Tuncer KÖSEOĞLU
Bodrum Şehir Stadı, şehrin içindeki Sanayi Sitesi’nde tamirhanelerin ortasında bulunan küçük bir stat. Bodrumspor’un Alanyaspor ile yaptığı süper lig maçında oyuncuların vurduğu şutlar küçük stadın dışına tamirhanelere doğru gitti. Ve o toplar geri gelip bir daha oyuna dahil olmadı.
Bu durum bana çocukluğumda Askoros Deresi kıyısında küçük alanlarda oynadığımız maçları hatırlattı. Bizim için en değerli olan nesne toptu. Aramızdaki ‘topu dereye atan alır’ kuralı nedeniyle çok dikkat ederdik topu dereye atmamaya. Bazen deli dolu akan Askoros’tan kaçan topu almak cesaret isterdi. Zaman içinde futbolun en önemli aracı olan top değersizleştikçe stattan dışarıya kaçan topların peşine kimse düşmüyor artık. Bodrumspor’u küçük bir kasaba takımıyken mütevazi bir kadroyla süper lige çıkaran İsmet Taştemir’in peşine kimsenin düşmediği gibi.
İsmet Taşdemir, Bodrumspor’u ilk senesinde playoff oynattıktan sonra, bir sonraki yıl süper lige çıkardı. Bu süper lige çıkma hikayesinde bütün Bodrum şaşkındı. Doğru dürüst bir stadı bile olmayan bu turizm merkezi, çoğu daha önce süper lig deneyimi olmayan oyunculara birkaç takviye yaparak yola koyuldu. Stadın kapasitesi artırılarak 3 bin 200’e çıkarıldı. Bu mütevazi kadroyla ligin ilk 10 haftasında 10 puan gibi hiç de küçümsenmeyecek bir puan yakalayan İsmet Taştemir ile geçen hafta yollar ayrıldı. Kovuldu demiyoruz buna, ‘endüstriyel’ futbolda kabalık olarak görülüyor böyle söylemler. İsmet hoca büyük emekler verip süper lige çıkardığı takımından, tamirhanelere kaçan toplar gibi ayrı bırakıldı.
Bugün, Türkiye’nin en önemli iki turizm merkezi ilçesinin karşılaşması vardı Bodrum Şehir Stadında. İki takımda mütevazi bir kadroyla süper ligde kalmaya çalışıyor. Alanyaspor’un iki yıldır başında olan Fatih Tekke çalıştırdığı takımlara güzel futbol oynatmaya çalışan bir hoca. Bodrumspor’da ise Taşdemir’in ayrılmasından sonra apar topar takımın başına getirilen Volkan Demirel vardı.
Türk futboluna damga vurmuş iki ismin takımlarının başında olduğu maçı izlemek beni heyecanlandırdı. Maç saatine kadar Bodrum sokaklarında biraz dolaştım. Kasım ayında 26 dereceye varan sıcaklıkta sahillerde insanlar denize giriyordu. Yazın karmaşasından kalabalığından bunalan Bodrum sakinleri Pazar gününün keyfini çıkarıyordu. Futbolsever Bodrumlular denizden çıkıp stadın yolunu tutmuştu. Tıpkı deplasmana gelen Alanyalılar gibi.
Maça gelecek olursak; açıkçası başladığı gibi 0-0 biten maç, stattan dışarı kaçan toplar kadar ilgimi çekmedi. Alanyaspor kısa paslarla birbirine yakın oynayarak pozisyon üretmeye çalıştı. Bu oyunla geçtiğimiz yılın en iyi takımlarından biri olan Alanyaspor’un ve Fatih Tekke’nin en büyük açmazı ellerinde bir Oğuz Aydın’ın olmamaşıydı. Oğuz Aydın, oynadığı futbolla iyi bir bonservis karşılığında Fenerbahçe’nin yolunu tuttu. İşte büyük paralar verilip Fenerbahçe kadrosuna dahil edilip ‘değerli elmas’ misali kasaya kilitlenen Oğuz Aydın’ı diğer maçlarda olduğu gibi bu maçta da çok aradı Alanyaspor.
Volkan Demirel’in apar topar geldiği takıma müdahale edecek zamanı yoktu. Maçı geride kabullenip ileriye atılan serseri toplarla gol bulmaya çalıştılar. Bunda da kısmen başarılı olup pozisyon da buldular. Volkan Demirel’in bütün Hataylıların kalbini kazandığı gibi, Bodrumluların da kalbini kazanıp kazanmayacağını elbet zaman gösterecek. Futbolculuğunda sadece Fenerbahçelilerin sevdiği Demirel, Hatay’da yaşanan deprem sonrası şehri terk etmemesiyle bütün ülkenin kalbini kazanmıştı. Hatay’da yaptıklarıyla Bodrum halkının da sempati duyduğu Demirel’in kredisi çok. Bodrumspor’u ilk yarının sonuna kadar alabileceği kadar puan toplayarak, ikinci yarıda yapacağı takviyelerle ligde tutmaya çalışacaktır. Bunda başarılı olup olmayacağını ilerleyen zamanlarda göreceğiz.
Fatih Tekke, iyi oynamaya çalışan takımının skor üretememesinin kurbanı oldu. Maçtan sonra istifa ettiğini açıkladı. Birkaç hafta önce Trabzonspor’un başına geçmesi beklenen bu futbol insanının şu anda işsiz olması da ayrı bir ironi. Yıllardır süper ligde başarılı performans sergileyen Alanyaspor, bu krizden umarım çıkar. Biri Ege’de diğeri Akdeniz’de olan, ülkenin iki önemli turizm ilçesinin takımlarının süper ligde olması hiçbir şey kazandırmıyorsa sempati kazandırır ki, bunu dünkü maçta gözlerimle gördüm. Dışarıya kaçan o toplarla tamirhaneler arasında top koşturan tamirci çırakları, ‘endüstriyel futboldan’ çok daha fazla değer kazandırır hayatımıza ve futbola…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.12.2023
20.05.2023
7.03.2022
1.03.2022
14.02.2022
28.01.2022
24.01.2022
12.01.2022
29.12.2021
20.12.2021