Ufuk COŞKUN
AK Parti’nin bu millete yeni bir anayasa sözü var. Kaldı ki bu aynı zamanda milletin de talebi… Çünkü millet, mevcut anayasanın toplumla devlet arasında bir sözleşme niteliği taşımaktan ziyade CHP’nin 1930’lu yılların zihin yapısını hükümran kılma niteliği taşıdığını ve günümüz dünyasına hitap etmediğini çok iyi biliyor. Biliyorum, bu talep Türkiye’ye münhasır bir muhalefetin zihin dünyasına bir hayli uzak. Yeni değer kalıpları, değişim, demokrasi, özgürlük, medeniyet, tarihi kültürel birikim, zengin ekonomi ve küresel aktör gibi kavramlar muhalefet dünyasının lügatinde yer etmiyor. Onlar mesailerini daha çok AK Parti ile milletin arasını açmak için harcıyor.
Ülkede demokrasinin ve hukukun gelişmesi için gayret sarf edeceklerine, darbe süreçlerinde sivil iradenin yanında saf tutacaklarına Gladyo’nun içimize yerleştirdiği şer odaklarıyla iş tutmayı tercih ettiler.Aydınlarıyla, sanatçılarıyla, STK’larıyla, siyasetçileriyle birlikte ülkenin kalkınması, güçlenmesi hem bölgede hem de dünyada etkili küresel bir aktör olması için değil tam tersi ülkenin iç sorunlarıyla boğuşması için ne gerekiyorsa yapıyorlar. İnanmayan PKK terör örgütünü aklamaya çalışan aydınların yazılarına, STK’ların bildirilerine, bir kısım medya organlarının yayınlarına ve siyasilerin demeçlerine bakabilir.
Son 2-3 yıldır yaşadıklarımıza bir bakar mısınız? Ülke ne tür badirelerden geçti… Deyim yerindeyse direkten döndük. Gezi kalkışması, 17-25 Aralık darbe teşebbüsü, MİT Tırları baskını, sivillere dönük düzenlenen kanlı saldırılar, PKK’nın ateşkes kararını bozması ve Kürt illerini köstebek yuvalarına döndürmesi, eli kanlı, çocuk katili Esad ile el sıkışmalar, Putinciler, İrancılar… Ve elbette halkın tercih ettiği sivil hükümeti devirme teşebbüsleri… Tüm bunlar olurken muhalefetin hangi safta yer tuttuğuna bir bakar mısınız?
Tayyip Erdoğan 12 Haziran’da seçim sonuçlarının belli olmasının hemen ardından AK Parti Genel Merkezi’nde tarihe geçen bir konuşma yapmıştı. Başbakan Erdoğan; “Meydanlarda ifade ettiğimiz gibi sivil, katılımcı, özgürlükçü bir anayasayı hep birlikte yapacağız. Bu anayasada herkes kendisini bulacak. Doğu kendisini bulacak, batı kendisini bulacak, kuzey bulacak, güney bulacak. Velhasıl milletim işte bu benim anayasam diyecek. Yeni anayasa milletin her bir ferdini birinci sınıf olarak görecek. Her kimlik, her değer, herkesin özgürlük demokrasi barış ve adalet talebine bu anayasa karşılık verecek. Bu anayasaTürk’ün, Kürt’ün, Zaza’nın, Arap’ın Çerkez’in, Roman’ın, Alevi’nin, Sünni’nin, azınlıkların yani 74 milyonun anayasası olacak” demişti.
Bu ifadelere, yıllardır devleti halkın itaat etmesi gereken, yarı-Tanrı bir varlıkmış gibi sunan, resmi ideoloji marifetiyle tüm farklılıkları yok sayan, temel insani haklardan mahrum bırakan bir zihniyetin verdiği cevap kısaca; “sen diktatörsün” oldu!
Millet ise, Türkiye’ye yeni bir anayasa yaptırmamak için ellerinden geleni yapan bu kesime inat bu işin peşini bırakmadı ve 1 Kasım seçimlerinde AK Parti’ye yine güçlü bir iktidar teslim etti. Çünkü 1982 darbe anayasası tüm özgürlük alanlarını kısıtlayan tekçi bir anayasadır. Özgürlükleri güvence altına alan demokratik bir anayasa, farklı kesimlerin çatışmasından siyasi rant devşirenlerin işine gelmiyor. Oysa2023’e hedef yapan ve her geçen gün gelişen Türkiye’nin 1930’lu yılların zihin dünyasına mahkûm bırakılması büyük haksızlıktır. Bu yüzdendir ki Erdoğan’ın da ifadesiyle Türk’ün, Kürt’ün, Zaza’nın, Arap’ın Çerkez’in, Roman’ın, Alevi’nin, Sünni’nin, azınlıkların yani herkesin kendisine yer bulabileceği, buraya ait yeni bir anayasa için kolları sıvadık.
Ne var ki AK Parti’nin bu konuda da yalnız kaldığını söylemek mümkün. Hükümetin görüşme talebine karşılık HDP’nin ortaya koyduğu küstah tavır ortada! Bu parti Kürtler aleyhine faaliyet yürütüyor dediğimizde de bize kızıyorlar. Kürtlerin lehine olacak hiçbir şeye yanaşmıyorlar! CHP ve MHP’nin ise resmi ideolojiden taviz vermeden parlamenter sistemi güçlendirecek bir anayasa isteği de işi zora sokmaktadır. Kaldı ki bunların maksadı da üzüm yemek değildir. Netice itibariyle son sözü söyleyecek olan yine millet olacaktır.
Beni üzen, yeni anayasanın ve başkanlık sisteminin yeterince konuşulmaması ve yazılmaması… Yeni dönemde MEB’in de heyecansız oluşu beni çok üzüyor. Milyonlarca çocuğu yakından ilgilendirecek olan yeni anayasa sürecine MEB ne kadar hazırlıklı? Yeni anayasaya dönük bir teklifi var mı? Bu konuda çalışmalar yapılıyor mu? Bilindiği gibi 1982 Anayasası’nın eğitim öğretim hayatını tanzim eden 42.maddesi,1924 yılında yürürlüğe sokulan Tevhid-i Tedrisat yasası doğrultusunda hazırlanan modası geçmiş bir maddedir. Oysa Tevhid-i Tedrisat Kanunu, Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Hakkında Kanun gibi bazı düzenlemeler mevcut halleri ile günümüz toplumunun ihtiyaçlarına karşılık vermekten uzaktır.
Mevcut anayasada eğitim anlayış olarak hala tek parti döneminin kalıntılarını yaşamaktadır ve hala resmi ideolojinin toplumun farklı kesimlerine dayatılması hedeflenmektedir. Yeni anayasada “eğitim özgürlüğü” bu ülkede yaşayan tüm farklılıkları da gözeten bir anlayışla yeniden tanzim edilmelidir. Özgün, özgürlükçü, tarihi kültürel birikimimiz üzerine yeni bir eğitim politikası devreye sokulmalıdır. Bu mesele artık MEB’in gündemine girmelidir.
@sivildemokrat
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019