RAGIP DURAN
Profesyonel gazeteci dendiğinde akla ilk gelen tanım, “Hayatını gazetecilik yaparak kazanan meslek (Profession) sahibi” olur. Oysa ki Fransız sosyolog Patrick Champagne, 2016’da yayınlanan “Çifte Bağımlılık- Gazetecilik Üzerine”(Raisons d’Agir) başlıklı kitabında, profesyonel gazeteciyi “bağımsız, özerk gazeteci” olarak tanımlarken, habercinin, mesleğini kuralına uygun bir şekilde icra edebilmesi için, gerek siyasi-ideolojik güç odaklarından gerekse ekonomik kutuplardan bağımsız, özerk olması gerektiğini yazıyordu.
Bugün bir gazeteci için, sadece Türkiye’de değil bütün dünyada bu tanıma tam olarak uygun bir şekilde habercilik yapmak tamamen imkânsız olmasa bile son derece güç. Neo-liberalizmin yükselmeye başladığı 1980’lerden bugüne siyasi-iktisadi-ideolojik iktidarlar, medyanın üzerine bir karabasan gibi çöktü. Eskiden beri zaten çok güçlü olmayan editoryal bağımsızlık, büyük ölçüde ilga edildi ve radyo, televizyon, gazete, dergi ve İnternet sitelerinin çoğu, gerçeği ve kamu çıkarını savunan mecralar olmaktan çıkıp sıradan birer ajitasyon-propaganda organları haline getirildi.
Bugün ancak küçük ya da orta çaplı kolektifler, medya organının mülkiyetini de üstlenerek, sağlam ve derin bir kamu çıkarı yanlısı editoryal politika ile doğru dürüst habercilik yapmaya çalışıyor. Artık gerçeğin değil yalan haberin, artık kamu çıkarının değil Kral’ın çıkarının savunucusu olan egemen/yaygın medyada, ya tesadüfen yerini koruyabilen ya göze batmayan ya da bin bir gerekçeyle baskı düzenine halen boyun eğen gazetecilerin varlığını biliyoruz. Hepsi mesleğin yüz karası! Onlar aslında uzun bir zaman önce meslek değiştirdi. Onlar artık gazeteci değil, Saray soytarısı. Bunların işi gücü, 24 saat muhalefetle uğraşmak. Daha doğrusu hakiki gazetecilere, muhaliflere kara çalmak. Eleştiri getirseler amenna, oturur tartışırsınız, ikna etmeye çalışırsınız, belki de (Olacak şey değil ya…) haklıysa siz ikna olursunuz. Meslektaşlarımız Türkiye’nin hapishanelerini doldururken bu satılık ya da kiralık kalemler iktidarı övüp, muhalefeti kınamaktan başka bir iş yapmıyor.
Bu hafta onlarca örnek arasından iki yazı dikkatimi çekti.
Birincisi, faşistliği artık neredeyse resmen teyit edilmiş olan Aydınlık gazetesinden. Gazetelerinin yurtdışı kampanyasının uzun uzun reklamını yapan genç, aynen şöyle konuşuyor: (…) Aydınlıkçının silahı aydınlıktır. Aydınlıkçı’nın Aydınlık’la olan ilişkisi, Mehmetçik’in silahla olan ilişkisi gibi. Aydınlık emperyalizme ve onun yalanlarına karşı savaşılan silahın adı. Aydınlıksız bir Aydınlıkçı silahsız bir askerden farksızdır.(…).
Şimdiye kadar gazeteyi birçok şeye benzeten olmuştu da bir gazeteyi açıkça “Mehmetçiğin Silahı”na benzetenle ilk kez karşılaşıyorum. Nereden geldi aklınıza bu benzetme desem, çocuk “Aklımdan hiç çıkmıyor ki” diyecek herhalde.
Gazete tüfek tabanca filan değildir. Silah öldürür, gazete ise bilgilendirmek için çıkarılan fikri bir üründür.
Gerçi Türk basın jargonunda iyi haber için “Bomba gibi haber” deyimi kullanılır ki, bu da çok yanlış. Bomba öldürür, haber bilgilerimizi, düşünme ufkumuzu genişletir. Mesela, “Dört dörtlük haber” desek daha güzel olur. Saysak, daha onlarca militarist deyim, sözcük ve ibare çıkar bizdeki gazetecilik terminolojisinde. Özellikle de spor basınında Bu durum çok da garip olmasa gerek. Çünkü her Türk asker doğar!
Araya bir soru sıkıştırayım: Türk gazetecisi önce Türk müdür yoksa gazeteci midir?
