Ümit Kurt
“Öteki”nin kendi olarak varlığını, ontolojik statüsünü tanımak, belki de çağımızın çözümü en zor sorunlarından biri. Ancak, bu soruna meydan okumak adına yapılması gereken, insanların etik birer birey olarak (kendi kaderini kendi tayin edebilecek olguna erişen bireyler olarak) birbirinin kimliğine saygı gösterdiği, farklılıkların başkalarına zarar vermeden yaşatmaya çalıştıkları çok kültürlü bir toplum ülküsünü canlı tutmaktır.
Bugün her şeyden önce, hattı zatında bir özgürlük ve eşitlik meselesi olan başörtüsü sorunsalına son yaşanan gelişmeler ışığında baktığımızda bir kez daha “temelleri sarsılıyor, zayıflatılıyor, aşındırılıyor” denen ‘Cumhuriyet’in Türkiye özelinde de facto ve de jure olarak ne anlama geldiği ve bununla birlikte neye tekabül etmesi gerektiği üzerine bir tartışmanın özellikle laiklik ve demokrasi arasındaki içsel ilişkinin kristalize olması bakımında anlamlı ve faydalı olacağını düşünüyorum.
Zira bugün Türkiye’de halktan bu kadar uzak olan “Cumhuriyetin” Demirel’in veciz ifadesinde ete kemiğe büründüğü gibi “en büyük başarısının yine kendisi” olması bize ideal ve olması gereken bir Cumhuriyet fikri ve yönetimi vermiyor.
Unutmamak gerekir ki sivil toplumun tarihsel olarak orijini dinsel özgürlük adına verilen mücadelelere karşılık gelmektedir. Bu tarihsel bir olgudur. Bunun anlamı, İslami olan da dahil her türlü dinsel aksiyonun ve dinsel ifade biçimlerinin ve eyleyişlerinin sivil toplumda yeri olduğu gerçeğidir.
Diğer bir deyişle, her bireyin kendi yaşam stilini bir kültüre dönüştürme hakkı; yani postmodernite, ister istemez çoğulluğu temel alan bir yapıyı, yani sivil toplumu, zorunlu hale getirmekte; her yaşam tarzı gibi etnik kimlikler de; din de (bu bağlamda özgül olarak İslam da), o çoğulluklardan biri şeklinde ve kendi yaşam tarzını bir kültüre dönüştürme hakkıyla sivil toplum alanında kendi yerini meşrulaştırabilir. Buna başörtüsü takan ve etnik kimliklerinin tanınmasını isteyen bireyler de dahildir.
Üzerinde durulması gereken bir başka mesele de, Türkiye’de kamusal alanın, hâlâ Devlet’e ait alan olarak düşünülüyor olması yanlışlığıdır. Halbuki Kamusal alan, Sivil Toplum’un alanıdır;- dolayısıyla, Devlet’e ait alanla, özel alan arasında, ara-konumda yer alır.
Farz edelim ki, başörtüsü siyasal bir simgedir ve kamusal alanda dolaşıma girmemesi gerekir! Öyle olsa bile, bu defa kamusal alanın Devlet’in alanı değil, sivil toplumun alanı olduğu hatırlanmalı, dolayısıyla da, başörtüsünün sivil toplum alanında dolaşıma girmesinin hiçbir sakıncası olamayacağı açık ve net bir biçimde ortaya konulmalıdır.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.02.2018
15.12.2017
15.11.2017
11.11.2017
19.10.2017
16.10.2017
22.09.2017
18.09.2017
14.09.2017
8.02.2017