Ufuk COŞKUN
17 Aralık aynı zamanda Türkiye’de bir kırılmanın da adıdır. Bu kırılma üzerinde duracağız ancak önce mevcut tablo nasıl ona bakalım. Alt-üst ilişkilerin gözetilmediği, hukuka göre başsavcı tarafından yürütülmesi gereken bir soruşturmada başsavcı dâhil il emniyet müdürünün basından öğrendiği, soruşturmanın gizliliği açısından polisin elinde olması gereken bilgi, belge ve videoların gazete muhabirlerin elinde dolaştığı, ellerinde tespih sallayarak etrafa emirler yağdıran polis amirleri eşliğinde gerçekleşen bir operasyon var karşımızda. Diğer taraftan Washington’ın en güçlü lobi örgütlerinden İsrail yanlısı AIPAC’in Halk Banka’sına yaptırım için yürüttüğü kampanyaya 47 milletvekilinin destek verdiği biliniyor. Ve polis Halk Banka’na baskın düzenledi. Netice itibariyle 11,5 milyon bireysel müşteri ve 1 milyon 250 bin şirketin ticari sırlarını bünyesinde barındıran Halk Bank, bu bilgilerin yanı sıra Türkiye’nin güvenliğini sarsacak finansal verilerin de saklandığı önemli veritabanı bugün başkaların elinde. Tüm bunlar olurken; 28 Şubat sanıkları tahliye ediliyor,1990′lı yıllarda işlenen bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturma kapsamında eski başbakanlar Tansu Çiller, Mesut Yılmaz ve eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’in de arasında bulunduğu bazı kişiler hakkında takipsizlik kararı veriliyor. CHP Genel Başkanıyla bir yemekte buluşan ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone “Bir imparatorluğun çöküşünü izleyeceksiniz” diyor. Ulusalcı-Kemalistlerin kanallarını aratmayan cemaat yayın organları da sürekli “iddia ediliyor” eşliğinde en ufak bir vicdan sızıntısı duymadan yanlı haberler vermeye devam ediyor. Fethullah Gülen ise iki elini havaya kaldırarak beddualar yağdırıyor…
Birkaç gündür ülkeyi sarsan rüşvet ve yolsuzluk operasyonların maliyeti ise tam 100 Milyar Euro. Bu vurgun 28 Şubatta dahi yapılmamıştı. Türkiye yolsuzluk dosyalarıyla ilk kez karşılaşmıyor. Bu operasyonlar ülkeyi bu kadar zarara uğratmadan yapılamaz mıydı? Günlerce cemaat yayın organlarından sanki Türkiye’nin sonuna gelindiğine dair kamuoyunu endişelendirecek propagandalar yapılıyor. Kuşkusuz yolsuzluk ve rüşvet hadisesini bugün hiçbir vicdan sahibi insan kabul edemez. Varsa hükümetin içinde bu işe bulaşmış insanlar makamı, konumu ne olursa olsun tespit edilip gerekli hukuki cezayı almalıdır. Ne var ki Halk Bank olayında olduğu gibi mesele basit bir yolsuzluk operasyonu değildir. Mesele sıradan bir mahalle kavgası da değildir. Burada tüm ülke insanına, Kürdüne, Alevisine, Arabına, Ermenisine, imam hatiplisine, başörtülüsüne, esnafına, memuruna, köylüsüne dönük çok ciddi bir saldırı söz konusudur. Cemaatin üzerinden ülke bir kaosa sürüklenmek istenmektedir. Ekonomik istikrar dahil olmak üzere, çözüm süreci kesintiye uğratılarak, ülkede bir iç çatışma çıkarılmak istenmektedir. Bu ve bundan sonraki operasyonların adı;Türkiye kendi içinde savaşsın, çatışsın ama zenginleşmesin, bölgede söz sahibi olmasın, sudan sebepler yüzünden birbirlerinden nefret etsinler operasyonudur..
