Ufuk COŞKUN
Türkiye, 30 yıldır devam eden bir çatışma ortamı yaşıyor. Bilanço çok ağır; binlerce şehit, harabeye dönen Kürt bölgeleri, eğitimden yoksun bırakılan ve dağa kaldırılan çocuklar, faili meçhul cinayetler, milyarlarca dolar zarar… Çatışma ortamı, yoksulluk, sefalet, gözyaşı, kin, nefret ve huzursuzluktan başka bir şey getirmedi. Kısacası yeri(Türkiye’yi) birlikte yurt edinen bu iki kadim halkı yan yana getirmemek için ne gerekiyorsa yapıldı. Dönem dönem akan kanı durdurmak için bazı adımlar atılsa da sonu hep hüsranla neticelendi. Bunlardan en önemlisi 1993’ün Mart –Nisan-Mayıs aylarında yaşandı. Kısa metrajlı bir barış filmi gibi yaşananlar.
İşte üç ayın özeti;
Takvimler 13 Mart 1993’ü gösteriyordu. O gün Sabah Gazetesi herkesi şaşırtan bir manşetle çıktı; “Apo Silah Bırakıyor!” 9 yıldır devam eden çatışmalı ortamın ardından verilen bu haber kuşkusuz şaşırtıcıydı. Çünkü daha bir yıl evvel 500’den fazla şehit vermiştik ve terör her geçen gün can almaya devam ediyordu. Ne oldu da Apo birden silah bırakma kararı almıştı? Kuşkusuz bunda dönemin Cumhurbaşkanı rahmetliTurgut Özal’ın Öcalan’la yürüttüğü görüşmelerin etkisi vardı. Devam edelim. Apo, Talabani aracılığı ile dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’e ve Özal’a gönderdiği mektupta şöyle diyordu. “Silahlı eylemleri durduracağız, üniter devleti kabul ediyorum, terörizmi kınıyorum, bundan böyle PKK’yı silahtan arındırıp geniş kapsamlı bir siyasi parti yapmayı düşünüyorum, kanunlara uyacağım...” Mektuba devletin en yüksek iki makamı haliyle kuşkuyla yaklaştı. “Apo ne kadar samimi bekleyelim, görelim” şeklinde bir cevap verdiler.. Apo,18 Mart 1993’te Bekaa Vadisi’nde bir basın toplantısı yapma kararı alır. Demirel; Devlet, kan dökenle pazarlık yapmaz der ama işi çok da yokuşa sürmez.
Tarih, 18 Mart 1993 Yer, Bekaa Vadisi. Apo, gerilla kıyafetlerini atmış, şık bir takım elbise ve boynundaVakko marka kravatı ( bu kravatı Özal’ın hediye ettiği rivayet edilir) ile basının önündedir. Sonuç; Nevruz’a kadar 25 günlük ateşkes kararı ilan edilmiştir. Ayrıca Apo, “İzin verin Güneydoğu’ya yerleşeyim ama Şeyh Said gibi asılmak istemiyorum. Biz Türkiye’den ayrılmak istemiyoruz. Kürtle Türk etle tırnak gibidir. Biz bir bütünüz. Artık savaşmak istemiyorum. PKK geniş kapsamlı bir siyasi partiye dönüşecektir”şeklinde uzun bir açıklama yapmıştır. PKK ile savaşın yıllık 4 milyara mal olduğunu söyleyen gazeteler ise “Barış bütçe açığını kapatır” başlıklı manşetler atmıştı. O yıl ilk kez Nevruz kansız ve olaysız geçmiştir. 2013 Nevruz’unda olduğu gibi herkes umutludur.22 Mart 1993’te barışın seyri federasyona evrilir. ÇünküKürdistan Sosyalist Partisi Başkanı Kemal Burkay ve Apo 19 Mart’ta Şam’da bir protokol imzalayacaklar ve birlikte demokratik federasyon talep edeceklerdir. Özal, federasyonun açıkça tartışılmasını ister. Demirel ise kısaca “federasyon olmaz” der. Dönemin Başbakan Yardımcı Erdal İnönü ise özel Kürtçe eğitimin önü açılsın diyecektir. Barış süreci her geçen gün ciddiye alınmakta ve hükümet somut adımlar atmaya gayret göstermektedir.
Tarih 2 Nisan 1993 Yer Çankaya. Özal, Çankaya’da bir Kürt zirvesi düzenler. Bir yol haritası belirlenmelidir. Buna göre; pişmanlık yasası değiştirilecek ve dağdaki militanların kan dökülmeden inmeleri sağlanacaktı.OHAL kaldırılacaktı. İller yasası değiştirilecekti. Bölgeye daha fazla yatırım yapılacaktı. Çalışmalar hızlandırılacaktı. Devlet yetkilileri alınan bu kararları Kürtlerle paylaşmak için önce Hakkâri, Siirt, Şırnak ve Mardin olmak üzere doğu illerine ziyaret tertiplediler. Halk halaylarla karşıladı devlet yetkililerini. Bilhassa OHAL’ın kaldırılacak olması Kürtleri umutlandırıyordu. Açıkçası devlet de iyi niyetini göstertiyordu. Apo, 17 Nisan’da Bekaa Vadisi’nde ikinci bir basın açıklaması yaptı. Bu toplantıda ateşkesi süresiz uzattığınıilan ediyordu. İlaveten Kürtçe radyo ve TV de istiyordu devletten. Heyet, Hatip Dicle’nin ifadesiyle heyecanla bu haberi duyurmak için yola koyulduklarında beklenmedik bir ölüm haberiyle sarsılırlar. Tam barış tesis edilecekken Türkiye Özal’ın ani ölümüyle şok olmuştu.
