Ufuk COŞKUN
1835 yılında Başkan Andrew Jackson bankerleri topladı ve onlara şöyle dedi; “Sizleri uzun zamandan beri takip etmekteyim. Sizin bankaların mevduatları ile spekülasyon yapıp halkın ekmeğiyle oynadığınıza artık emin oldum. Siz zehirli yılanlar ve hırsızlar ordususunuz! Sizin işinizi bitirmeye kesinlikle kararlıyım.”
A.Jackson ABD tarihinde bankerlere savaş açan ilk başkandı. Seçim kampanyasını bile “Jackson Gelecek, Banka Bitecek” olarak belirlemişti. Lakin bunun faturası acı oldu. Çünkü küresel baronlar bu konuşmadan kısa bir süre sonra Başkan Andrew’e suikast düzenledi. Silah tutukluluk yapmamış olsaydı orada işini bitireceklerdi.
Mesaj netti. Bundan sonra ABD’deki bankerlere kim meydan okur ve devletin tasarrufunda basılacak yeni bir para biriminden bahsederse sonu ölümdür. Öyle ki Lincoln’u öldüren suikastçı Jim Walker “Böyle olur diktatörlerin sonu” diyerek tetiğe basmıştı. Bu cinayetler Kennedy’e kadar devam etti. O günden beri kimse buna cesaret edemedi. Bir Türk lider hariç!
Dünyayı binlerce şehir devletçiğine bölerek insanlığı zaptı rap altına almaya çalışan azgın bir topluluk bu! Kendi başkanlarını bile acımadan öldüren korkunç bir düzenek kurdular. Tek birleşebildikleri nokta; Müslüman Türk düşmanlığı.
Bugüne kadar hedeflerinden hiç vazgeçmediler. Müslüman Türk varlığını ortadan kaldırarak yeni bir dünya düzeni tesis etmek istiyorlar. O yüzdendir ki hala Osmanlı’yı parçalama ve topyekûn ortadan kaldırma operasyonları devam etmektedir. Dün İttihatçı çete ile bugün de CHP ve FETÖ ile!
Bakınız, ABD hiçbir zaman Türkiye ile müttefik olmadı. Bizim ABD ile olan ilişkimiz hep “eyalet” düzeyinde oldu! İçeride de İslamcısından solcusuna, medyasından sivil örgütlerine, siyasetçisinden sanatçısına varana kadar Amerikan’ın hizmetkârlığını yapabilecek sadık köleler satın aldılar.
Rahmetli Ömer Lütfi Mete, 2008 yılında kendisiyle yapılan bir mülakatta şöyle diyordu; “ Bugün Erdoğan, küresel sermayenin hedefinde olan bir liderdir. Eğer ona sahip çıkılmazsa tasfiye edecekler. Erdoğan’a tasfiyeye yönelik tasarı/plan için İslamcı diye bilinenler de kullanılabilir… İsimlerini veremem erbabı bilir ancak şu kadarını söyleyeyim; onlar ya Erdoğan’a duydukları şahsi nefretleri yüzünden veyahut siyasi hırs icabı bu operasyona destek verecekler…”
Bilindiği gibi Erdoğan, uzun zamandır yalan yanlış dosyalarla ve düzmece davalarla milletin gözünden düşürülmek isteniyor. Bu, neredeyse 150 yıldır oyun kurma kabiliyetini yitirmiş Türkiye’nin bir “devlet” gibi davranmaya başladığı günden itibaren böyle.
Önümüzde iki tercih vardı. Ya ABD’nin eyaleti olacaktık ya da kendi ayakları üzerinde duran bağımsız bir ülke. Erdoğan, ikinciyi tercih ettiği için bugün içerideki zayıf karakterli insanlar tarafından da hedeftedir.
Bugünlerde Zarrab Davası üzerinden yürüyen bu kirli tuzak karşısında içeriden iki farklı ses yükseliyor. Birileri Yüce Divan günlerinde olduğu gibi rüşvet alan bakanların içeride yargılanmasını isterken birileri de ABD gibi katil, katliamcı, sömürgeci bir devletin eliyle yürütülen bu davadan ülkeleri adına mahcubiyet duyduklarını dile getiriyor. Bunları biliyoruz, ruhunu, vicdanını, aklını Amerikan emperyalizmine satmış tipik sömürge aydınları.
Ancak Erdoğan’dan habersiz Yüce Divan kumpasını tezgâhlayanlar masum değildir. O gün maksatları neyse bugün de aynısını düşünüyorlar. Rahmetli Ömer Mete bu tayfayı 2008 yılında çözmüştü; bunların görüşü küresel baronların iktisadi görüşüyle aynıdır, Erdoğan’sız bir Türkiye istiyorlar, zayıftırlar, sürekli daha az zarar verecek olanı tercih ederler.
Karşımızda dünyayı küresel bir köye çevirerek milletlerin kimyasını bozmaya ant içmiş mafyatik bir örgütlenme var. İçeride de bu güce iman etmiş zayıf, çelimsiz, korkak bir zümre. Her defasında duvara toslayan küresel çetenin yerli işbirlikçilerinden Kılıçdaroğlu da bu tayfadan. Bugünlerde neredeyse tırlatmış durumda.
Oysa Türk milleti lideriyle birlikte tüm milletleri şeytanın oyuncağı yapmak isteyen bu düzeni yıkmak için mücadele ediyor.
Artık içeride sürekli iki kötüden hangisinin daha az zarar vereceğini hesap ederek ömür tüketen okumuş yazmış insanlara ihtiyacımız yok. Bu savaşta safınızı net olarak belirlemek zorundasınız. Aksi takdirde her şey bittiğinde ömrünüzün sonuna kadar alnınıza sürülmüş bu kara leke ile dolaşacaksınız. Vatansız birer hain olarak öleceksiniz!
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019