Pelin CENGİZ
ABD’nin 45. Başkanı olarak resmen göreve başlayan Donald Trump’ın başkanlığı döneminde şüphesiz en fazla konuşulacak konulardan birisi iklim değişikliğine dair görüşleri ve bu alanda alacağı kararlar olacak. Zira gerek yaptığı açıklamalarla gerekse kabinesine seçtiği iklim değişikliği inkârcısı isimlerle bunun sinyallerini açıkça verdi.
Mâlum, geçen yıl Washington Post’a verdiği söyleşide, “İklim değişikliği üzerindeki insan etkisine inanmıyorum” ifadelerini kullanan Trump, iklim değişikliğinin insan faaliyetlerinden kaynaklandığı yönündeki bilimsel bulguları da defalarca “kurgu” olarak nitelendirdi. Trump, başkan adayı olmadan önce iklim değişikliğinin Çinliler tarafından uydurulduğunu belirtmiş ve “durması gereken bir saçmalık” demişti.
Her ne kadar Trump, iklim değişikliğinin gezegen üzerindeki olumsuz etkilerine inanmasa da, geçen yıl iklim değişikliği kaynaklı olarak ABD’de yaşanan kuraklık, sel, kasırgalar gibi felaketlerde 138 kişi hayatını kaybederken, bu felaketler 46 milyar dolarlık maddi zarara neden oldu. Üstelik, 2016 tüm zamanların en sıcak yılı rekorunu kırmasıyla kayıtlara geçti.
Trump’ın seçim zaferinin ardından 22’si Nobel ödülü sahibi olmak üzere 2300 bilim insanı Trump’a yazdıkları mektupta açıkça, “Gözümüz üzerinde” mesajı verdi. Aynı şekilde aralarında dev uluslararası grupların da yer aldığı 600 şirket, Trump’a yönelik yazdıkları mektupta, düşük karbon ekonomisine geçiş yönündeki yatırım ve girişimlerin desteklenmesini, Paris İklim Anlaşması’nın gereklerinin yerine getirilmesini talep etti.
Sitedeki İklim Eylem Planı uçtu
Donald Trump, seçilmesinin hemen ardından açıkladığı ilk 100 günlük eylem planında Paris İklim Anlaşması’nı feshedeceğini, BM iklim değişikliği anlaşmalarına aktarılan milyarlarca dolarlık ödemeyi keseceğini, Environmental Protection Agency’nin (Çevre Koruma Ajansı) düzenlemelerine kısıtlama getireceğini, kömüre dayalı enerji üretiminin azaltılması hedeflerini içeren Climate Action Plan (İklim Eylem Planı) ve Clean Power Plan’i (Temiz Enerji Planı) tanımayacağını duyurdu.
Nitekim, tanımadı da. Yemin töreninin gerçekleştiği dakikalarda Obama döneminde kabul edilmiş planlarla ilgili sayfalar uçtu, yerine Trump’ın hedeflerinin anlatıldığı An America First Energy Plan (Önce Amerika Enerji Planı) sayfası geldi, Climate Action Plan’ın da devre dışı bırakıldığı yazıldı. İklim değişikliğiyle ilgili verilen referansların hepsi siteden silindi.
Trump’ın seçilir seçilmez ilk icraatlarından biri, ABD Enerji Departmanı’na 74 soruluk bir liste göndermek olmuştu. Trump’ın istediği bilgiler arasında son beş yıldır Obama’nın İklim Eylem Planı ekibinde kimlerin çalıştığı, iklim değişikliği zirvelerine kimlerin katıldığı ve bu plan dahilinde hangi birimlerin kurulduğu gibi bilgiler de var. Trump’ın bu birimleri ve kişileri tasfiye etmesi beklentisi de yüksek.
Trump’ın seçim vaatlerinden yola çıkarak, bundan sonra ABD’de enerji düzenleme ve politikalarında fosil yakıtların odak noktası olacağını söylemek mümkün. Nitekim başkanlığının ilk günlerindeki ilk kararlarından biri ABD’de büyük protestolara yol açan ve halefi Obama’nın çevresel nedenlerle bloke ettiği Kuzey Dakota ve Keystone XL petrol boru hatlarının inşaatının devamına izin veren kararı imzalamak oldu.
