Serpil Çevikcan
Başbakan Binali Yıldırım’ın dediği gibi AK Parti Genel Merkezi düne kadar pek çok büyük heyecan yaşamıştı. Ama dün farklıydı.
Genel Merkez’in düne kadar yaşadığı heyecanların büyük bölümü AK Parti siyaseti, partinin geçirdiği evreler ve başarısı açısından önem taşıyordu.
Dün, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, yeniden AK Parti üyesi olması, 979 gün sonra evine geri dönmesi ise Osmanlı idaresinden parlamenter demokrasiye geçişle birlikte başlayan bir dönemi kapatıyor ve Türkiye’yi partili cumhurbaşkanlığı modeliyle, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı altında başkanlık sistemine taşıyor.
Çok ciddi bir değişiklikten söz ediyoruz.
Bu değişikliğin; tıkır tıkır işleyen bir idari mekanizmanın itici gücüyle, toplumsal uzlaşma, kalkınma, refah ve huzur getirmesi en büyük dileğimiz. Bunu zaman gösterecek.
Erdoğan çok moralliydi
Meslektaşlarım gibi ben de dün AK Parti Genel Merkezi’ndeydim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan gelmeden önce Genel Merkez koridorlarında, odalarında, parti yöneticileri ve personelinde, ailenin en büyüğünün gelmesini bekleyen aile fertlerinin bayram sabahı heyecanı vardı. Sanki herkes en güzel kıyafetlerini giymiş, masalarda kolonyalar, çikolatalar hazırdı.
Hatta, bir genel başkan yardımcısının odasında kalabalık bir sohbete dalmışken, meslektaşım Abdülkadir Selvi, bayram havasına vurgu yaptıktan sonra, “bayramımız kutlu olsun” diyerek selamlaşanların sayısı her dakika artmaya başladı.İşin özetini, konuşmasında Başbakan Yıldırım yaptı. Ev sahibine “hoşgeldiniz” demeye ihtiyaç olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bir gazeteci olarak yıllardır yakından izliyorum.
Uzun süredir bu kadar heyecanlı ve moralli görmedim.
Sadece konuşmasının vurgularından değil, vücut dilinden ve zaman zaman yüzüne yansıyan heyecanından, politik kariyerinin en müstesna günlerinden birini yaşadığını hissettiriyordu.
Cumhurbaşkanı seçildiğinde, “Farklı bir cumhurbaşkanı olacağım, koşan, terleyen bir cumhurbaşkanı olacağım” diye yola çıksa da, aktif siyasetten hiç kopmasa da, günlük siyasetin hep odağında yer alsa da “aşkım, sevdam” diye nitelendirdiği AK Parti çatısının altına dönmüş olmak bir tazelenme etkisi yapmıştı Erdoğan’da.
İçeriye mesaj, partiye ev ödevi
Konuşmasının duygusal ifadeler içeren giriş bölümünün dışında çok önemli mesajlar verdi Cumhurbaşkanı.
“İçeriye, dışarıya ve partiye” mesajları vardı.
İçeriye mesajların ana teması “kucaklayıcı siyasetti.”
“Ayrımcılık yapmadık, yapmayacağız. Teröre, ihanete, bozgunculuğa sapmayan her insanımızın başımızın üstünde yeri vardır” dedi. “Kürt, Zaza diye bakmayız, hepsi bizim insanımızdır” ifadelerini kullandı.Partiye mesajları ev ödevi niteliğindeydi.
Çat kapı siyaset, önce fakir-fukarayla ilgilenme, gençlere ve kadınlara ulaşmada değişen dünya ve sosyolojiye adaptasyon, AK Parti’yi yanlış bilenlere doğrusunu anlatma ve nihayet siyaseti sadece hizmet etmekten ibaret saymama.
“Hizmet yetmez, gönül kazanmalıyız” dedi.
Dışarıya mesajlar da netti. AB’ye ise çok sert.
‘İflah olmazsınız’
Bir şölen havasında organize edilen toplantıda odaklanılan isimler vardı.
Bunlardan biri 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’dü.
Gül’ün törene katılmayacağı biliniyordu zaten.
Gül, son olarak CHP Antalya milletvekili Deniz Baykal’ın açıklamaları nedeniyle de adı en çok konuşulan isimlerden. 2019’da Cumhurbaşkanlığı’na aday olup olmayacağı, yeni bir oluşuma liderlik edip etmeyeceği tartışılıyor.
Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü konuşmasındaki bir bölüm çok dikkat çekiciydi.
Erdoğan’ın, zor zamanlarda ağır yükü çekemeyenleri millete havale ettikten sonra, “Bugüne kadar bu davaya ve partiyi sırtını dönüp de iflah olan kimse görmedim” sözleri dikkatle not edildi.
Gözlerin üzerinde olduğu isimlerin başında eski Başbakan Ahmet Davutoğlu geliyordu. Davutoğlu salona erken gelen, Cumhurbaşkanı ile tokalaşan isimlerden biriydi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan referandumunun gecesi yaptığı ilk açıklamada, 2019’daki seçimler silsilesinin startını vermişti.
Dün de referandumdan çıkan yüzde 51.4’ün AK Parti oyu olmadığını ama yüzde 48.6’nın da CHP oyu olmadığını vurgulayarak, 2019 için çok çalışmak ve bütün planlamaları buna göre yapmak gerektiğini söyledi.
Erdoğan’ın, bugünkü Rusya seyahatinden başlayarak mayıs ayı sonuna kadar çok kritik dış gezileri var.
ABD-Brüksel ziyaretleri arasında gerçekleşecek AK Parti Olağanüstü Kongresi’nde ise yeniden Genel Başkan olacak. Genel Başkan olduktan sonra Meclis’e bu sıfatla da gelmeye başlayacak. AK Parti’nin grup toplantılarını Meclis’te yapmasının önünde bir engel de yok.
Kongre, parti yönetiminde de radikal değişikliklere sahne olacak. Kabinedeki kan değişiminin takvimi de Cumhurbaşkanı’na bağlı.
Yeni bir dönem başlıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018