Sinan ÇİFTYÜREK
Referanduma üç kaldı herkes konuştu tabi ki en çok da iktidar partisi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin tüm imkânlarını kullandılar, konuştular ve “evet” için propaganda yaptılar. Öyle ki iktidar cephesi evet yolunda her şeyi mubah saydı.
OHAL altında yapılan referandum çalışmaları adil ve eşit koşullarda yürümedi. Hayır diyenler ağır baskı koşullarında çalışmak zorunda kaldılar özellikle de Kürdistan’da sırf referandum çalışmasını engellemek, güçten düşürmek için sayısız gözaltı ve tutuklamalar yapıldı, yapılıyor.
Üç gün sonra ise halk sandığa gidecek, konuşacak yani nihai kararı verecek. Halkın, halkların sağduyusuna güveniyor ve iktidara ciddi bir ders vereceklerine inanıyoruz!
Referanduma üç gün kala biz de son söyleyeceklerimizi aşağıda özetleyerek halkımızı, halklarımızı hayır demeye çağırıyoruz.
1 - Öncelikle 15 yıldan beri iktidarda bulunan ve Kürdistan’da, rejim ile halkımız arasında tek sivil köprü durumunda olan AKP iktidarının halkların demokratik iradesine dayalı olarak sonlandırmanın ilk adımı olacağı için referandumda HAYIR diyelim!
2 – Başkanlık sistemine geçişi içeren 18 maddelik değişiklik, esas sınır ötesinde ve içerde Kürdistan davasından algılanan tehdit nedeniyle gündeme getirildiği için; Türk rejimi, parlamenter sistem yerine iktidarı tek kişide merkezileştiren başkanlık sistemiyle, Kürdistan’dan gelecek “bölünme tehdidi” karşısında daha iyi koruyabilecekleri üzerinde Erdoğan ile Bahçeli anlaştığı için HAYIR denilmelidir.
3 - Onca farklı ulus ve halkların yaşadığı coğrafya da Cumhurbaşkanı olma koşulu, “Türk vatandaşı olması” dayatması getirilmesi nedeniyle Hayır denilmeli.
4 – Referanduma sunulan 18 madde, öncelikle1982 anayasasının ilk değiştirilemez dört maddesi başta olmak üzere kendisine dokunmadığı hatta yer yer 82 anayasasından geri bir içeriğe sahip olması için HAYIR denilmelidir.
5 – Mesele biçimsel olarak sistem değil, sistemlerin içeriğini belirleyen yapısıdır ona bakılmalıdır. Parlamenter sistem 150 yıldır halkımıza katliam, göç ve asimilasyondan başka bir şey vermediği, alternatif olarak sunulan başkanlık sisteminin de halkımıza ve Türkiye emekçi halklarına yeni ve ileri hiçbir şey sunmadığı için HAYIR diyelim!
6 – 18 maddelik Anayasa değişikliği ile yasama-yürütme-yargı da kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırdığı ve iktidarı tek kişi elinde merkezileştirdiği için referandumda HAYIR denilmelidir.
7 – “Bakanlar Kurulu'nun denetlemesinin, Meclis'in görev ve yetkileri arasından çıkar”tılıyor olması; Bakanlar Kurulunun, cumhurbaşkanına hizmet eden atanmış memurlardan oluşacak olması ve dolayısıyla "Bakanlar Kurulu" kavramının manasızlaşması nedeniyle HAYIR denilmelidir.
8 – Yeni düzenleme ile milletvekillerinin yürütmenin başı cumhurbaşkanına soru sorma yetkisinin bile kaldırıldığı”; yalnızca yardımcıları ve bakanlara ancak soru sorulabileceği; böylece Milletvekillerinin görev ve sorumluluklarının, Yürütmenin başı olacak Cumhurbaşkanına soru soramayacak kadar anlamsızlaştırılması nedeniyle HAYIR denilmeli.
9 - Milletvekilliği böylesine işlevsizleştirilmişken, sayısının 550’den 600’e çıkarılacak olması sadece boş yere 50 kişiye daha fazladan maaş ödenecek olması nedeniyle HAYIR denilmeli.
10 – Yargı yetkisinin, "bağımsız ve tarafsız" mahkemelerce kullanılacağı şeklinde değiştirilerek bağımsız kavramına tarafsız kelimesi de ekleniyor ama Yargı üyelerinin cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek olmasıyla "bağımsız ve tarafsız” adına bir şey geriye kalmıyor. ÇünküCumhurbaşkanı HSK’nın 13 üyesinin 6’sını doğrudan (biri Adalet bakanı, diğeri Müsteşar artı 4 üye) 7’sini ise Meclisteki çoğunluk partisi atayacak. Kısacası Yargının tek kişide merkezileşecek olan yürütmenin vesayeti altına girecek olması nedeniyle HAYIR denilmeli.
11 - Cumhurbaşkanı yargılamak için önce 300 milletvekili imzası ile soruşturma önergesi, 360 imza ile soruşturma açma kararı ve 400 ile de ancak Yüce Divana gönderilebiliniyor olması yani Cumhurbaşkanı görevdeyken ve ayrıldıktan sonra da yargılanmasının neredeyse imkansız hale getirilmesi nedeniyle HAYIR denilmeli.
12 – Değişiklik paketinde, Cumhurbaşkanın “gördüğüm lüzum üzerine” deyip tek başına Meclisi feshetme karar yetkisini vermek gibi derin anti demokratik içerik nedeniyle HAYIR denilmeli.
13 - Nihayet, emekçilerin sosyal yaşamlarında, ekonomik krizi gittikçe daha fazla hissettikleri; sokakların hükümet tarafından amaçlı terörize edilmesinin halklarda yarattığı tedirginliğin OHAL ile daha da ağırlaştığı; temel hak ve özgürlüklerin KHK ile tümüyle ortadan kaldırıldığı; içerde olduğu gibi sınır ötesinde de Kürt halkının ulusal özgürlük talep ve kazanımlarının tanklarla ortadan kaldırılmak istendiği… süreçte ileriye doğru demokratik adımların atılması gerekirken tersine içeride ve sınır ötesinde çıkmazı derinleştirecek olması nedeniyle HAYIR denilmeli. 13.04.2017
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.06.2019
7.02.2019
18.03.2019
4.02.2019
28.01.2019
9.02.2019
7.01.2018
26.10.2018
28.09.2018