Pazartesi kaldığımız yerden devam ediyoruz..Rothschil ailesinin I. ve II. Dünya savaşlarını finanse ettiği iddia edilmektedir. İddianın sahibi Rus Tümgeneral Kont Cherep Spiridovich. 1929,30 ve 37 finansal krizlerin ardında da bu ailenin parmağı bulunmaktadır.. Ailenin 1940 itibariyle serveti 500 milyar dolar. Bu rakam o dönem ABD GSMH’nin iki katı demek. 2004 itibariyle bu servet, mülkler hariç 30 trilyon dolar kadar devasa bir rakamdı!  1940’lı yıllarda New York federal bank, demir çelik ve silah sanayinin %70’i medya, radyo, sinema ve gazete sektörünün %80’i Rothschild ailesinin tekeli altındadır. Aile en başından beri Talmud prensipleri doğrultusunda faaliyet yürütüyor. Talmud Yahudilerin şeriatı ve kutsal kitabıdır. Siyonist protokolleri de Talmud çerçevesinde oluşturulmuştur. Tüm Siyonist protokollerini harfiyen uyguluyorlar.

Bu protokollerden biri de yandaş medya ilkesi. Protokol 2’de “Medyanın kötü ve kaçınılmaz olayları haber yapması, vatandaşların şikâyetlerine yer vermesi ve insanların rahatsızlıklarını topluma yansıtması gerekir… Medya sayesinde kendimizi gizleyerek insanların düşüncelerini etkileyebiliriz. Şükürler olsun medya sektörü elimizdedir..” denilmektedir.12.protokolda ise “bizim denetimizden geçmeden hiçbir haber halka ulaşmayacaktır” denilir. Tüm ülkelerde kendilerine yandaş medya grupları oluşturarak bu tekeli ellerinde tutmak ailenin en önem verdiği işlerden biridir. Şimdi anladınız mı Türkiye’de yandaş medya algısının nedenini? Nasıl da hedef şaşırtıyorlar!  Oysa asıl yandaş medya kendileri. Yerli medyayı yandaş medya diyerek yaftalayanlar gerçekte hangi baronlara yandaşlık yapıyorlar acaba!

Bu ailenin oluşturduğu derin yapı 75 yılda dört ABD başkanını canından etmiştir. Hangi başkan bu yapıyla mücadele etmeye kalktıysa sonu ölümle sonuçlanmıştır. Başkan Lincoln, Garfield, Mc Kinney ve Keneddy gibi başkanlar bu aileyle mücadele etmekte yetersiz kaldı. Ben Başkan Lincoln’la Erdoğan’ın mücadelesini birbirine çok benzetiyorum.( sonu benzemez inşallah) Lincoln bu aileye çok borçlanmıştı. Başkan ısrarla bu yapıyla mücadele edilmesi gerektiğini ifade ediyordu. Aksi takdirde yüksek faiz altında tüm ABD halkının geleceği ipotek altına alınacaktı. Lincoln devletin tasarrufunda yeni paranın basılması gerektiğini söyler. Ne var ki yetkilerinin dışına çıkıyor ve güç kullanıyor gerekçesiyle  başkanı diktatör ilan ederler ve ardında da öldürürler.. Kaldı ki o da Erdoğan gibi “ya hür bir millet olarak yaşayalım ya da ölelim” demektedir. Bugün Müslümanlar Coca Cola ile meşgulken -ki bu meşguliyetten son derece memnunlar- asıl perde arkasında dönen sermaye baronluğu hakkında kimse bir fikre sahip değil. Bugün bizler iç siyasette Demirtaş, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli gibi çapsız siyasetçilerle uğraşırken Erdoğan’ın gerçekte kimlerle mücadele etiğini belki kaçırıyoruz. Erdoğan bugün bu finans oligarşisine ve küresel baronlara karşı çok ciddi bir mücadele yürütüyor. Anlayacağınız işimiz zor, yükümüz ağır…

Para imparatorluğunu inşa eden aile ve kurumların bugün Türkiye’ye kayıtsız kalacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Her şey para, güç ve İsrail’in güvenliği içindir. Bu yüzdendir ki onların gözünde Erdoğan diktatör bizler de ona köpekler gibi sadakatle bağlı, yandaşlık yapan zavallı, iradesiz insanlarız!  Sevgili dostlar, bu tür yaftalamalar bilinçli ve kasıtlı olarak yapılmaktadır. Oysa asıl yandaş medya kendileridir. Aynı zamanda bu devasa para imparatorluğunun sadık köleleridir onlar! Eğer meselenin ehemmiyetine vakıf olabilirsek küçük işlerle değil tüm varlığımızla bu yapıyla mücadele etmemiz icap eder. Bugün sadece Türkiye halkı değil tüm dünya halkları da bu ailelerin tehdidi altındadır. O yüzden çağrımı Türkiye halkına değil tüm dünya halklarına yapıyorum. Bugün bir Alman, İngiliz, Fransız ve ABD vatandaşı da bu para imparatorluğun kıskacı altındadır. Bugün ABD’nin dış borcu 15 trilyon dolar gibi devasa bir rakam. Bakınınız Rothschild ailesinin 2004’te mülkler hariç serveti 30 trilyon dolardı! Dolayısıyla bundan böyle çağrımız tüm dünya halklarına olmalıdır. Birlikte mücadele etmeli ve bu imparatorluğun algı operasyonlarına ve savaş oyunlarına artık yenik düşmemeliyiz.

Bugün dünyada bu mücadeleyi ciddi anlamda başlatan Erdoğan’dır. Bakınız Erdoğan Çin gezisinde milli paraya geçeceğiz dediği günden itibaren bu baronların sadık kulları dört bir koldan çıldırmış gibi saldırmaya başladı. Bu yüzden inadına bu mücadelenin yanında yer almalıyız. Ben başka bir çıkar yol bilmiyorum. Türkiye’nin kadim medeniyetiyle bağ kurmasını ve o eski gücüne ulaşmasını istemiyorlar. Hemen her sektöre bulaşmış ve hâkimiyet kurmuş bu para baronlarına bugüne kadar kimse sesini çıkaramadı. Yıllardır ülkenin kaynaklarını bunlara peşkeş çektirdiler. Bu gidişe sahici anlamda dur diyen Erdoğan’ı işte bu yüzden sevmiyorlar. Bizler bu acımasız küresel finans oligarşisine meydan okuyan ve ciddi riskler üstlenerek kelle koltukta mücadele eden Erdoğan’ı yalnız bırakmamalıyız. Çünkü ülkenin bağımsızlığı için gerçekten çok kritik bir aşamadayız.

@sivildemokrat

[email protected]