Ufuk COŞKUN
Mümtazer Türkönebir yazısına “Kutuplaştıran Erdoğan, uzlaştıran İhsanoğlu. Kişileri bir kenara bırakıp şu soruyu sorun: Hangisi hayırlı, kutuplaşma mı, yoksa uzlaşma mı?” diyerek başlıyor. Devam edelim...Kemal Kılıçdaroğlu; “Erdoğan ülkeyi ateşe atıyor. Müthiş bir kutuplaşma var. Eğer böyle giderse Türkiye’nin geleceği açısından kaygılıyım.” Hasan Cemal: “Erdoğan’ın tek adamlık hevesi ve her şey benden sorulur tutkusu ya da iktidar kibri kendisini gün geçtikçe otoriterleştiriyor. Türkiye’yi bundan böyle ‘kutuplaşma’nın iyice keskinleşeceği, siyasal istikrarsızlığın derinleşeceği bir dönem bekliyor.”Ali Bulaç: Erdoğan saldırıyor, cepheleştiriyor, kutuplaştırıyor ve ayrıştırıyor. Bu çok tehlikeli.”Ekrem Dumanlı:“Kutuplaştırmak ateşle oynamak gibidir.” Devlet Bahçeli: “Gerilim stratejisinden vazgeçilmelidir. Kutuplaşma ve cepheleşmeyi körükleyerek taraftarlarını keskinleştirme heveslerinden vazgeçilmelidir”dediler. Örnekleri çoğaltabiliriz. Son zamanlarda müzmin AK Parti karşıtları “ülke kutuplaştı”, “felakete doğru gidiyoruz” söylemlerini ağızlarından hiç düşürmüyor. Sanırsınız insanlar artık sokağa bile çıkamıyor. Durum öyle vahim ki birbirilerini gördükleri anda çatışacaklar! Oysa ısrarla kutuplaşıyoruz, tehlikedeyiz zırvalarını tekrarlayanlar sokağa çıksalar, bir iki pazar gezmesi yapsalar insanların ne kadar da rahat ve birbirleriyle iyi ilişkiler içerisinde olduklarını görecekler. Ancak işin rengi farklı.
Türkiye’nin AK Parti ile kutuplaştığı dolayısıyla Tayyip Erdoğan’ın ülkenin kutuplaşmasında etkin rol oynadığı yönünde ilginç bir algı operasyonu yürütülmektedir. Ülkenin Ermenilerini, Alevilerini, Müslümanlarını, Kürtlerini vs. dışlayan, yasak getiren ve yok sayan zihniyetin hüküm sürdüğü bir dönemde; dindar kızların başörtüsü yasağı yüzünden en temel hakları ellerinden alınırken, Kürtler anadillerinden mahrum bırakılırken, faili meçhul cinayetler işlenirken, insanlara kamu kurumlarında üçüncü sınıf insan muamelesi yapılırken, tek kutuplu Kemalist zihniyet toplum üstünde varlığını ağır bir biçimde hissettirirken, bürokratik kesim hükümet temsilcilerine ayar vermeye kalkarken sorun yoktu. Yani gerek kadim sorunlarımızın çözümünü gerekse dış politikamızın seyrini başkalarının belirlediği tutsak bir politik zihinle lütfettikleri oranda belirlemeye kalkışsaydık eğer bugün ifade edildiği gibi “tek adam” marifetiyle oluşan bir kutuplaşmadan, diktatörlükten bahsedilmeyecekti.
Ne zaman ki Başbakan, tüm kesimlerin hak ve özgürlükleri alanında adımlar atmaya başladı, askeri ve bürokratik vesayete karşı tavrını sivil siyasetten/ halktan yana belirledi ve barış sürecinde kararlığını net bir biçimde ortaya koydu işte o vakit ülke kutuplaşıyor, diktatörleşiyor, uzlaşmaya ihtiyaç var türünden malum söylemleri gündeme geldi. Uzlaşmadan kasıt belli. EskiTürkiye ideolojisini diri tutmak. Kemalizm ve cemaat ideolojisi etrafında kenetlenmek. Sivil hükümetleri kontrol altında tutan bir mekanizmanın varlığına iman etmek. Ne var ki artık hakikatin gün yüzüne çıktığı bir ülke durumuna geldi Türkiye.Bugün gerçeğin üstü örtülemeyecek kadar açık ve net.Vicdan sahiplerinin gayretleriyle,basiretli, cesur siyasetçilerin kelle koltukta yürüttüğü mücadelelerle artık hakikat kimsenin reddedemeyeceği kadar aşikâr.Muhalefet liderleri işte bu hakikati göremiyor. Artık Türkiye’de kutuplaşıyoruz, tek adam olma heveslisi, diktatör, ülke bir felaketin eşiğinde türünden söylemlerin geçerliliği kalmamıştır. Yeni dönemde tüm farklılıklarımızla birlikte huzur ve barış içinde yaşayacak olduğumuz demokratik ve adil bir ülkenin tesis edilmesinden rahatsız olanların engelleme girişimleridir bunlar. Ülkenin, tek kutuplu Kemalist zihniyetin tekelinden kurtulması ve dindar-muhafazakâr özgürlükçü kesimin yönetimde ben de varım demesi kutuplaşma değil bilakis demokratikleşmedir. Bir de kimi kandırıyorsunuz muhabbeti var!
Asıl siz kimi kandırıyorsunuz?
Biliyorsunuz geçenlerde 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi, 34 yıl sonra mahkûm edildi. Darbenin hayattaki komutanları Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya, darbe ve muhtıra suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.12 Eylül referandumu öncesi CHP Genel Başkanı; “Sevgili yurttaşlarım” diyerek başlamıştı sözlerine ve şöyle devam etmişti. "Anayasa değişikliğine "evet" derseniz, 12 Eylül darbesini yapanlardan hesap soracağız" diyorlar. Siz buna Allah aşkına inanıyor musunuz? Yani vatandaş bu anayasaya "evet" dediği zaman siz Kenan Evren'i hapse mi atacaksınız? Siz kimi kandırıyorsunuz?Sadece o değil bugün ülke kutuplaşıyor bir felakete sürükleniyor diyen ve okur sayıları rekor kıran yazarlar da “Siz kimi kandırıyorsunuz? türünden beylik laflar etmişlerdi. Biliyorsunuz bu isimle bir de kitap yayımlandı. Peki, bu tür laflar edenler özür diler mi? Elbette hayır.
Aslında onlar şunu demeye getiriyorlardı; ”Yapmayacaksınız, yaptırtmayız. Ülkede kontrol bizim zihniyetimizin tekelinde olmalıdır. Bu bakımdan politikalarınızı, neyi yapıp yapmayacağınızı siz değil biz belirleriz. Hayır, halktan aldığı oylarla iktidar olan sivil hükümetler belirler dediğimizde de ülke kutuplaşıyor, diktatörleşiyor diyorlar. O zamanTayyip Erdoğan’ın yeni Türkiye projelerini kesintiye uğratmak adına cumhurbaşkanı adayını bile kendi iradeleriyle belirleyemeyen ve aylardır “uzlaşmacı çatı adayı” mizanseniyle tabanının bile razı olmadığı birini aday olarak sunanlara sormak lazım; asıl siz kimi kandırıyorsunuz?
twitter.com/sivildemokrat
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019