Ufuk COŞKUN
2008 yılında New York Times, Fethullah Gülen’in Pakistan’daki okullarını “Türkler Pakistan’da ılımlı İslam’ı öğretiyor” başlığıyla manşet yapmıştı. Haber, Türk basınında da ilgiyle karşılanmış ve birçok gazete bu haberi birinci sayfalarından görmüştü. Örneğin Yeni Şafak: Gülen’in okulları Pakistan’da ılımlı İslamı öğretiyor” Zaman: The New York Times, Pakistan'daki Türk Okulları Radikalizmin Alternatifi.Akşam:Pakistan'a Ilımlı İslam'ı Öğretiyor. Vatan: Gülen Cemaati 80'den Fazla Ülkede Ilımlı İslam'ı Öğretiyor.Taraf: Türkler Ilımlı İslam'ı Öğretiyor. Cumhuriyet: Gülen, Pakistan'a Ilımlı İslam'ı Öğretiyor türünden haber başlıklarıyla bu okulları öne çekiyorlardı. Mesele şuydu: Fethullah Gülen'in Pakistan'da bulunan PakTürk adlı 7 ayrı okulunda verdiği eğitimle, Pakistanlılar “Ilımlı İslam”ı öğrenerek radikalizmden uzaklaşacaklardı. Pakistan'ın uzun yıllardan beri Radikal İslamcılar için bir ön cephe haline geldiği, Pakistan'da bulunan birçok okulda radikal İslam’ı destekleyen bir eğitim sistemi benimsendiği vurgulanarak, ilki 10 yıl önce açılan Gülen cemaatine ait okulların Pakistanlılar için bir alternatif haline geldiği ayrıca bu okullar vasıtasıyla Pakistanlılar hem batılı hem de çağdaş İslami değerleri cem edeceklerdi. Hatırlarsanız radikalizme karşı bir kalkan oluşturma hadisesi Paris saldırılarının hemen ardından The Economist Dergisi’nde de haber olmuştu. Haber, Fethullah Gülen ve Sisi’nin radikalizme karşı çağdaş dinci rolüne soyunmaları gerektiğiyle alakalıydı. Bu meselenin bir tarafı..
***
Bugün yaklaşık 160 ülkede 2000’den fazla Türk okulunun faaliyet gösterdiği bilinmektedir.Ayrıca elçiliklerimize bağlı birçok ülkede de Türk okulları var.Fethullah Gülen okulları olarak bilinen bu okulların açılmasında Türkiye cumhurbaşkanı, başbakanı ve bakanlığın referansları önemli rol oynamıştır.Diğer taraftan bu okulların kurulmasında gerekli olan sermaye Fethullah Gülen’in şahsi hesabından değil yine bu ülkenin insanlarından toplanan paralarla gerçekleşmiştir. Kuşkusuz bu okullar paralel yapı deşifre olana kadar gerek halk gerekse devlet erkânı nezdinde destek görüyor ve yer yer onore ediliyorlardı. Paralel yapının yurtdışında okul açma girişimleri bugün neredeyse bir efsaneye dönüşmüş durumdadır. Örneğin yapı içerisinde Hacı Ata olarak bilinen Hacı Kemal Erimez’in yurtdışında okul açma çabaları bugün tüm şakirtlerin dilindedir. Peki, yurtdışında okullar nasıl açılıyor ve bunun finansmanı nereden karşılanıyor? Yurtdışında açılacak herhangi bir okul için önce bir mütevelli heyeti oluşturuluyor. Heyet ilgili ülke için kurulacak okul adına bir yardım kampanyası düzenliyor. Her bölge kendi arasında örgütlenerek farklı bölgelerdeki okullar için finans sağlıyor. Örneğin İzmir bölgesi Afrika’daki bir okul için finans sağlarken Bursa bölgesi de Balkanlardaki bir okul için finans sağlıyor.
