Ümit Kurt
Aslında dini olsun olmasın her sembol ona karşı olanlar üzerinde psikolojik bir baskı oluşturabilir. Bu bağlamda, başörtüsü takmayanların çoğunlukta olduğu ve bu durumun seküler bir zorunluluk olarak sunulduğu veya algılandığı bir ortamın başörtülü olmayı tercih edenler üzerinde etki yaratabileceği de söylenebilir. Bu etkiler, farklı inançlara sahip olan kişilerin bir arada yaşadığı ortamlarda kaçınılmaz olarak vuku bulacak sosyolojik olgulardır.
Bu durumda yapılacak şey, inançların sembollerini yasaklamak değil, sembollerin karşılıklı tahammül ve tanıma içinde birarada yaşamasını sağlamaktır. Bu kertede hoşgörü kavramı esastır. Zira, laik-seküler bir sistemin özü de tam da bu noktada kendi ifşa eder: Tüm insanların din ve vicdan özgürlüğünü (inanma ve inanmama özgürlüğünü) sağlamak ve bütün inançlara karşı nötr olmak-yani bir devletin dini olmaz.)
Devlete burada düşen görev, varsayımlar üzerinden hareket ederek hak ve özgürlükleri kısıtlamak değildir. Devletin görevi, üniversitelerde her türlü inancın kendisini ifade edebileceği, artiküle edebileceği ve görünürleştirebileceği çoğulcu (ama bir farklılığın diğer farklılıklara baskın çıkıp; onları tahakkümü altına almasını engelleyici) bir ortam sağlamak, bundan sonra ortaya çıkabilecek baskı kurma, zorlama veya şiddete başvurma gibi suç oluşturacak davranışlar karşısında gerekli tedbirleri almaktır.
Liberal demokrasilerin en temel karakteristiği de bir hakkın ve özgürlüğün, başkalarının hak ve özgürlüğünü kısıtlamadan, baskı altına almadan ve onu dışlamadan toplumsal alanda kendine yer bulmasını sağlamasıdır.
Üzerinde durulması gereken bir diğer husus, AİHM’nin Leyla Şahin davasındaki gerekçeli kararında da belirtiği üzere dini bir sembol olarak başörtüsünün siyasal bir anlam taşıdığı (veya taşımadığı) meselesidir. Bu karara göre, “başörtüsü masum-naif bir niyetin veya dini inancın değil, siyasi bir düşüncenin sembolüdür”.
Bu soyut, hipotetik ve kategorik genellemeyi destekleyecek-doğrulayacak hiçbir bilimsel çalışma bulunmamaktadır. Kaldı ki bu tespit doğru olsa bile, başörtüsü gerçekten bir siyasi anlam taşısa bile, onu yasaklamak ‘neden zorlayıcı bir toplumsal ihtiyaç’ olsun? İnsanların üzerlerinde taşıdıkları dinsel sembollere siyasal anlam yüklemeleri neden yanlış olsun? Bu soruların cevapları hala yanıtlanmayı beklemektedir.
Bilhassa Avrupa’nın siyasal, hukuksal ve toplumsal mekanında başörtüsüne karşı yükselen olumsuz tutumun bazı tarihsel, kültürel ve yapısal dinamikleri yatmaktadır. 11 Eylül 2001 terör saldırıları sonrası “İslami fundamentalizm”in başat tehlike olarak sunulması ile birlikte dünyada ve özellikle Avrupa’da başörtüsüne karşı takınılan olumsuz tutum daha da derinleşmiştir.
AİHM’nin Leyla Şahin kararı işte tam da böyle bir dönemin ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Yargıçlar, özellikle zor zamanlarda toplumsal ve siyasal düzlemlerde algılanan tehditlerin etkisinde kalabilmekte ve buna göre karar verebilmektedirler. Ancak gözden her daim kaçan can alıcı nokta ise, başörtüsü kullanan insanların bunu nasıl algıladıkları, hangi saiklerle ve hangi motivasyonlarla bunu taktıklarıdır.
Bu toplumsal ve sosyolojik boyutları olan (başörtüsü-kimlik, başörtüsü-kamusal alan/özel alan, başörtüsü-postmodernite/sivil toplum gibi ikililikleri kapsayan) çok katmanlı bir problematiktir. Dolayısıyla, başörtüsü “sorunsalına” yönelik yaklaşımların bu parametreleri göz önünde bulundurmaları elzemdir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.02.2018
15.12.2017
15.11.2017
11.11.2017
19.10.2017
16.10.2017
22.09.2017
18.09.2017
14.09.2017
8.02.2017