Ufuk COŞKUN
Şubat 2011'de, 18 gün süren kitlesel protestolar sonucu Hüsnü Mübarek'in 29 yıllık cumhurbaşkanlığı sona ermişti. Haziran 2012'de Muhammed Mursi, cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanarak Mısır'ın demokratik yollarla yönetime gelen ilk cumhurbaşkanı oldu. Ne var ki 28 Nisan 2013'de devreye girerek Mursi'yi giderek otoriterleştiği ve İslamcı politikalar uygulamaya başladığı gerekçesiyle 30 Haziran'da görevinden istifa ettirmek için gizli çalışmalar yapıldı. Nihayet Mısır Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi komutasındaki Mısır Silahlı Kuvvetleri 3 Temmuz 2013’de halkın demokratik yollarla/seçimle iş başına getirdiği sivil iktidarı devirerek yönetime el koydu. Buna karşılık gösterilen tepkiler oldu ancak bu demokratik gösteriler sert bir şekilde bastırıldı. Örneğin 27 Temmuz sabahı güvenlik güçlerinin Rabiatül Adeviyye Camii ve civar caddelerde göstericilerin üzerine gerçek mermilerle ateş açması sonucu en az 200 kişi ölmüş, yüzlerce kişi yaralanmıştır. 14 Ağustos sabahı ise demokrasi yanlısı göstericilere ikinci kez gerçek mermiler ile saldırı gerçekleştirildi. Başkent Kahire'de Mısır hükümetini deviren Mısır ordusu tarafından gerçekleştirilen katliamda, Mısır Sağlık Bakanlığı'na göre en az 149 kişi, Müslüman Kardeşler hareketine göreyse en az 2 bin kişi öldü. Aynı tarihlerde Türkiye’de de Gezi kalkışmasıyla halkın oylarıyla başa gelen Tayyip Erdoğan’ın düşürülmesi planı devreye sokuldu. Amaç Mısır’da olduğu gibi ülkenin başına bir Sisi getirmekti. Çok şükür bu girişim bertaraf edildi.
Uluslararası camia Mısır’daki müdahaleye gerekli tepkiyi gösteremedi. Sadece Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Silahla demokrasi olmaz' çağrısı yaparak dünya kamuoyunun sessizliğini bozmasını talep etmişti. Avrupa ise Mısır’da gerçekleşen askeri darbeye dönük gerekli tavrı ortaya koyamadı. Amerikalı liberaller Mısır’da olan şeyin gerçekte bir darbe olduğunu inkâr etme eğilimi içerisinde oldular hatta bir kısmı darbe olduğunu kabul edip orduyu müdahalesi için tebrik dahi ettiler. Gerekçe olarak Mursi’nin kötü bir yönetici olması gösteriliyordu.. Aynı tepkiler Türkiye’den de geldi. Türkiye’de bir kesim, Mursi’nin Tayyip Erdoğan gibi otoriterleştiğini örnek göstererek darbeyi kınamak şöyle dursun haklı gösteren yazılar kaleme aldılar. Diyelim ki Mursi, kötü bir siyasetçi ancak şimdiye kadar Mısır’da yapılmış bütün seçimlerden daha demokratik ve adil bir seçimle iş başına gelmiş biridir. Bu insanı siyaseten devirmenin tek yolu yine adil ve demokratik yollarla yapılacak seçimler değil midir? Aklıselim ve demokrat insanların bu soruya verecekleri cevap bellidir. Elbette bir siyasetçiyi devirmenin en makul yolu seçimlerdir. Fakat Mısır’da ve bilhassa Türkiye’de farklı bir şey deneniyor. Üst akıl Ortadoğu’da barış ve huzur ortamının asla tesis edilmesini istemiyor. Bugün üst akıla meydan okuyarak içerideki ihanet çetesine rağmen bağımsızlık mücadelesi veren, Kürtlerle Ortadoğu’da aktif rol oynayacak olan ve tüm Ortadoğu haklarıyla birlik ve beraberliği esas alan projelerin/ vizyonun sahibi yeni Türkiye engellenmek isteniyor.
