış günü köprünün üzerinde göbek atan vatandaşın motivasyonuna sebep olan ne diye sormadan da geçmek mümkün değil. Ülkenin bir bölümü yastayken, diğer bir bölümünü konfetilerle açılışı yapılan projelerin bu kadar sarhoş edebiliyor olmasını, ne toplumsal kopuşla ne kutuplaşmayla açıklamak mümkün değil.
Osman Gazi Köprüsü açılışında devletin sergilediği tavır aslında 14 yıllık AKP iktidarının çok net bir özeti.
Genel olarak mega projeler şeklinde ifade edilen ve gündemde epey yer tutan bu projeler, bilinçli bir algı yönetiminin parçası. Temelini inşaat ve enerji sektörlerinin oluşturduğu liberal ekonomik modelin Türkiye’de vücut bulmuş hali. Emek sömürüsünün, iş cinayetlerinin, vatandaşı yerinden etmenin, spekülasyonla rant sağlamanın diğer adı.
Mega projelerin yapımında ayak bağı olarak görülen, imar ve çevre kanunları, ÇED süreçleri ya projeler lehine değiştiriliyor ya da hukuki süreçler tamamen by-pass ediliyor. Özellikle, bizimki gibi gelişmekte olan ülkelerde siyasetçiler, mega projeleri sürekli gündemde tutarak oy topluyor. İstanbul’a yapılacak köprü ya da havalimanı projesi Anadolu’nun herhangi bir kentinde seçim malzemesi yapılabiliyor.
Büyük ölçekli olmaları, topluma, çevreye ve devlet bütçesine etkileri sebebiyle mega proje olarak adlandırılan bu kalkınma hamlesinin adına ister kamu-özel ortaklığı deyin ister yap-işlet-devret modeli deyin, hepsi aslında devlet destekli. Örneğin, bu projede de her yap-işlet-devret projesinde olduğu gibi Hazine garantisi mevcut. Bu işleri yüklenenlerin hepsi birtakım yandaş, ağırlığı müteahhit takımından işadamı.
AKP’nin, epey bir zamandır çok büyük bir ihtiyaca cevap verecek gibi lanse ettiği, işletme ve yatırım maliyetleri hesaplanan maliyetin çok üzerine çıkan, ekolojik anlamda geri dönülmez tahribatlar yaratan, özetle yarardan çok zarar getiren bu projeler Avrupa’da da ciddi bir tartışma konusu. Bu tür projeler için “unnecessary imposed mega projects” yani “empoze edilmiş lüzumsuz projeler” olarak tanımlanıyor.
Nisan ayında İzmit Körfez Geçişi’nin son tabliyesinin yerleştirilmesi esnasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, o sırada İzmit Körfezi’ni geçiş süresinin 1 saatten 6 dakikaya inmesini kastederek, “Vakti nakde dönüştürdük” demişti. Geçen günkü açılışta sergilediğiniz utanmaz halinizle vakti nakde dönüştürdünüz belki ama insanlığınız yolda kaldı maalesef…
Mega projelere yönelik kamuoyunun rızası nasıl yaratılıyor, belki bu noktada ona da değinmek lazım. Herşeyden önce halkın gerçek ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak projeler tepeden inmeci şekilde dayatılıyor. Hayali maliyet/yarar analizleriyle sahte bir istihdam efsanesi yaratılıyor. Türkiye’de örneklerini çokça görmenin mümkün olduğu haliyle bu tür projelere karşı çıkmak, kriminal bir suç olarak nitelendiriliyor. Mafyavari yöntemleri hatırlatan politik oluşumlar ve çevresindeki rant odakları, proje süreçlerini kapalı kapılar ardında götürüyor. Ve haliyle bu projeler gelişme, kalkınma, ilerleme, modernleşme gibi kavramların arkasına sığınılarak içerikten habersiz kitlelere pazarlanıyor.
Ne şeffaflık, ne hesap verme, ne de halkın bilgi edinme hakkı süreçleri işletilmiyor. Dolayısıyla da halkın katılımı olmadan yapılan projeler, ciddi bir demokrasi problemini ortaya bırakıveriyor. Tabi bu noktada Türkiye’de neredeyse hemen hiç konu edilmeyen başka bir boyut daha var.
Internal Displacement Monitoring Centre’ın geçtiğimiz günlerde açıklanan yıllık raporuna göre, insanlar dünyada en fazla çatışmalar, şiddet ve iklim değişikliğine bağlı felaketler sebebiyle yerinden yurdundan oluyor. Raporda ele alınan bir üçüncü yaygın yerinden edilme sebebi ise -pek çoğunun kulağına tuhaf gelebilir ama- kalkınma. Hükümetlerin “ulusal kalkınma” adı altında yürüttükleri büyük baraj, madencilik, altyapı, enerji gibi projelerle en muhafazakar tahminle 15 milyon kişi her yıl yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalıyor. Bu kalkınma sebebiyle yerinden edilmeler elbette, projeler iptal edilmesin ve fonlanmasının önüne engeller çıkarılmasın diye hemen hiç dile getirilmiyor. Büyük altyapı projeleri halklara, sonuçlarıyla refah, iyilik, sağlık ya da iş imkanları getireceğine başta yerinden edilmelerle pek çok kötü sonuç getiriyor.
Bu mega projeler kimin için? Bu otoyollar, köprüler, barajlar, madenler, santraller kimin yararına? Bu projeyi yapmaya kim karar verdi? mi? Proje hangi kaynakla kim tarafından yapılıyor? Sorulacak bu en meşru sorulara verilecek cevaplar yoksa, büyük bir adaletsizlik, ciddi bir antidemokratik durum var demektir.
İki gün önce havalimanında patlayan bombalarla 44 vatandaşını kaybetmiş bir ülkenin terörle mücadelesinin panzehiri köprü açmak olduysa zaten, bizler de boşa konuşuyoruz demektir.
PELİN CENGİZ / HABERDAR
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022