Serpil Çevikcan
Katar krizinin yapay olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, ‘Tarafların Türkiye’nin arabuluculuğunu istemeleri gerekir. Bir arabulucuya ihtiyaç olacaksa en kuvvetli arabulucu adayı Türkiye’dir’ dedi
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, gazete ve televizyonların Ankara temsilcilerine eşi Sevgi Kurtulmuş ile birlikte verdiği iftar davetinde, gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
Numan Kurtulmuş’un açıklamalarını şöyle aktarabilirim:
MİKRO BAŞARI SAFHASI: Türkiye’nin, bölgenin, dünyanın gündeminin bu kadar sıkıntılı olduğu bir ortamda, özellikle son çeyrekte yüzde 5 civarında bir büyüme rakamının ortaya çıkması Türkiye için ümit verici bir gelişmedir. Yılı yüzde 5 seviyelerinde bir büyümeyle tamamlayabileceğimizi ümit ediyoruz. Özellikle uluslararası yatırımcıların ve araştırma kuruluşlarının önümüzdeki dönemde Türkiye’yi bölgede yatırım yapılmaya en müsait ülkelerden birisi olarak görmesi de Türkiye ekonomisinin geleceği bakımından sevindirici. Bir ülkenin makroekonomik başarılarını ortaya koyması önemlidir ama mutlaka mikro başarılarla desteklenmesi gerekir. Türkiye şimdi o safhaya doğru geçiyor. Yani tek tek sektör ölçeğinde, işletmeler ölçeğinde bir takım başarı öykülerinin ortaya konulması, reel ekonomiyi artırmasının da önümüzdeki dönemde mümkün olacağını görüyoruz. Avrupa ile olan ihracatın yeniden artmaya başlamış olması önemli gösterge. Türkiye’nin önüne hiçbir zaman yüzde 5’in altında bir büyüme hedefi konulamaz.
KATAR, YAPAY KRİZ: Katar krizi yapay bir krizdir. Hiçbir anlamı, arka planı yoktur. Ama bütün bölgeyi de tesir altında bırakması mümkün olan son derece kuvvetli bir potansiyele sahiptir. Bu kadar yoğun, derin ve kısa vadede siyasi olarak çözülmesi hemen hemen çok zor görünen krizler varken yeni bir krizin ortaya çıkması bölgedeki bütün dengeleri alt üst edebilir. Sayın Cumhurbaşkanımız ilk andan itibaren her gün görüşmeleri sürdürüyor. Müspet diyebileceğimiz bazı gelişmeler var. Herkes görüyor ki bu büyük bir kriz potansiyeli taşıyor. Sözüm ona tedbirlerin aslında Körfez İşbirliği ülkelerinin genel standardına da aykırı olduğunu ifade etmek isterim.
Bu bölgede herkesin yapması gereken bu özgürlük alanlarının önünün açılmasını sağlamaktır. Osmanlı sultanlarının kullandığı bir tabirdir; Hadimül harameyni eş-şerifeyn. Hareme-i Şerefeyn’in hizmetkârı anlamına gelir. Bu sıfatı şu anda kullanan Suudi Arabistan’ın kralıdır. Bu sıfatın sahibi olmak dolayısıyla da Suudi Arabistan Kralı’na da sorunu çözmek düşer.
ARABULUCU ADAYI: (Sayın Cumhurbaşkanının Katar’a bir ziyareti bekleniyor mu? Türkiye’nin girişimlerinin adını arabuluculuk olarak koyabileceğimiz bir aşama olacak mı?) Biraz, Trump’ın ziyareti sonrasında ortaya çıkan havadan etkilenmiş görünüyor bölge ülkeleri. Krizin aşırı noktalara uzanmadan dengeleneceğini düşünüyorum. Türkiye’nin tavrı ise son derece normaldir. Burada taraf olmayacağımızı görüyorum. Suudi Arabistan için Türkiye önemli, Türkiye için Suudi Arabistan önemli. Tarafların Türkiye’nin arabuluculuğunu istemeleri gerekir. Sorunun o safhaya geldiğini zannetmiyorum. Ama eğer Allah korusun ileride bir arabulucuya ihtiyaç olacaksa, en kuvvetli arabulucu adayı Türkiye’dir. Suudi Arabistan ile olan ilişkilerimizin de çok olumlu bir eksende seyrettiğini düşünürseniz, orada psikolojik bir rahatlık olduğunu ifade etmek isterim. Her an Katar ziyaret edilebilir ama bunun şartları, zamanlaması siyasi gelişmelere göre değerlendirilir.