Cemaatin içinde iyi niyet taşıyan, Bediüzzaman’ı kendisine mürşit kabul eden, aklıselim insanları tenzih ederim. Ancak bugün cemaat kendi içindeki art niyetli insanları artık görmeli ve yüzleşmelidir.. Ailesinden, sevdikleirnden ayrı hiç bilmediği yerlere gidip sırf Allah rızası için öğretmenlik yapan fedakâr insanlar artık bu oyunu görmelidir. Sırf Allah rızası için bıkmadan usanmadan çalışan, evini öğrencilere verip kendisi kirada oturacak kadar temiz yürekli insanlar artık bu saldırıyı görmelidir. Bu insanlar kendi içlerinde bir hesaplaşma yaşamak zorundadır. Öyle tahmin ediyorum ki bu temiz insanlar mensubu oldukları cemaatin siyasete bu denli müdahale etmesinden rahatsızlık duyacaklardır. Her gün izledikleri TV Kanallarından kendileri gibi namaz kılan, oruç tutan, başörtüsü için farklılıkların hak ve hukuku için Kemalistlerle canhıraş mücadele eden insanların, rencide edile edile nasıl tasfiye edilmek istendiklerini gördüklerinde eminim rahatsız olacaklardır. Önemine binaen uğruna canlarını vermeye hazır oldukları dershanelerin nasıl araca dönüştürüldüğü gördüklerinde eminin kalpleri kırılacaktır. Çünkü hiçbir vicdan sahibi insan bu denli bir savrulmayı kaldıramaz. Bu iyi niyet taşıyan, içinde Allah sevgisi barındıran insanlardan vicdanlı bir tepki bekliyorum. Çünkü onların inandığı cemaat sırf Allah rızası için çalışan, iş tutan, mücadele eden, ahlaksızlık, hukuksuzluk her nereden gelirse gelsin tavır koyan bir hareketti. Filistin’de, İsrail tarafından bombalarla öldürülen küçücük çocukları sırf Allah rızası için bağrına basan, bu caniliğin tam karşısında yer alan, İsrail’i nefretle kınayan İslami ahlaka sahip tanıdığım çok sayıda cemaat mensubu dostum var. Onlardan bir ses bekliyorum. Kürdün, Arabın, Ermeninin hakkını savunan, halkın tercihlerine saygı duyan, Bediüzzaman hazretleri şiarında sağlam karakterli, vicdanlı cemaat ehlinden bir ses bekliyorum. Hükümet içindeki yolsuzluğa bulaşmış her kim varsa temizlemelidir aynı şekilde cemaat de içindeki cuntaya, kaset işlerine, halkın tercihlerinin tam karşısında yer alan bir takım yapılarla iş birliğine tutuşmuş insanları temizlemelidir. Bu camianın içindeki temiz insanların bir sorumluluğudur.
Bugün Türkiye için bir dönüm noktasıdır. Bu bir kırılma anıdır. Türkiye hiç olmadığı kadar bir saldırı altındadır. Bu vakitten sonra barış, özgürlük ve demokratikleşmeden yana tavır koyanlarla bunun tam karşısında yer alanların ayrışmaya başladığı bir sürece girdik..Bu hayırlı bir ayrışmadır.Çünkü her nerede olursa olsun içinde bu ülkenin özgürleşmesini arzu etmeyen insanların ayıklandığı, deşifre edildiği bir ortamdayız.Tarih her yaşanan hadiseyi kayıt ediyor.Bu ülkenin özgürleşmesi adına saflarını ahlak ve vicdandan yana koyanlar yarın hayırla yad edilecektir.Diğerleri ise her dönem olduğu gibi lanetle anılacaktır.Şimdilik olayların sıcaklığıyla acımızı pek hissetmiyoruz. Cuntacılar ve kalemleri bir hayli heyecanlı, oysa yazdıkları her cümle bu ülkenin insanlarının bağrına saplanan birer mızrak gibi. Henüz farkında değiller. Gözleri hiçbir şey görmüyor. Kazanacaklarından ve bu ülkede yaşayan insanları çatıştıracaklarından çok eminler. Üzgünüm bu olmayacak. Özgür ve demokratik bir ülkede yaşamak isteyen onurlu insanlar olarak buna asla müsaade etmeyeceğiz.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019