Sezin ÖNEY
İki haftadır Kolombiya’daki barış süreci üzerine yazıyorum. Benim ilgimi çeken, Türkiye’de barış sürecinin çöktüğü bir dönemde, Türkiye ile karşılaştırıldığında çok daha zor koşulların sözkonusu olduğu bir örnekte, nasıl olup da barış sürecinin çok hızlı ilerleyebildiği idi.
23 Eylül 2015 günü, Kolombiya Devlet Başkanı Jose Manuel Santos ve devlet ile savaşan tarafı, birçok ülkenin “terörist” listesindeki silahlı örgüt Fuerzas Armadas Revolucionarias de Colombia- Ejército del Pueblo (FARC-EP) lideri Rodrigo Londoño, yani daha çok tanındığı takma adıyla “Timoleón Jiménez” veya Timoçenko ile aynı kareye girdi, el sıkıştı. Santos ve Londoño, çatışmayı tarihe gömecek nihai anlaşmayı 23 Mart 2016’ya kadar imzalama konusunda sözleşti. Anlaşma imzalandıktan sonraki 60 gün içinde de FARC silah bırakacak.
Havana’da, Küba lideri Raul Castro’nun, iki tarafı tokalaştırdığı fotoğraf, Kolombiya’nın kaderinde gerçekten de tarihî bir dönüm noktası. Bir kere, Kolombiya’nın en üst düzey devlet temsilcisi, “terörist” olarak nitelenen silahlı örgüt lideriyle, eşit taraflar olarak, sembolik olarak da aynı kıyafetleri (kravatsız, beyaz gömlek) giymiş olarak biraraya geldi. Devlet ve FARC arasında ilk anlaşma yapıldı; canlı olarak televizyonda yayınlanan imza törenini milyonlarca Kolombiyalı izledi.
Şimdiye kadar devletin ve FARC’ın görevlendirdiği müzakere ekiplerinin Havana’da, Norveç ve Küba garantörlüğü ile Şili ve Venezuela gözlemciliğinde gerçekleşen temasları son derece şeffaf gerçekleşmişti. Devlet ile FARC’ın ilk resmî anlaşmasının metnine, içeriğine Kolombiya Devlet Başkanlığı olmak üzere kolayca erişmek mümkün.
Müzakerelerde, dört ana başlıkta anlaşma sağlanmıştı;
- Toprak reformu gerçekleştirilmesi ve kırsal kesim için ekonomik-sosyal gelişim tedbirleri,
- FARC üyelerinin siyasete katılımının sağlanması adımları,
- Uyuşturucu ticaretinin önlenmesi tedbirleri (FARC’ın başlıca gelir kaynaklarından biri uyuşturucu),
- Geçiş döneminde adalet sürecinin gerçekleşmesi adımları (Af, özel mahkemeler kurulması, yargı süreçleri).
İmzalanan anlaşmadaysa, üç ana başlık var: “Kırsal kesim için reform”, “Siyasete katılım için demokratik açılım” ve “Uyuşturucu ticaretinin önlenmesi”. Bunlar zaten üzerinde tamamen anlaşmaya varılmış konular. Dördüncü ve beşinci adımlar, “Hakikat, Tazminat, Adaletin Sağlanması ve Yaşananların Tekrarlanmasına Yönelik” yargı sistemi oluşturulması ve ardından da silahsızlanma. İşte önümüzdeki aylarda, bu “geçiş döneminde adalet” mekanizmasının oluşturulmasına çalışılacak ve Mart 2016’nın nihai anlaşması hazırlanacak.
Devlet Başkanı Santos, barış sürecinin son adımı olarak, halkın onayının alınacağı, yapılacak referandumda halkın reddedeceği bir adımın atılmayacağı vaadinde de bulunuyor.
Çatışma, Kolombiya’nın “ulusal kimliğine dönüşecek” kadar uzun soluklu bir geçmişe sahip: 1964’te başlayan, yarım asırlık bir çatışma süreci sözkonusu. Bu nedenle de çatışma, “Güney Amerika’nın ve Batı Küresinin en uzun soluklu çatışma süreci” olarak anılıyor. Yoksulluk ve eşitsizlikler, politik olarak sağ-sol ayrımının çok derin travmalara yol açacak biçimde kutuplaşması, Kolombiya’da daha da gerileri giden “daimi bir siyasi iç savaş” manzarasına yol açtı.
Öyle ki, bugüne kadar gelen çatışma sürecinin köklerinin izini, 19. yüzyıl sonundaki Guerra de los Mil Días’a (Bin Gün Savaşı) kadar sürmek mümkün. Gerek bu savaş, gerekse de 1948-1958 yaşanan ve La Violencia (Şiddet) olarak anılan iç savaş dönemi, yüzbinlerce insanın ölümüne neden oldu. 19. yüzyıldaki kuruluşlarından itibaren, Katolik değerlerine vurgu yapan, sağ Partido Conservador Colombiano(Kolombiyalı Muhafazakâr Parti) ve sosyal demokrat Partido Liberal Colombiano (Kolombiyalı Liberal Parti) arasında yaşanan çatışma ve çekişmeye, 1960’larda sol militanların kurduğu FARC eklendi. Küba Devrimi’nden etkilenen bu militanların başlattığı savaşa, 1980’lerden itibaren sağcı paramiliter gruplar eklendi. Sağ-sol çatışmasının radikal boyut almasına paralel olarak gelişen uyuşturucu ticareti, gerek FARC gerekse de sağ paramiliterlerin fena hâlde bulaştığı korkunç bir çarka dönüştü.
1990’lardan itibaren sağ paramiliterlerin oluşturduğu Autodefensas Unidas de Colombia(Kolombiya’nın Birleşik Öz Savunma Güçleri), FARC, Kolombiya Ordusu arasındaki çatışmalarla, ülkenin önemli bir kısmında “devlet” kalmadı. Güçlü olanın ayakta kaldığı vahşi bir “düzen” oluştu.
İşte Kolombiya’da barış süreci, bu cehennem tablosu karşısında 2012’de başladı ve hızla aşama kaydetti. Daha önceler de denenmiş ve hep hüsran yaşanmıştı.
Bence bu seferki başarının çeşitli sebepleri var ama en önemlilerinden biri: “Dağdakilerin”, yani FARC’ın üniformasını çıkarıp sivil olarak masaya oturması –aradaki aracıların kalkması. Yani, FARC’ın kendisinin “siyasal parti” rolünü üstlenmesi.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024