/>YPG, küçük ordu niteliği kazanıyor
Bir kere son dönemde üç alanda terörle çok ciddi bir mücadele verildiği için belli bir sonuç alıyoruz. Şehirler, Kuzey Irak ve Suriye’den kaynaklanan terör faaliyetleri ve kırsal alandaki faaliyetler. Türkiye için şu andaki en önemli şey PKK’nın bir daha hareket edemez hale getirilmesidir. Irak’ın kuzey bölgelerinde ise yeni bir durum ortaya çıkıyor Türkiye’yi terör bakımından istikrarsızlaştırma potansiyeli taşıyan. O da PYD’ye YPG’ye verilen destektir.
YPG nihayetinde Ortadoğu’daki terör örgütlerinden birisiydi ama son zamanlarda verilen bu açık fiili askeri desteklerle neredeyse küçük bir ordu niteliği kazanmaya başlamıştır. Bu Türkiye için tehlikeli bir durumdur. Şimdiden Türkiye farklı ülkelerin sadece kendi ordularının envanterinde bulunan silahlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Dolayısıyla kabul edilemez bir durumdur. Müttefiklik ilişkisine sığmaz. Amerikalılar hâlâ bir tereddüt halinde.
Kabarık bir liste yok
MAHKEMELER SÜRÜYOR: (Damat tahliyeleri nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu, “gazetecilerin evi var ama kayınpederleri yok” diyor. Bu tahliyeler toplum vicdanında yara açtı mı?) Tahliye edilmiş olsalar da mahkemeler devam ediyor. Yine bir başka eleştiri de siyasi ayak meselesidir. Bu kadar hazırlanmış bir darbe teşebbüsünün mutlaka çok farklı yerlerde ayaklarının olması muhtemeldir. Siyasetin içerisinde de olması muhtemeldir. Üzerimize düşen darbe teşebbüsünün arkasındaki bütün unsurların ortaya çıkarılmasına gayret etmektir. Amacımız özellikle çatı davalarının sulandırılmadan sonuçlandırılmasıdır.
KRİTERLER ORTAYA KONULACAK: (OHAL Komisyonu bunun altından kalkabilecek mi?) Ortada bazen bize de gelen “yani bu olmaz artık” dediğimiz örnekler var. Hiç olmayan adamı FETÖ’cü diye alıp onların adamını da bir türlü görmemek ya da bir şekilde kenara koymak. Son rakam yani ihraç edilen, hakkında soruşturma başlatılan vesaire toplam devlet memurlarının yüzde 2.4’ü. Rakam olarak sanıldığı kadar kabarık bir liste yok. İşlem yapılan memur sayısı 115 bin civarındadır. Muhtemel ki kahir ekseriyeti hakikaten bu örgütün mensubu, yüzde 90-95’i örgüt mensubu. Şimdi komisyon hızla dosya üzerinden çalışacağı için çok sayıda hukukçu alıyorlar. Nasıl çalışacağına ilişkin yönetmelik hazırlanıyor. Uzun sürecek. Başlangıçta biliyorsunuz iki yıl süre öngörülmüştü. Ama eğer bitmezse bu başvurular sonlandırılana kadar süre devam edecek. Süreç zor, Allah kolaylık versin. Nasıl işlem yapacaklarının yönetmeliği olacak, hangi maddeler çerçevesinde örgütle irtibat olduğu ortaya konulacak. Büyük ihtimalle Temmuz başından itibaren çalışmalarına başlar. Kriterler üzerinde çalışıyorlar. (Bu kriterler neler olacak?) 15 Temmuz’un hemen akabinde birikim oluştu. Mahkemelerin kararları, MİT’in, emniyetin kriterleri. Komisyon kendisine bir şablon oluşturacak. O şablona göre en objektif ölçüler içerisinde kim nasıl FETÖ’cü kabul edilebilir onu ortaya koyacak. (Kriterler kamuoyu ile paylaşılacak mı?)
