Ufuk COŞKUN
Selçuklu, Osmanlı ve Avrupa mimarisinden örneklerin yer aldığı Beştepe Külliyesi aynı zamanda Türkiye’nin en korunaklı binası olarak görülüyor. Dinlemelere karşı da son derece korumalı olarak tasarlanan ve özel yalıtımlı sağır odaların yer aldığı Beştepe malumunuz açıldığı günden bugüne paralel yapının ve onların yönlendirmesiyle muhalefetin hedefinde olan bir binadır. Başından beri “Kaçak Saray” algı operasyonuyla Beştepe’nin çatı maliyetinden tutun da içindeki oda sayılarına, masa, sandalye, bardak, çatal, bıçak takımına hatta klozetlerine varana kadar bir yığın yalan yanlış abartılı rakamlarla bina kamuoyu önünde karalama kampanyalarına tabi tutuluyor. Bu rakamlar özellikle asgari ücretli, fakir fukara üzerinden kıyaslanarak halk kasıtlı olarak cumhurbaşkanlığı makamı aleyhine kışkırtılıyor. Üstelik fakir halkın duyguları üzerinden algı yürütenler gerçekte Beştepe’de kullanılan araç gereçlerin maliyetinden daha fazlasını kendi günlük yaşamlarında kullanan elitist insanlar! Ve üstelik bu kesim yıllardır halkı aşağılayan, hakir gören, onları bidon kafalı, göbeğini kaşıyan, kendini oy için satan, cahil, yobaz, geri zekâlı gören bir kesim. Aynı eşyaların geçmişte Çankaya Köşkü’nde de kullanıldığını çok iyi bilen ve asla seslerini çıkarmayan bu nüfuzlu kesimin Beştepe hazımsızlığının asıl nedeni başka.. Yani mesele binanın maliyeti, çatısının kaç liraya mal olduğu, içindeki oda sayıları, masa, sandalye, bardak ve klozet meselesi değildir. Peki, nedir?
Beştepe hazımsızlığı aynı zamanda bir yeni Türkiye hazımsızlığıdır. Bunun öncelikli nedeni halkın oylarıyla seçilen ilk cumhurbaşkanının orada oturuyor olmasıdır. En önemlisi de oturan bu kişinin yerli olmasıdır. Evet, Tayyip Erdoğan kesinlikle yerli, özgün ve dirayetli bir siyasetçidir. Beştepe ise yerli siyasetin imal edildiği başka bir deyişle milli iradenin sembolize edildiği yegâne mekândır. Kaçak Saray şeklinde üretilen yalan yanlış algı operasyonlarının nihai hedefi Erdoğan’ın bizzat kendi varlığıdır. Kısacası sorun binanın eşya boyutu ve maliyet sorunu değildir. Asıl sorun binanın içinde dimdik duran, asla ileriye dönük politikalarından taviz vermeyen ve cesurca ağababalarına da meydan okuyan bir insanın varlığıdır. Halkın, oylarıyla seçtiği ve cumhurbaşkanlığı makamına layık gördüğü Erdoğan’ı diktatör olarak göstermelerinin en önemli nedeni budur. Erdoğan ülkesinin bağımsızlığı için takdire şayan bir mücadele yürütüyor. Dolayısıyla ülkeyi Üst Akıl’ın yörüngesinden/ kumandasından çıkarıp hem içeride hem de Ortadoğu’da kendi bağımsız politikalarını üreten aktör bir ülke olması için savaş veren bir cumhurbaşkanının varlığı rahatsızlık uyandırıyor.
Beştepe hazımsızlığının başka bir nedeni de buranın bir daha İttihat Terakki’nin üssü haline gelemeyecek olmasıdır. 90 yıllık asimilasyoncu, tek-tipçi, ulus devletçi, resmi ideoloji kıskacında işlev gören bir ülkenin artık bundan böyle büyük düşünen, projeleri ve hedefleri olan bir ülke olacak olmasından ötürü Beştepe’ye karşılar. Beştepe artık cumhurbaşkanlığı makamının babadan oğula geçen bir sistemin bitişini de sembolize ettiği için hazımsızlar. En önemlisi de ülkeye güven verdiği için gayri millî unsurların hedefinde… Beştepe’ye sızamadıkları için, an ve an dinleyemedikleri için karşılar. Kısacası ülkenin ali menfaatlerini Üst Akıl’a servis edemeyecekleri için karşılar. Beştepe’de olan bitenin haberini alamadıklarından ötürü kimyaları bozuldu ve bu sebeple bardak, masa, sandalye gibi yalan yanlış rakamlarla saçma sapan bir algı operasyonu üretiyorlar. Oysa asıl mesele Beştepe nezdinde Türkiye’nin itibarını zedeleme ve ülkeyi terörist bir ülke ilan etme çabasıdır.
HDP’den Terörist Türkiye kampanyası
Türkiye’yi terörist ülke olarak gösteren yayınların, söylemlerin, şikâyetlerin mimarı malum paralel yapıdır. Paralel yapı Türkiye IŞİD’e yardım ediyor bahanesiyle Erdoğan’ı Lahey’de yargılatmak isteyen bir yapıdır. Bu yapının yörüngesinde hareket eden HDP de bu kampanyaya dâhil oldu. HDP’nin yayın organları Kobeni’de yapılan saldırıyla ilgili olarak “DAİŞ’e desteğini, Kürtlere ise düşmanlığını ilan eden Erdoğan ve AKP, barbar sürüsünü sahur vakti Kobanê’ye saldırttı” diyerek Terörist Türkiye kampanyasının startını verdi. Hiçbir delil olmadan saldırının Türkiye üzerinden gerçekleştirildiği algısını yayan HDP’nin önce şunu bilmesinde yarar var. Bugün IŞİD gibi bir terör örgütünü eleştirebilmeleri için evvela kendilerinin PKK terör örgütüyle aralarına mesafe koymaları gerekiyor. Çünkü hem IŞİD hem de PKK gibi terör örgütlerinin infaz kararlarını aldıkları mahkemeler aynı illegal mahkemelerdir. Demem o ki terör örgütünün iyisi kötüsü olmaz. Evet, sınır dışında Kürtlere yapılan saldırılar karşısında üzgünüz lakin HDP’nin bu saldırıları terörist Türkiye algısı üzerinden yapıyor olmasının iyi niyetle bağdaşır bir tarafı yoktur.
Örneğin Figen Yüksekdağ'ın "Önünüzdeki günlerde, geçmiş süreçte gerçekleştirdiğimiz bir sivil inisiyatif ve direniş hareketini Suruç hattından yeniden canlandırmak gibi bir çağrımız da var. Bütün halkımızı da yeniden tarihsel bir sorumluluğa davet ediyorum, çağırıyorum. Suruç'ta ve her yerde Rojava'yı, Kobani'yi IŞİD saldırıları karşısında savunmaya davet ediyorum” şeklindeki çağrısının da kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Görüldüğü gibi bu zihniyetle çözüm sürecinin devam etmeyeceği açıkça ortadadır. Çünkü maksatları üzüm yemek değildir.
@sivildemokrat
[email protected]
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları








































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019