Serpil Çevikcan
Anayasa değişiklik paketinin kabul edilmesinden sonra çalışmalarına ara veren Meclis, dün kapılarını yeniden açtı.
Uzun bir süreden sonra yapılan grup toplantılarının odağında anayasa değişikliği paketi vardı.
TOBB’un düzenlediği Ekonomi Şûrası’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da konuşmasının siyasi ayağını anayasa paketine ayırdı.
Başkanlık sisteminin Cumhurbaşkanlığı adı altında formüle edildiği paket, halen Erdoğan’ın önünde.
Cumhurbaşkanı’nın paketi onaylamasıyla kampanyalar başlayacak.
Karşıtlık üzerinden propaganda
Ak Parti, anayasa değişiklik paketini anlatmanın en kestirme yolu olarak, “karşıtlık” söylemini görüyor.
CHP ve HDP ile birlikte, “hayır” cephesinde FETÖ’nün, PKK’nın ve diğer örgütlerin saf tuttuğunu belirterek, bunun bile, “evet” için yeterli olduğu üzerine bir söylem oturtuyor.
Kolay gibi gözükse de sonuçları etkili, ancak uygulanması zor bir yöntem.
Ak Parti içinde de bu söylemin, “hayır” diyen herkesin aynı kefeye konulduğu gibi bir algıya yol açacağı düşünceleri var.
Bu nedenle Ak Parti, bu söylemin yanına, “yapıcı, pozitif propaganda” kavramını da koyuyor.
“Hayır” diyenlerin değil, “hayır” için yanyana gelenlerin anlatılmasına odaklanılması, seçmenlerin tamamı için kapsayıcı bir dil kullanılması düşüncesiyle hazırlık yapılıyor.
Başbakan Yıldırım’ın dünkü konuşmasında da bu düşüncelerin etkisi vardı.
Yıldırım, bir yandan, “Milletim ‘hayır’ diyenlere göz ucuyla baksa olayı net görür. Kim hayır diyor; PKK’nın sözde üst düzey yöneticileri, FETÖ’nun kaçak terörist sürüsü... Bunların ‘hayır’ dediği yerde biz dünden, ‘evet’ diyoruz...” ifadelerini kullandı, diğer yandan da, “Bizim işimiz kavga değil. Kararsız olan vatandaşlar da var. Bizim görevimiz herkese ulaşmak... Şartlar ne olursa olsun Ak Parti duruşuna yakışmayacak hareketin içinde biz olmayacağız” dedi.
Terör ve ekonomi
CHP’nin, “hayır” propagandası ise, “ekonomi” ve “terör” başlıklarına oturtulacak.
Kampanya sürecinde anayasa değişikliğinin, “tek adam rejimine” yol açacağının altı çizilecek.
Sorunun Cumhurbaşkanı Erdoğan değil, getirilen sistem olduğu vurgulanacak.
Ak Parti ve MHP seçmenini rahatsız edici bir dil kullanılmamasına özen gösterilecek.
“FETÖ ve PKK da ‘hayır’ diyor” söylemine karşı ise CHP’nin FETÖ’ye yönelik başta Meclis olmak üzere her platformdaki uyarıları, terörle mücadele konusunda iktidara verdiği destek ile açıkladığı eylem planları halka anlatılacak.
Yenikapı Mitingi’ne verilen destek anımsatılacak.
Bu başlıklarla ilgili bastırılan kitapçıklar teşkilatlara dağıtılmaya başlandı.
Terör ve ekonomi başlıklarıyla ilgili olarak da iki reklam filmi çekilmesi tasarlanıyor.
Kampanya sürecinde parti ismini öne çıkartmayacak olan CHP’nin isminin sadece bu iki reklamda kullanılması düşünülüyor.
Kapsayıcı bir kampanyayı hedefleyen CHP’nin oluşturduğu çerçevenin yansımasını da Kılıçdaroğlu’nun dünkü grup konuşmasında görmek mümkündü.
Kılıçdaroğlu, “Bu anayasa değişikliği milletin hangi sorununu çözecek? Terör sorununu çözüyor mu, işsizlik sorununu çözüyor mu? Hayır. O zaman hayırlarımızı çoğaltmalıyız” sözleriyle başlayıp, “Referanduma gidip demokrasiyi oylayacağız. Ya demokrasi, ya tek adam rejimi” diyerek devam ettiği konuşmasında, “Binali Yıldırım, ‘PKK, FETÖ ‘hayır’ diyor’ diyor. FETÖ sana Binali Yıldırım dediği zaman adını değiştirecek misin? Bir ülkenin başbakanı, referandumda hayır oyu verecek kişilerin tamamını terörist ilan ediyor” sözleriyle Ak Parti ve MHP’ye yanıt verdi.
‘Tercihimiz Erdoğan’
Referandum sürecindeki tutumu en çok merak edilen parti kuşkusuz MHP.
Tabanının bir bölümünün, “hayır” diyeceği, bir bölümünün kararsız olduğu iddia edilen MHP de propaganda sürecini, “devletin bekası” söylemine oturtacak.
MHP’nin, “önce devletim” tercihini yaparak fedakârlıkta bulunduğu, ülkeyi kaotik bir süreçten kurtardığı tezi işlenecek.
Dünkü grup toplantısında, “Açık açık duyuruyorum; eğer Doğu Perinçek ve hayırcı yoldaşlarıyla Recep Tayyip Erdoğan arasında bir tercih hakkımız olursa, kesinlikle ve istinasız Sayın Erdoğan’ı tercih edeceğimizi herkes bilmeli ve kafasına sokmalıdır. Bunlar çılgına dönüp kudursalar da; millet için evet, devlet için evet, cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet diyeceğiz... Niye evet diyormuşuz. Biz de diyoruz ki size ne, size mi soracaktık?” ifadeleriyle sert çıkan MHP lideri Devlet Bahçeli’nin söylemi, kampanya sürecinde de işlenecek.
Erdoğan faktörü
Ak Parti’nin ve “evet” taraftarlarının en büyük güvencesi ise kuşkusuz meydanların dilini en iyi bilen isim olan Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Türkiye’nin içeride ve dışarıda yaşadığı gelişmeleri, “istiklal mücadelesi” olarak yorumlayan, referandum süreci için, “kutlu yolculuk” diyen Erdoğan’ın sahaya çıkmasının faktörleri değiştireceği görüşü hakim.
Cumhurbaşkanı’nın, “tarihin en kritik mücadelesi” diye nitelediği 60 günlük maratonun sonunda Türkiye sandığa gidecek.
En önemlisi ise bu yolculuktan sonuç ne olursa olsun Türkiye’nin kenetlenerek ve güçlenerek çıkması.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018