Sezin ÖNEY
Taraf’ın yolculuğunda dönüm noktasındayız belli ki...
Taraf açısından, Ahmet Altan ve Yasemin Çongar’ın ayrılışları, doldurulması olanaksız bir boşluk yaratacak kuşkusuz. İyisiyle kötüsüyle, çok kişi çok emek verdi Taraf’a, ama gazeteyi bildiğimiz hâliyle onlar yarattılar ve yaşattılar.
Çok küçük bir ekip, çok büyük imkânsızlıklarla, büyük özveriyle çıkardı bu gazeteyi. Herkesin, çalışanların pek çok derdi oldu ama hep devam edildi, tutunuldu, dayanıldı. Çoğunluk, para almadan aylarca çalıştı; mesaili olarak gazeteye gidip gelen, haber peşinde koşanların müthiş emekleri var bu gazetede.
Ahmet Altan ve Yasemin Çongar, gazetenin yaşadığı sorunları hep göğüslemek, yüklenmek zorunda kaldı. Hem yazar, hem editör, hem idareci, hem muhasebeci olmak da kimsenin harcı değil.
Benim de gazeteye kırgınlıklarım herkes gibi olmuştur; ancak, beni bir yazar olarak Taraf yarattı. Bana bu şansı, Yasemin Çongar verdi. Onun için, benim hayatımı değiştirdiği için, ona şahsen teşekkür borçluyum.
Yasemin’i, Milliyet’te ben yeni yetme bir muhabirken tanıdım. Bizler, çok heyecanlı bir dış haberler servisi olarak, ortalıkta koşuşup dururken, gazetede tanıdım Yasemin’i. Washington’dan İstanbul’a geldiğinde bizi hep ziyaret eder ve büyük bir ilgiyle bizimle konuşur, hatırımızı sorar, mesleki olarak bizi müthiş cesaretlendirirdi.
Ben, Milliyet’ten ayrıldıktan sonra görüşemedik; derken, ABD’nin Irak’ı işgali gündeme geldiği günlerde, Yasemin’e uzun uzun postalar atmaya başladım.
2003’te, Meclis’ten tezkere çıktı çıkmadı tartışmaları yaşanırken; eğer ki, tezkere çıkmazsa, Türkiye’nin geleceğinin “nesiller boyu heba edileceği” söylemleri medya genelinde öyle bir aşırılıkla pompalanıyordu ki, Irak’ın işgali fikrine dehşetle bakan bir “sıradan vatandaş” olarak çok bunalıyordum.
Medyanın hâline kızgınlığımı da, hiç de alakasız biçimde, Yasemin’den çıkardım.
Ona uzun uzun yazarak, “Yıldızlar, Çizgiler ve Ötesi” köşesinde, çok “tarafsız” durduğunu, tezkere konusunda Washington’daki görüşleri hiç yorumsuz aktararak, Türkiye’de “savaş yanlısı” çizgiyi farkında olmadan desteklediğini öne sürdüm.
Ben hâlâ yeni yetmeydim ve Yasemin’e haksız bir eleştiri getiriyordum. Onun köşesinde yapmaya çalıştığı, “olması gerektiği gibi” gazetecilikti. Kendi görüşleriyle eğip bükmeden, Washington’un havasını, tavrını, orada ne olup bittiği aktarıyordu.
Bugün fena hâlde eksikliğini çektiğimiz “gerçek dış haberci” çizgisindeydi.
Yasemin, hiç de alınmadı; oturdu uzun uzun cevaplar yazdı, kendisini, gazetecilikteki duruşunu anlatmaya çalıştı.
Aradan gene yıllar geçti; 2007’de, bu sefer Büyükanıt’ın Genelkurmay başkanlığı döneminde yükselen tansiyon ile beraber muhtıraya giden süreçte Yasemin ile yazışmaya başladık.
Ondan özür diledim o zaman; 2003’te hata ettiğimi, ayrıca muhtıra konusunda hiç de “tarafsız” davranmadığını yazdım ona.
O zamanlar, gazetecilikten kopmuş, akademik hayatın başında bocalıyordum; bir kere gazeteci, her zaman gazeteci derler ya, bir kere gazeteciliğin tozunu yutan, uzağında da kalamıyor.
Yasemin, Taraf’ta yazmama önayak oldu; böylece her bakımdan da, kaderimi değiştirdi.
Taraf’ın ilk çıktığı yıllarda, sürekli Budapeşte’den ona yazıp durup, “gazete öyle olsa böyle olsa” yorumları yaptığımı şimdi, yüzüm kızararak anımsıyorum.
İşin doğrusu, Milliyet’te bizim büyüklerimiz olan yazı işlerinden Doğan Akın, yazarlardan Yasemin, dış haber editörümüz Sinan Gökçen gibi kişiler, mesleği Cumhuriyet gibi yerlerin tedrisatından geçerek öğrenmişti. Eğer mesleki olarak bir şeyler yapabiliyorsak bugün, onların o zaman bize örnek olması, öğretmenlikleri sayesindedir.
Taraf’ın değil sadece, Türkiye’de basının kaybıdır Ahmet Altan ve Yasemin Çongar’ın gazeteden ayrılması.
Elbette Taraf, çok daha iyi bir gazete olabilir, Yasemin de muhabir kökenli bir gazeteci olarak,Milliyet’te bizim tanık olduğumuz mesleki başarılarını, idarecilik de yapmaya çalışmadan tekrarlayabilirdi.
Tüm hataları, eksiklerine rağmen Taraf, Türkiye’nin tarihini değiştirdi.
Bugün artık, cesur bir manşet atılıp da, “taraflı” olunması gerektiğinde de, Yasemin ve Ahmet Altan’ın eksikliği hissedilecek.
Keşke sadece onlar değil, yolda kaybedilen Ümit Kıvanç, Nabi Yağcı ve Ayşe Hür gibi kıymetli yazarlar da, Taraf’ta olsaydı.
Türkiye’de siyasetin “ayabilmesi” için her zamankinden fazla onların pusulasına ihtiyacı var.
“Oh olsun” diyen çok gazeteci var; ancak, onlar gazetecilik için ne yaptı acaba?
Yasemin ve Ahmet Altan, en azından denediler.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024