Tabii, belli olacak zaten bunlar.
Demokratikleşme adımı
ZAMANI GELDİĞİNDE YAPILIR: (Kabine değişikliği) Türkiye’de ilk defa bir kabine değişikliği olacak değil. Zamanı geldiğinde, gerekli görüldüğünde kabine değişikliği yapılır. Cumhurbaşkanı, Başbakan oturur, konuşur. Gündeme gelmedi. Aksine Cumhurbaşkanı ve Başbakan 180 günlük çalışma takviminin hazırlanmasını ve Temmuz başı gibi uygulanmaya konulmasını bakanlardan talep ettiler. Bakanlar Kurulu bazen büyük revizyonlar, bazen de ufak değişiklerle yoluna devam eder.
YENİ RUHA İHTİYAÇ VAR: (İl ve ilçe teşkilatlarındaki değişiklik) Yeni bir ruha, 2023 hedeflerini de belki yeniden gözden geçirerek yeni bir yol hikayesine ihtiyaç var. Bu anlamda AK Parti’nin tekrar reform iradesini güçlendirmesi, ekonomide ve siyasette çok ciddi reformların yapılması gerekiyor. Bir anayasa değişikliğine ihtiyaç var, siyasi partiler yasası, seçim yasasında değişikliğe ihtiyaç var. Herkesin kendisini eşit ve özgür yurttaş olarak hissedeceği demokratikleşme adımlarına ihtiyaç var. Bir kısmı yapıldı.
Bedelli askerlik çalışması yok
Geçen sefer çok büyük bir beklenti vardı ve milyonlarca insanın talebiydi. Ama başvuru nasıl oldu? Bu aşamada böyle bir çalışma yok. (Terörle mücadelede süreli askerler gönderilmiyor?)
O da var ama nihayetinde bizim milletimiz askerlik meselesini kafasında böyle ayırmıyor. Geride de olsa istifade ediliyor askerden. Yani gündemde yok.
Ramazan’dan sonra uyuşturucu şûrası yapacağız
Uyuşturucu konusunda son zamanlarda maalesef çok kötü tablolarla karşılaşıyoruz. Ben de Uyuşturucuyla Mücadele Üst Kurulu Başkanı olarak bunu sizlerden istirham ediyorum. Bu uyuşturucuyla mücadelenin başarı öyküsü olan tarafları var. Son üç yıl içerisinde AMATEM ve ÇEMATEM’lerin sayısı 33’ten 93’e çıkmış. Ramazan’dan sonra bir uyuşturucu şûrası yapacağız. Çok samimi bir kampanya yapılması gerekiyor. Hep beraber mücadele edelim.
Bölgesel savunma üssü
(Türkiye, Katar’a asker takviyesi kararı aldı. İran’la birlikte Pakistan’ın da oraya asker göndereceği konusunda bir yol izleneceği bilgileri geliyor. Şu an 10 bin 900 olan asker sayısının 40 bine çıkarılması gibi bir üçlü mutabakat var mı?) Katar’daki üs meselesi 2014’te belli bir noktaya getirilmiş, 2016’da anlaşmaya varılmış olan bir sürecin tamamlanmasıdır. Türkiye’nin askeri üssü Katar için tek taraflı bir savunma üssü değildir. Bölgesel savunma üssü olarak görmek daha doğrudur. Bizim tercihimiz; bölgeye daha fazla asker yığarak değil, daha fazla siyaset üreterek sorunları çözebiliriz. Askeri varlık üzerinden değil, politika ve diplomasi maharetiyle bu sorunu çözecek çabaların ortaya konulması lazım. (Katar’da kaç Türk askeri olacak?) Şu anda biz de bilmiyoruz, o karar verilecek.