Yurtdışındaki Türk okulları demek bilindiği gibi aynı zamanda Türkçe Olimpiyatları demek. Kamuoyuna bu okulların Türkçe’nin ve Türk kültürünün yaygınlaşmasında, ülkeler arası barış ve sevgi köprülerin atılmasında önemli rolleri olduğuna dair yoğun bir propaganda yapılıyor.Fethullah Gülen’in bir şiirinden bestelenen şarkıda geçtiği gibi bu okullar sevgi ve barış dolu yeni bir dünyanın kurulmasında öncülük edeceklerdi. Peki, gerçekten öyle mi? Türkiye’de sivil iradeye dönük başlattıkları darbe girişimleri meselenin hiç de öyle olmadığını gözler önüne sermektedir. Tüm dünyaya sevgi, barış, diyalog ve Türk kültürü diyen bir yapı 17 ve 25 Aralık darbe teşebbüslerinde gördüğümüz gibi sivil siyaseti tıkayarak ülkede bir kaos ortamı yaratma uğruna ciddi operasyonlar tertipledi. Dolayısıyla bu operasyonlarla aslında asıl gayelerinin farklı olduğunu ispat etmiş oldular. Bu maskeleri 2014 Türkçe Olimpiyatları’nda da düşmüştü. Hatırlarsanız Almanya’da 13 yaşındaki sevgili kardeşimiz Tuana “Şikayetim var Hakim Bey” adlı şarkısıyla birinci olmuş ve bu Türkiye’de AK Parti’ye gönderme şeklinde duyurulmuştu. 13 yaşındaki bu masum çocuğun söylediği şarkı bile iç politika malzemesi haline getirilmişti. Bereket versin Tuana ve babası katıldıkları bir TV programında işin aslını astarını anlatmışlardı. Kısacası yıllardır Türkçe Olimpiyatları adı altında düzenlenen bu organizasyonda da maskeleri düşmüştü.
Bu yapının Türkiye’deki faaliyetleri kuşkusuz okulları bulunan ülkelerde de yakından takip edildi. Bu durumda birçok ülke, benzer operasyonların zamanla kendi ülkelerinde de yapılabileceğini düşünmüş olabilir. Bakanlık tam da bu noktada ciddi bir çalışma başlattı. Elbette kolay bir iş değil bu. Hemen her ülkenin bu tür okullarla ilgili mevzuatı farklı işliyor. Bu anlamda ilgili ülkelerin yasal mevzuatları doğrultusunda sivil ağırlıklı kapsamlı bir çalışma başlatıldı. Bugün Milli Eğitim Bakanlığına bağlı elçilikler bünyesinde ilk, orta, lise düzeyinde faaliyet gösteren 66 okul bulunmakta. Bu konuda bir açıklama yapanSayın Avcı bu okulları da içine alacak şekilde, yurt dışındaki bütün eğitim veren kurumların eğitim amaçlarına uygun davranacakları bir yapıya kavuşturulmaları için gerekli düzenlemeleri yapıyoruz” dedi.
‘Uluslararası Eğitim Vakfı’ adını taşıyacak bir vakıf formülü de düşünülüyor. Başka bir devletin eğitim kurumuna sıcak bakmayan ülkelere, Türkiye Diyanet Vakfı gibi sivil kuruluşlarla girilecek. Uluslararası Eğitim Vakfı kanunla kurulacak. Bir mütevelli heyeti olacak. Netice itibariyle bu okulların sivil bir yapıyla dönüştürülmesi söz konusu. Bu konuda Türkiye’deki özel sektör de mutlaka teşvik edilmelidir. Mesele alternatif okullara varana kadar geniş bir yelpazede ele alınmalıdır. Paralel yapı bilindiği gibi bu konuda da mağdur edildiklerine dönük ciddi bir algı operasyonu üretiyor. Onlara tek bir şey söylemek isterim. Eğer camianız demokratik ülkelerde olduğu gibi sivil yapısını muhafaza etmiş olsaydı yani normal demokratik bir sivil yapıda, hukuk çerçevesinde faaliyetlerini sürdürüyor olsaydı ve siz paçanıza kadar siyasete bulaşmamış ve kirli ittifaklarla sivil hükümeti tasfiye etme teşebbüsüne kalkışmamış olsaydınız bugün bunlar yaşanmayacaktı. Üstelik saygınlığınızı bu denli yitirmemiş olacaktınız..
Twitter.com/sivildemokrat
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019