Pelin CENGİZ
Sevdiğim bir sözdür, Tolstoy, “Herkes dünyayı nasıl değiştireceğini düşünüyor ama kendini değiştirmeyi düşünmüyor” derken, sanayi devrimi ve sonrasında yaşanan gelişmelerin dünya üzerindeki tahribatın faturasını yine en ağır şekilde insanın ödeyeceğini düşünmüş müydü acaba? Gezegen üzerinde sanayileşmek, kalkınmak, daha çok üretmek ve dolayısıyla daha çok tüketmek adına insanlığın gerçekleştirdiği çevresel felaketler, bizi giderek hiç deneyimlemediğimiz bir kaosa doğru sürüklüyor.
Her geçen gün aşırı hava olaylarına bağlı olarak gelişen kasırgaların, su taşkınlarının, toprak kaymalarının, mevsim normallerinin üzerinde yaşanan yağışların yarattığı felaketleri artık iklim değişikliği ile ilintisiz şekilde değerlendirmek mümkün değil. Burada en büyük ve birincil dereceden sorumluluk elbette iklim değişikliğine sebep olan emisyonların faili fosil yakıt üreticileri ve bu şirketlerin bitmek bilmeyen üretim hırsları…
Geçen hafta Climatic Change isimli bilim dergisinde yayımlanan ve daha önce benzerine rastlanmamış bir çalışma, fosil yakıt üreticilerinin üretimlerinden kaynaklanan emisyonlarla, iklim değişikliği arasındaki bağlantıyı ve dünyanın en büyük şirketlerinin iklim değişikliğinin ne kadarından sorumlu olduklarını ortaya koydu.
“Tracing Who’s Responsible for Temperature Increase and Sea Level Rise” (Sıcaklık Artışı ve Deniz Seviyesindeki Yükselmenin Ardındaki Sorumlular) adı verilen bu çalışmada, BP, Shell, Total Chevron, Conoco Phillips, ExxonMobil ve Peabody’nin de aralarında bulunduğu 50 özel şirket ile Coal India, Gazprom, Kuwait Petroleum, Pemex, Petroleos de Venezuela, National Iranian Oil Company ve Saudi Aramco’nun da aralarında bulunduğu; sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası kamuya ait olan 31 şirketin küresel sıcaklık artışlarının ve deniz seviyesindeki yükselmenin ne kadarından sorumlu olduğu tespit edildi.
Çalışmanın temel bulguları şöyle:
- Dünyadaki en büyük 90 fosil yakıt şirketi, 1880’den bu yana gözlemlenen sera gazı artışlarının yüzde 57’sinden sorumlu. Bu şirketler, küresel ortalama sıcaklık artışlarının neredeyse yüzde 50’si, küresel deniz seviyelerindeki yükselmenin ise hemen hemen yüzde 30’u bu şirketler yüzünden gerçekleşti.
- Aralarında, BP, Shell, Total, ConocoPhilipps, Exxonmobil ve Peabody’nin olduğu tamamı özel iştirakçilere ait olan 50 şirket, 1880 ve 2010 yılları arasındaki küresel ortalama ısı artışındaki payı yaklaşık yüzde 16. Küresel deniz seviyelerindeki yükselmedeki payları ise neredeyse yüzde 11.
- Sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası kamuya ait olan aralarında Coal India, Gazprom, Kuwait Petroleum, Pemex, Petroleos de Venezuela, National Iranian Oil Company ve Suudi Aramco gibi şirketlerin bulunduğu 31 şirket küresel sıcaklık artışının yüzde 15’inden, deniz seviyesindeki artışların ise yüzde 7’sinden sorumlu.
- Fosil yakıt şirketlerinin ürünlerinin küresel ısınmaya yol açtığının bilincinde oldukları 1980 ve 2010 yılları arasında, aynı şirketlerin sebep olduğu emisyonların 1880’den bu yana görülen küresel ısı artışındaki payı yaklaşık yüzde 10 ve deniz seviyelerinin yükselmesindeki payı neredeyse yüzde 4.
Çalışmada, bahsi geçen şirketlerin, iklim değişikliğinden haberdar olduktan sonra da faaliyetlerine hız kesmeden devam ettikleri tespiti önemli.