Türkiye’yi çalışsınlar
(Katar krizinin Türkiye’ye bir yansıması olur mu? Bir endişeniz var mı?) Hiçbir endişem yok. Bu yorumları yapanlar da Ortadoğu siyasetini kusura bakmayın çok fazla bilmiyorlar. Bir kere Türkiye’deki siyasi tecrübe ile İhvan-ı Müslimi’nin siyasi tecrübesi arasında hiçbir benzerlik yoktur. Türkiye’de siyasi mücadele 1946’dan bu yana hep demokratik çerçevede kalmıştır. Mısır ve İhvan-ı Müslimi’nin genişleme alanındaki ülkelere baktığımız zaman bunların tamamı ise ağır diktatörlüklerle yönetilmiş olan ülkelerdir. Siz El Cezire’yi teröre destek veren bir televizyon kurumu haline getirirseniz bu tam tersi amaca hizmet eder. Birileri bu amaçlarla Türkiye’ye aba altından sopa göstermeye çalışıyorsa biraz Türkiye’yi çalışsınlar. Onlara diyecek başka bir şey yok.
Bunlar faydasız sözler
KONUŞ KONUŞ DAĞIL: (Türkiye İslam İşbirliği Teşkilatı’nın dönem başkanı. Bu teşkilat bir işlev üstlenebiliyor mu?) Ortada böyle bir kuruluş var. Yeterince fonksiyonel mi; değil. Ben de bazı toplantılarını katılmış biri olarak söylüyorum. Biraz da maalesef şark geleneği, konuş konuş dağıl. Her şey var ama ortak siyasi irade yok.
KRİZE RUSYA ÖRNEĞİrong>: (Sosyal medyada Suudi Arabistan düşmanlığına dönüşen söylemler gelişti. “Hacca gitme” kampanyası başlatan girişimler bile oldu?) Bunlar Türkiye’ye zarar veren sözlerdir. Türkiye olarak, bölge ülkelerinden farklı olarak, herkesle aynı zamanda ilişkilerimizi sürdürebiliyoruz. Türkiye ile Rusya arasındaki gerginlik çok güzel bir örnektir. Uçak düşürülmüş, neredeyse iki ülke çatışmanın köşesinden dönmüş ama çok şükür ondan sonra görüşmelerle domates dışında hiç bir sorun kalmamış. Yani aynı şeyin Katar’la Suudi Arabistan arasında olmaması için ne sebep var? Ne demek Haccı boykot edelim, ne demek umreye gitmeyelim, bunlar faydasız çok da zeka pırıltısı olmayan sözlerdir.
ABD’NİN KAFASI KARIŞIK: (Trump iş başına geldiği dönemde umutlu bir bekleyiş vardı Ankara için. Bu yaklaşımın biraz iyimser kaldığını düşünüyor musunuz?) İyimserlikten ziyade iyi niyet diyelim buna. İki konuda iyi niyetli yaklaşıyorduk, birisi FETÖ’nün iadesi birisi de bu PYD/YPG meselesi, ama bunu hep temkinli söylüyorduk, Ben Ortadoğu, özelde de Suriye, Irak’ın nasıl çözüleceğine ilişkin ABD yönetiminde kafa karışıklığının devam ettiğini görüyorum. Bunu da çok açık söylemekte beis görmüyorum. Bundan sonra ‘Amerikan siyaseti böyle olur, şöyle devam eder’ diyeceğimiz bir noktada olmadıklarını görüyorum. Kaldı ki Trump’un bundan sonra Amerikan iç siyasetinde de zorlanacağı, işte bu son yargı süreçleri vesaire. Esas mesele bu kafa karışıklığıdır. Türkiye’yi kalıcı bir müttefik olarak gözden çıkarma ihtimalleri olmadığını görüyoruz ama aynı zamanda YPG/PYD’yi de kendi tabirleriyle “Bunu bir taktik aracı olarak görüyoruz” diyerek yumuşatıyorlar. Yani siz terör örgütleri üzerinden bir Ortadoğu yapılandırması yapacaksınız, bu dünyanın bütün her bölgesinde terörün devam etmesi demektir.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018