Yeni Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olmuştur. Bereket versin barış sürecinden vazgeçilmez.24 Mayıs’ta Milli Güvenlik Kurulu toplanır ve bakanlar kuruluna af çıkarılmasını tavsiye eder. 25 Mayıs’ta hükümet geniş kapsamlı bir af kararı alırken bu sefer Bingöl’den gelen savunmasız 33 erin katledilmesi haberi her şeyi sıfırlayacaktır. Söz ve eylem sırası artık şahinlere geçmiştir. Bir barış girişimi de böylece bertaraf edilmişti. Katliamın faili Şemdin Sakık’tır. Bir Ergenekon-PKK yapımı olan bu operasyon başarıya ulaşmıştı. Gladyo taşeron örgütleri vasıtasıyla Türkiye’nin barış ortamını güneydeki ülkenin selameti için engellemişti.
AK Parti hükümeti iktidar olduğu gün Özal’ın yarım bıraktığı barış sürecine odaklandı. Çatışmalı ortamın sona ermesi için Kürt sorununa dönük sahici adımlar atmaya başladı. Başbakan Erdoğan’ın yaptığı ilk iş OHAL’ı kaldırmak ve Kürtlerin demokratik haklarını tesis etmek oldu. Apo’nun Bekaa Vadisi’nde ifade ettiği Kürtçe radyo ve TV’ler hayata geçti. Seçmeli Kürtçe ve Özel Kürtçe eğitimin önü açıldı. Kürt bölgelerine cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımları yapıldı. 2013 Nevruz Bayramı’nda İmralı’da bulunan Apo’dan yeni bir süreç başlıyor mesajı geldi. Artık silahlar sussun fikirler konuşsun diyen Apo “Bugün artık yeni bir Türkiye'ye, yeni bir Ortadoğu'ya uyanıyoruz” diyerek medeniyet perspektifli Türk Kürt ittifakının altını çizmişti. Türkiye’nin uzun yıllar sonra yine sahici anlamda umutlandığı yeni bir sayfa açılıyordu. Üstelik bu sefer askeri vesayetin de belini kırmış güçlü bir iktidar vardı. Cumhuriyet tarihinin en cesur en kararlı ve en reformcu başbakanı Erdoğan da barış için son derece kararlıydı. Ne var ki bu sefer Özal yerine Erdoğan hedefe konulacaktı. Önce canına kastettiler ama başaramadılar. Ardından Gezi gibi tamamen bu sürecin engellenmesine dönük geniş çaplı bir operasyonun düğmesine bastılar.
Hükümet ise çözüm sürecinde kararlıydı. Bölgesel ittifaklarla ve enerji anlaşmalarıyla Türk Kürt ittifakını pekiştirmek ve bölgede sağlam bir birlikteliğin tesis edilmesini arzu ediyordu. 16 Kasım’da Barzani Diyarbakır’a geldi ve o tarihi buluşma gerçekleşti. Ne var ki Gladyo, tasfiye olan Ergenekon’un yerine bu sefer uyuyan FETÖ’yü devreye soktu. Öyle ki FETÖ bu buluşmadan iki gün kadar evvel hükümete dönük savaşını çoktan başlatmıştı bile! Ekrem Dumanlı, Diyarbakır Belediye’sine arka kapıdan girecek ve engelleme operasyonu her geçen gün şiddetlenecekti. Sudan sebeplerle çatışmalı ortamı başlatan PKK ve HDP, özyönetim bahanesiyle Gladyo’nun yol haritasını uygulayacaktı. Yani Türk Kürt ittifakını engellemek… PKK, sırf bu amaç uğruna Kürtlere savaş açmış ve yabancı işgalci güçler gibi Kürdistan’ı harabeye döndürmüştür.1993’te olduğu gibi barış bir kere daha sekteye uğramıştı.
Ne var ki bu sefer durum farklı. Kürdistan’da cami yakan, çocukları kalkan olarak kullanan bu örgüt artık yolun sonuna gelmiştir. HDP ise siyaseten ve ahlaken kendini bitirmiştir. FETÖ ise ağır darbe almaktadır. Her şeye rağmen Kürt Türk ittifakı, birlikteliği gerçekleşecek ve Türkiye bu kadim sorundan kurtulacaktır. İhsan Fazlıoğlu’nun ifadesiyle tek parti döneminde bize kamyon çarptı. Öyle bir düzenek kuruldu ki, Kürtleri Türklerden ayırmak için PKK ve siyasi partilerini, İslam’dan ve tarihi kültürel birikiminden koparmak için CHP’yi, vatan sevgisini köreltmek için de MHP’yi devreye soktular. Tüm farklı kesimleri kucaklayan ve medeniyetin yeniden inşasını gündeme alan Erdoğan’ın özellikle bu üç parti tarafından neden hedefe konulduğunu söylememe gerek var mı!?
@sivildemokrat
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019