S&P Global tarafından yayınlanan bir raporda, “Trump, enerji planları hakkında çok somut bilgiler paylaşmamış olsa da, kampanyası boyunca söylemleri fosil yakıt üretimini büyütmeye ve sektör üzerindeki regülasyonu hafifletmeye yönelik adımlar atacağı ve Obama’nın temiz hava politikalarını aşağı çekeceğini gösteriyor” ifadeleri yer almıştı. Trump döneminde kömür üretiminin de artması sürpriz olmayacak gibi.
Obama’dan giderayak 500 milyon dolar
Obama, başkanlık koltuğunu bırakmaya günler kala, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) dahilinde kurulan ve gelişmiş ekonomilerden gelişmekte olan ekonomilere iklim değişikliğiyle mücadele ve buna uyum için kaynak aktarmanın temel mekanizması olacak Green Climate Fund'a (Yeşil İklim Fonu) 500 milyon dolar daha kaynak aktardı. ABD’nin bu fona aktarmayı taahhüt ettiği miktar toplamda 3 milyar dolar. Trump döneminde bu söz ne kadar tutulabilecek şimdilik belirsiz.
İşin bir diğer boyutu da Trump’ın başkanlığı döneminde birlikte çalışmak üzere seçtiği isimlerin pek çoğunun milyarderlerden ve CEO’lardan oluşması. Zenginliklerinin yanında ırkçı, göçmen karşıtı, iklim değişikliği karşıtı ve kadın düşmanı söylemlere sahipler. Ancak, hemen hemen hepsini ortaklaştıran en bariz özellik iklim değişikliği inkarcısı olmaları. Trump’ın olası kabinesinde kimler var, kısaca onları tanıyalım:
* Scott Pruit - EPA (Çevre Koruma Ajansı)
Listenin belki de en tartışmalı ismi Oklahoma Başsavcısı Pruitt’in EPA’nın başına getirilmesi kuzunun kurda teslim edilmesi olarak tanımlanabilir. ABD’nin tüm çevre politikalarının fosil yakıtları destekleyen, iklim değişikliğine inanmayan birine teslim edilmesi çevre örgütlerinin çok büyük tepkisine neden oldu. Pruitt’in, “Bu ajansı yürütürken hem doğanın korunmasını hem de ABD’li şirketlerinin özgürlüğünü sağlamayı hedefliyorum” sözleri, gelecekte Trump yönetiminin fosil yakıt endüstrisiyle epey içli dışlı olacağının göstergesi. Pruitt, petrol şirketlerinin müttefiki olarak biliniyor.National Review’a yazdığı makalede Pruitt iklim değişikliğiyle ilgili şunları yazmıştı: “Bu tartışma tamamlanmaktan çok uzak. Biliminsanları küresel ısınmanın boyutları, kapsamı ve insan faaliyetleriyle bağlantısı konusunda görüş birliğinde olmadıkları konusunda görüş birliği içindeler.”
* Rex Tillerson - Dışişleri Bakanı
Listenin bir diğer en tartışmalı ismi de Rex Tillerson. Dışişleri Bakanı olarak listenin birinci sırasında yer alan Tillerson, dünyanın en büyük uluslararası petrol şirketi ve küresel ısınmanın bilimsel olmadığını savunan propagandanın en büyük finansörü ExxonMobil’in 2004’ten bu yana CEO’su. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Rus petrol şirketleri ile yakın ilişkileri bulunan Tillerson, Paris İklim Antlaşması karşıtları arasında yer alıyor.
* Ryan Zinke - İçişleri Bakanı
Temsilciler Meclisi’nin Montanalı üyesi Ryan Zinke, 23 yıl Amerikan Deniz Kuvvetleri'nde görev yaptıktan sonra 2008’de emekli olarak siyasete atıldı. Enerji sektöründe faaliyet gösteren bazı şirketlerin yöneticileri Zinke'yi desteklerken, çevreci kuruluşlar Zinke'nin İçişleri Bakanı olmasının “doğal varlıkların şirketlere satılması” sonucunu doğuracağı endişesini dile getiriyor. Çevreci kuruluşlar Zinke’yi “tam bir kömür şampiyonu” olarak nitelendiriyor. Çünkü, hem kömür endüstrisiyle yakın ilişkileri var hem de onların haklarını savunuyor.
