Ural ATEŞER

HAFIZA-İ BEŞER...
10.06.2015
2652

 Olgun politikacı, demokrasilerde "asla" demeden önce çok düşünmeli... Sonradan bu büyük laf politikacının ayağına dolanır...Ne demiştik bir hatırlayalım:

"... Bu durumda, AK Parti'nin tek başına anayasa yapma, hatta referanduma götürme olanağını sağlayacak sayıda milet vekili çıkarmasının ne kadar tehlikeli olduğunu görmek için müneccim olmaya gerek yok... AK Parti düşmanı olmaya da gerek yok... Bunu engelleyecek politik denge, hiç bir yeni proje üretmeyen, yeniye dair hiç bir programı olmayan, 12 Eylül anayasasına sarılan CHP değildir... Eşbaşkanı'ından bileşenlerine kadar bana hiç güven vermese de HDP'nin barajı aşması ve AK Parti'yi en azından anayasa konusunda "uzlaşmaya" zorlayacak sayıda milletvekiline sahip olması gerekiyor... Seçme kriteri budur..." (13 Nisan 2015, "Uzlaşma Anayasası")

Bu eksende başka yazılar da yazdım... Seçim kampanyaları sırasında bir yandan Tayyip Erdoğan, öte yandan HDP Eşbaşkanı Demirtaş iki partiyi bir daha tamir edilemeyecek kadar birbirinden uzaklaştırdı... Türkiye'de uzlaşma temelinde toplumun çoğunluğunu kucaklayacak bir anayasa yapmanın iki dinamiği neredeyse seçim kampanyalarında temel iki düşman gibi davrandılar... O kadar ki bu iki partinin uzlaşmasını tek yol olarak görmeme rağmen, beni de umutsuzluğa ittiler...

Hatırlayalım:

"... Bugüne kadar adına 'barış süreci' dedikleri süreci sanki AKP ile değil de, uzaylılarla sürdürmüşler gibi, sanki AKP sayesinde Ada'dan Kandil'e heyetler gönderip devletle pazarlıklar yapmamışlar gibi bir AKP düşmanlığı içine giriyorlar ki, değme at cambazı böyle göz boyayamaz... Yahu benimle mi pazarlık yürüttünüz de bu güne kadar, bugün AKP tu-kaka oldu...

AKP cenahında ise, PKK'nin hapiste tutulan önderiyle yıllardır pazarlıklar yürüten, devlet temsilcilerinin bu pazarlıkları yürütmesinden dolayı sorumlu tutulmamalarını sağlayan yasayı çıkaran, heyetleri Ada'ya, Kandil'e gönderen sanki kendileri değil de uzaylılar partisiymiş gibi, siyasi iktidarın sahipleri olarak meydanlarda 'terör örgütü' türküsü çığırıyorlar... Olumlu barış çabalarından dolayı hem Kürt hareketinin siyasal hareketi olarak HDP, hem de bunun siyasi sorumluluğunu alıp tarihi doğru işlere imza atan AKP kendi yaptıklarını inkar düzeyindeler...  Velhasıl at izi it izine karışmış durumda ülkede...

...

'Tencere dibin kara, seninki benden kara'... Yahu bu ülkede birileri barajı aşsa noolur, aşmasa noolur... Birileri tek başına iktidara devam etse noolur, etmese noolur... Midem bulanıyor vallahi... Çek kuyruğunu gitsin... Böyle söyleyince de ne İsa'ya ne Musa'ya yaranamıyoruz... İlla birine kuyruğu kaptırmak gerekiyor sanki... Ben irademi hiç bir partiye, örgüte, gruba ya da kişiye ipotek etmemeyi öğreneli çok seneler geçti... Böyle düşünmediğim dönemleri inkar etmem ya da pişmanlık duymam... Ama geçen geçti iyisiyle ve kötüsüyle... Üstelik iyisine de kötüsüne de sorumluluğumu taşırım... Desteklemeye değer bulduğum şeyler olunca, hangi parti olursa olsun desteklerim... Alkışlarım... Oy da veririm... Değilse eleştiririm. ..." (25 Mayıs 2015, "Tencere Dibin Kara...")

Şimdi seçimler yapıldı, ortalık yavaş yavaş sakinleşiyor, sis dağılıyor ve herkesin aklı başına geliyor gibi... "Gibi" dememin sebebi, henüz demokratik uzlaşma kültüründen mahrum siyaset sahnesine olan güvensizliğim... Gelen haberler, çekingen de olsa beni mahcup eder gibi... Ben mahcup olmaya razıyım... Hatta kimsenin "tükürdüğü" büyük laflardan da söz etmemeye hazırım... Yeter ki siyasi aktörler devlet adamlığı ciddiyetiyle davransınlar... Karşılıklı hakarete varan suçlamaları bıraksınlar... Türkiye demokrasi tarihinde "uzlaşma kültürünün" tohumlarını ekebilsinler...

Hadi bakalım... Rast gele...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • Hrac Madooglu

    Hrac Madooglu

    28.02.2015 02:25

    "Evlenmeyi dusundukleri kizlara evlenirlerse baslarini acip acamayacagini soran erkekler"...Kusura bakmayin ama basortulu bir es istememe hakki var bir erkegin. Bunu yanlis bir seymis gibi yazmaniza bir anlam veremedim.

Yazarlar