İlgili şirketler tarafından 1980 yılından beri karbon emisyonlarının iklim değişikliğine neden olduğu biliniyor. Bu yüzden araştırmada, veriler 1980 öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrılarak değerlendirmeye alınmış. Araştırma, “1980’e gelindiğinde, özel iştirakçilere ait olan fosil yakıt şirketleri üretimlerinin yol açtığı tehdidin farkındaydı ve riskleri azaltmak için önlem alabilir ve bilgiyi hissedarları ve kamuoyuyla paylaşabilirdi” tespiti yapıyor.
Örneğin, ExxonMobil kendi ürünlerinin sebep olduğu riskler üzerine kendi bilim insanlarının yaptığı araştırmaların sonuçlarına göre hareket etmiş olsaydı, bugün iklim değişikliğiyle daha kolay başa çıkılıyor olabilirdi…
Oxford Üniversitesi’nde Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Profesörü Henry Shue, araştırmayla ilgili şunları söylemiş: “Sanayi Devrim’inin başlangıcında, karbon emisyonlarının biriktikçe iklim dengesini bozduğu çok az kişi tarafından anlaşılmıştı, ve dolayısıyla satın almak isteyenlere fosil yakıt satmanın suçlanabilecek bir yanı yoktu. Ancak özel mülkiyetli birkaç şirketin uzun süredir ürünlerinin yol açtığı zararı biliyor oldukları ve buna rağmen fosil yakıtların küresel enerji üretiminin merkezinde yer almasına devam etmesi için bu zararlar hakkında kuşku tohumları ektikleri bulgusu bu şartları tamamıyla değiştirdi. Şirketler bilerek en temel ahlak kuralı olan “zarar vermeme” kuralını ihlal etti ve artık neden oldukları zararları tazminat ödeyerek ve uyum maliyetinin kendilerine düşen payını ödeyerek telafi etmeleri gerekiyor.”
Oxford Üniversitesi’nde Jeosistem Profesörü ve çalışmanın yazarlarından Myles Allen da, “10-20 yıl öncesine kadar, hiçbir şirket kendilerinden kaynaklanan emisyonların sonuçlarından sorumlu tutulamıyordu çünkü etkileri hakkında yeterli bilgiye sahip değildik. Bu çalışma, fosil yakıt şirketlerinin ürünlerinden kaynaklanan emisyonlarla okyanus asitlenmesinde, sıcak hava dalgalarının sebep olduğu ölümler, kontrol edilemeyen yangınlar ve diğer aşırı hava olaylarındaki artışlar arasında bağlantılar kurulması için bir çerçeve sağlıyor. Umuyoruz ki, bu çalışmanın sonuçları büyük karbon üreticilerinin bu problemdeki payları hakkında sorumlu tutulmalarına dair yapılan politik ve sivil toplum tartışmalarına bilgi sağlar” açıklamasında bulunmuş.
Kısa süre önce Harvey Kasırgası, arkasında gelen Irma Kasırgası’nın ve aynı anda Hindistan, Bangladeş ve Nepal’deki sellerin yol açtığı ve bundan sonra da muhtemel yol açacağı zararlar göz önüne alırsak, bu çalışma daha da büyük önem kazanıyor.
İklim değişikliğin sorumlusu kim ve buna bağlı masrafları kim ödemeli sorusunun yanıtı iklim etkileri ağırlaştıkça ve pahalılaştıkça daha büyük aciliyet kazanıyor. Örneğin, sadece New York kentinin iklim değişikliğine uyum maliyeti 19 milyar doları aşacak. Küresel düzeyde uyum maliyet projeksiyonları da aynı derecede aşırı yüksek maliyetler ortaya koyuyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) gelişmekte olan ülkelerin uyum maliyetlerinin 2030’a kadar yılda 140 milyar ile 300 milyar dolar 2050’ye kadar yılda 280 milyar ile 500 milyar dolar arasında olacağını tahmin ediyor.
Union of Concerned Scientists İklim Bilimi Direktörü ve Başyazar Brenda Ekwurzel ve arkadaşlarının çalışmasının jürilere ve hakimlere yol gösterebileceği belirtiliyor.
Zira, California’da iki yerel yönetim bölgesi ve Imperial Beach şehrinin temmuzda 37 adet petrol, gaz ve kömür şirketine deniz seviyelerinin yükselmesinden kaynaklanan zararları ödemeleri için açtığı dava gibi davalarda zarar hesabını nasıl ele alabilecekleri hakkında kılavuz olabilir.
Küresel fosil yakıt endüstrisinin dünyayı daha fazla olumsuz yönde değiştirmeden önce artık kendine bakma, kendini değiştirme zamanı çoktan geldi de geçiyor.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022