* Rick Perry - Enerji Bakanı
Trump kabinesinde Enerji Bakanlığı için 2012 başkanlık seçimlerinde Enerji Bakanlığı’nın kapatılması gerektiğini savunan eski Teksas Valisi Rick Perry'yi seçti. Perry'nin Teksas Valisi olduğu dönemde enerji kaynaklarını ve altyapısını geliştirerek eyalette “uzun süreli bir büyüme ve refah dönemi” yarattığını belirten Trump, yönetiminin “ABD’yi enerji alanında bağımsız hale getirmek ve yeni refah artışı sağlamak için ülkenin geniş doğal kaynak varlığını en iyi şekilde değerlendireceğini” ifade etmişti. Perry, en son Kuzey Dakota'dan geçen 1200 km’lik petrol boru hattı yatırımını yapmak isteyen Energy Access Partners’da yönetim kurulu üyesiydi. Kuzey Dakota boru hattı, Kızılderili bölgesinden geçtiği için ABD çevrecilerinin karşı gösterilerine sahne olmuştu. (Yukarıda da belirttiğimiz üzere, Obama’nın ‘’dur’’ dediği proje için, Trump görevdeki daha ilk haftasında devreye girdi ve inşaata yeşil ışık yakan başkanlık yönergesini imzaladı.) Perry, çevre konularına duyarsızlığı, küresel ısınma ve iklim değişikliği konularına uzak politikalarıyla tanınıyor.
* Sonny Perdue - Tarım Bakanı
Trump’ın kabinesine seçtiği bir diğer iklim değişikliği inkârcısı isim de eski Georgia Valisi Sonny Perdue. 100 bin çalışanı ve yıllık 140 milyon dolarlık bütçesi olan Tarım Bakanlığı’nın emanet edileceği Perdue, iklim değişikliğiyle kuraklık, artan yağışlar gibi aşırı iklim olayları arasında ilişkinin olmadığını savunan makaleleriyle alay konusu olan, kuraklığa karşı yağmur duasına çıkılmasını isteyen bir isim. Hâlihazırda ABD’nin karbon emisyonlarının yüzde 7,7’sini tarım ve hayvancılık faaliyetleri oluşturuyor. Obama döneminde bunun azaltılması için çalışma programları başlatılmıştı, şimdi bunların akibeti belirsizleşti.
Bu azılı iklim değişikliği inkârcılarının yanı sıra Temsilciler Meclisi Üyesi Tom Price’ın Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı’nda, işadamı Wilbur Ross Jr.’ın Ticaret Bakanlığı’nda, Ben Carson’ın da Konut ve Kentsel Gelişim Bakanlığı’nda çok sayıda düzenlemeyi etkisiz kılması bekleniyor. Diğer yandan, Trump’ın seçim kampanyasını yürüten ve muhtemelen de Trump döneminde Başstratejist görevini üstlenecek olan Steve Bannon da, iklim değişikliğini “dünya tarihinde ortaya konmuş en büyük aldatmaca” olarak nitelendiren biri.
Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı emekli korgeneral Michael Flynn de, iklim değişikliğinin ulusal güvenlik için tehdit oluşturmadığını düşünenler arasında yer alıyor. Oysa, Pentagon’un iki yılda bir yayınladığı ulusal güvenlik riskleri raporunda, iklim değişikliğinin büyük güvenlik tehditi yaratacağı, kısa vadede oluşacak ve halen yaşanan riskleri de arttıracağı kaydedilmişti.
Elon Musk danışma kurulunda
Bu kâbus listenin dışında Trump’ın gelecek dönemde yakınında olacak isimlerden en umut vaat edeni ise Elon Musk. SpaceX ve Tesla CEO’su Elon Musk’ın yanı sıra Uber CEO’su Travis Kalanick, Trump’ın Strateji ve Politika Forum’una katıldı. Bir tür danışma kurulu işlevi görecek olan bu forum, düzenli olarak bir araya gelecek ve Trump’a ekonomik ve ticari konularda tavsiyelerde bulunacak. Fosil yakıtlar nedeniyle dünyanın dengesini bozan insanoğlunun yenilenebilir enerjiye geçmesinin öneminin farkında olan Musk, lityum iyon piller için üretmek için kurduğu fabrikanın yeşil enerji anlamında tüm dünyaya örnek olması gerektiğini savunan bir isim.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022