Türkiye artık dışarıdan kontrol edilebilir bir ülke olmaktan kurtulmak üzere.. Tayyip Erdoğan son on yıldır bir imparatorluk bakiyesi olan ülkesini ve halkını sömürge ülkesi olmaktan çıkarmak için kelle koltukta mücadele eden bir liderdir. Bunun için hedeftedir. Mursi gibi onun da idam edilmek istenmesi bu yüzdendir. Otoriterleştiğine dair üretilen algı operasyonlarının temel nedeni üst akıla meydan okumasından ötürüdür. Mehmet Görmez’in Kudüs’te Cuma namazı kıldırmasından bir gün sonra çıkan idam kararının bir nedeni de budur. Bu yüzen çıldırmış gibi davranıyorlar. Bu yüzdendir ki her çirkef yolu denemekten, her türlü kirli ittifakı kurmaktan kaçınmamaktadırlar. Ülkede 28 Şubat şartlarından daha ağır şartların olduğunu, 12 Eylül’den daha beter bir durumda olduğumuzu ifade etmelerinin temel nedeni budur. Sen nasıl olur da üst akıla meydan okur ve yeni bir Türkiye’den bahsedersin demeye getiriyorlar. Sen nasıl oldur da yıllardır kontrol altında tutuğumuz her türlü politikanıza yön verdiğimiz bu ülkeyi elimizden almaya kalkarsın demeye getiriyorlar. Ey Tayyip Erdoğan sen nasıl olurda Ortadoğu’da ben de varım diyebilirsin. Nasıl olur da kendi ülkende kendi politikanı üretmeye cüret edebilirsin demeye getiriyorlar. Bu yüzdendir ki bugün Mısır’da Mursi’ye kesilen ceza başta Türkiye olmak üzere tüm İslam dünyasına verilen bir mesajdır, tehdittir. Mursi’nin idam kararı İslam dünyasının tek umudu olan Türkiye’ye verilen bir gözdağıdır. Mursi’nin idam kararında etkili olan üst akıldır. Ve bu kararda üst akıla hizmet eden taşeronların ve onların gönüllü acentesi gibi çalışan herkesin payı bulunmaktadır. Bu savaş bir dünya savaşıdır.
Ortadoğu’da tüm mazlum halkların yanında yer alan Erdoğan’a da bir ceza kesmek niyetindeler. Sonun Menderes gibi Mursi gibi olur demelerinin bir nedeni var. Çünkü. Rahmetli Menderes “Bağdat Paktı” ile İslam ülkelerinin birlik ve beraberliğini esas alan bir proje başlatmıştı. Erdoğan’ın yaptığı Menderes’in yaptıklarını fersah fersah aştı demeleri bu yüzdendir. Evet, Erdoğan ülkesinin tam bağımsızlığı için tek başına hepinize meydan okuyarak adım adım İslam ülkelerinin umudu olma yolunda ilerliyor. Kudüs’ün özgürlüğünden bahsediyor. Kendi içindeki zalimlerini temizliyor. Barış diyor, özgürlük, demokrasi, zenginlik ve birlik-beraberlik diyor. Yeni anayasa ve başkanlık sistemiyle alanını genişletmek istiyor. Belki, Mursi’yi idam edebilirsiniz, idamına alkış tutabilirsiniz, Erdoğan’ın da sonu böyle olacak hevesiyle yanıp tutuşabilirsiniz lakin bir gün mutlaka Ortadoğu elinizden çıkacak. Bu bölge dünyanın en bereketli, en huzurlu, en özgür, en bağımsız coğrafyası olacak. 7 Haziran’ı bekleyin. Tüm çabalarınıza, kurduğunuz ittifaklarınıza, çevirdiğiniz her türlü fırıldaklara rağmen bu ülke güçlü ve özgür bir ülke olacaktır. Ortadoğu’da yıllardır estirdiğiniz terörün, yaptığınız katliamların, kıydığınız masum canların elbet bir gün hesabı sorulacak. Er ya da geç İslam dünyası Türkiye’nin liderliğinde bölgedeki tüm çakma liderlerinizden kurtulup barış ve huzur içinde yaşama imkânına kavuşacak.
Twiter.com/sivildemokrat
[email protected]
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları



































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019