İkinci örnek, “Siyonizm, MİT TIR'ları kumpasını bir adım öteye götürdü, dikkat!..” başlıklı bir köşe yazısı. Ardan Zentürk imzalı. Yazıyı okuduktan sonra yazarının nasıl bir halet-i ruhiye içinde bulunduğunu ve mesleki çelişkiler içinde yüzdüğünü anladım. Aslında acıdım…
Gazeteciliğin temel ilkesi olan her bilginin doğrulanması, kaynakların belirtilmesi bu yazıya hiç uğramamış. Zentürk, sokaktaki ortalama her Türk gibi, Türkiye’nin dört bir yandan düşmanlarla çevrili olduğunu sanıyor. Ve bu yabancı güçler, Amerikan emperyalizmi, İsrail Siyonizmi, FETÖcüler, PKKliler, DHKPliler hatta CeHaPeliler, her alanda destan üzerine destan yazan Erdoğan rejimini yıkmaya çalışıyor. Bunun için de medyayı kullanıyor. Dolayısıyla yabancı basında Türk yönetimine yönelik en küçük eleştiri ve değerlendirme bile, bu kafadaki insanlarda otomatik olarak, komplo teorilerinin de desteğiyle, terörist, yıkıcı, yasadışı faaliyet olarak algılanıyor. Oysa ki Erdoğan gibi bir lideriniz varsa, Türkiye’yi çökertmek için herhangi yabancı bir düşmana ihtiyaç olmadığını her gün görüyoruz. Zaten milli ve yerli Reis, çökertmek bile gerekirse, onu da bizzat kendisi yapacaktır, nitekim yapmaktadır.
Yazar, profesyonel niteliklerini çoktan kanıtlamış, global medyanın prestijli kurumlarında görev yapmış meslektaşımız Amberin Zaman ile Ortadoğu konusundaki zengin analizleri ile başarılı işler yapan bir başka meslektaşımız Fehim Taştekin’i eleştiriyor aklınca. Ne var ki Zentürk’ün yazısında “teşhir ettiği yazılardan” bir tek alıntı yok, bir tek somut tekzip, saptayabildiği bir tek somut bilgi hatası yok. Dahası, zahmet edip kınadığı yazıların linklerini bile vermeye cesaret edememiş. Zaman’la Taştekin anlaşılan El Monitor’da yazdıkları için ayrıca da Saray rejiminin uygulamalarını teşhir ettikleri için hedef alınmış.
Zentürk’ün yazısı bilgi ve tahlil değil bir önyargılar geçidi. Aslında istemeden bazı gerçekleri de faş etmiş. Daha başlıkta MIT TIR’larını Siyonizme bağlamış ki, bu konuda en küçük bir kanıt yok. Bu “kumpası FETÖ’cüler kurmuştu” diye yazmıştı Saray medyası. Demek ki fail değişmiş bunca zaman sonra. İlk başta Erdoğan ve çevresi inkâr etmişti, bugün ise bütün dünya Ankara’nın Suriye’de Cihatçılara silah sağladığını biliyor. SDG, IŞİD baskınlarında mebzul miktarda MKE damgalı mühimmat buldu ve bunları teşhir etti. Ankara’dan maaş alan Suriye’deki kiralık Cihatçılar da Türk silahları ile kameralar önünde poz verdi.
Yazar, yayınlanan haberin doğruluğuna değil, haberi yayınlayan medyanın mülkiyetine bakıyor. Evet, medya mülkiyeti önemli bir boyut ama haberin doğruluğundan daha önemli olamaz. Patronun künyesini dökmüş. Eee n’olmuş yani? Bu bilgiler, haberin yanlışlığını kanıtlamaz ki…
Zentürk, Taştekin’in haberinde yer alan “K. Suriye’de demografik yapıya müdahale” bilgisini yalanlayacak hiçbir somut bilgi, olgu sunamıyor. Keza, yazar, Zaman’ın haberindeki “Suriye Milli Ordusu Libya’ya çocuk asker gönderiyor” bilgisini de yalanlayabilecek herhangi bir gerekçe, herhangi bir kanıt sunamıyor. Her iki haber de doğru. Üstelik bu bilgiler, sadece Taştekin ve Zaman’ın haberlerinde yer almadı ki…
Benim içerlediğim bir yaklaşım da “Dinime küfreden Müslüman olsa.” Sizin çalıştığınız medya kuruluşlarının patronları kimler? İktidarla ne tür organik, siyasi, ekonomik ilişkileri var? Bu konulara değinemiyorsunuz ama kalkıp rejimi eleştiriyor diye El Monitor’a sallamak serbest.
Zentürk, El Monitor’un özellikle son zamanlarda neden bu kadar çok Türkiye haberi ve analizi yayınlandığını anladı mı acaba? Çünkü söz konusu yazılar, Türkiye’deki medyada yayınlansa hemen Silivri.
Belediyeleri kaybedince kapanan gazeteler konusundaki tahlillerinizi de merak eder herhalde okurlar. Profesyonel gazeteci? Fikir Saray’dan, maaş belediyeden! Öptüm canım.
Gerçeklerle baş edilemez. Gerçekleri bir süre inkâr edebilirsiniz, direnirsiniz, alternatif gerçekler icat edebilirsiniz, gerçeğe hiç inanmazsınız, onun doğru olmadığını kanıtlamak için bin bir manevra çevirebilirsiniz. Nafile. Siz kabul etmemekte direnseniz bile gerçek, önünde sonunda kendini büyük çoğunluğa kabul ettirir.
Bu tür çapsızlarla muhatap olmak bile benim için zül. Bu yaptıklarıyla yüzleşmek zorunda kalacaklar bir gün. Bilinsin ki, Zaman’la Taştekin gazetecidir, siz…değilsiniz.
Yazarlar
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları


































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.03.2021
11.03.2021
2.03.2021
12.02.2021
25.01.2021
18.01.2021
15.01.2021
11.01.2021
4.01.2021
31.12.2020