Ural ATEŞER

AMORF BİR GİRİŞİM...
31.08.2015
2076

 Siz hala HDP'yi bir siyasi parti olarak mı görüyorsunuz...Kendi seçilmiş organları ve eşbaşkanları dışında türlü çeşitli bileşenleri, amirleri, kumandanları tarafından ne yapıp ne yapamayacağı dikte ettirilen, azarlanan, kararlarına bu "efendiler" tarafından itiraz edilen ve uyulmayan amorf bir "girişim" dünyanın neresinde siyasi parti olarak kabul edilir... Hükümetin "şehit yaygarasına" karşı çıkıp, "devrim şehidi" dedikleri ölen Kürt gencinin cenazesinde aynı vaveylayı koparan ve bu konuda hiç bir açıklama yapmayan bir girişim... Orada Sırrı bey, burada Demirtaş bey, başka bir yerde kontenjandan eşbaşkan bayan... Daha ötesi dağda, bayırda bissürü yerde başka temsilci... Bunlardan biri bi şey dedi mi, "efendilerden" hemen bir şamar yer... Neresidir bu partinin karar organı, kimdir bu partinin sözcüsü... Bunları bilelim ki, bilelim bu parti ne diyor...

Partinin eşbaşkanı (kadın olanın bu konudaki görüşünü henüz bilmiyoruz) Demirtaş bey "Bu seçim hükümetine mutlaka katılacağız, hangi bakanlık olursa olsun ve bizden kim davet edilirse edilsin..." diyor... Davet edilen bir "bileşen" vekil, seçildiği parti olan HDP'yi değil, gerçek partisi EMEP'i dinleyip davete icabet etmiyor... Şimdi bu deFrimciyi EMEP'li olduğu için mi seçti HDP'yi seçenler 7 Haziran'da, yoksa Kürtlerin temsilcisi saydıkları HDP'nin bir adayını mı... HDP'yi seçtiklerini sananlar daha ne kadar ve nasıl kandırılacaklar... Şapkadan neler çıkacak diye sormayacaklar mı HDP'yi seçenler... HDP'yi seçmeden önce neyi, kimi, hangi küsürat "bileşenini" seçtiklerini kontrol etsinler... Sonradan şapkadan çıkacak olan sürprizlere hazır olsunlar...

HDP bütün bu "bileşenleriyle" arasına mesafe koymadan; dağdan emir gönderip "HDP" yetkili değildir diyenlere, "siz de HDP'nin ne yapıp ne yapmayacağı konusunda yetkili değilsiniz" diyene kadar; Sıırı'sıyla, Demirtaş'ıyla ya da başka kim varsa onunla sözüne güvenilir bir topluluk olmadan benim için bir siyasi parti değildir ve desteklemem... Seçim öncesinden beri söylediğimi tekrarlarım: "Bu ülkede HDP barajı açıp meclise girse ne olur, girmese ne olur. Aynı şekilde AKP tek başına iktidar olsa ne olur, olmasa ne olur... Al birini vur ötekine..." Münir Aktolga'nın dediği gibi, "yenilmek için son bir defa daha devlet kazanacak" nasıl olsa...

Bakın Demirtaş'ın "seçim hükümeti" konusunda KCK ne diyor... Birlikte okuyalım:

"Bir-iki HDP milletvekilinin bu seçim hükümetinde olması, bu hükümeti anayasa gereği oluşmuş bir seçim hükümeti haline getirmeyecektir ... kurulacak hükümet savaş hükümetidir......Şimdi bu ortamda hangi seçimden, seçim sürecinden, seçim hükümetinden söz edilebilir? Normal bir zamanda anayasanın hükmü olan farklı partilerden oluşan bir seçim hükümetinden söz edilebilirdi. Ancak daha ilk günden Gever ve Batman halkına, bir bütün olarak Kürdistan halkına saldıran bir hükümete seçim hükümeti demek mümkün değildir. Bir-iki HDP milletvekilinin bu seçim hükümetinde olması bu hükümeti anayasa gereği oluşmuş bir seçim hükümeti haline getirmeyecektir. ŞU ANDA TÜM DEMOKRASİ GÜÇLERİNİN GÖREVİ, KÜRT HALKININ KENDİ KENDİNİ YÖNETMESİNE SALDIRAN AKP HÜKÜMETİNİN BU POLİTİKALARINA KARŞI MÜCADELE ETMEK VE MÜCADELEYİ YÜKSELTMEK OLMALIDIR (büyük harfler benim-U.A.)" Adamlar dağdan "tüm demokrasi güçlerini" yönetiyor... Ve hala demokrat olamamış "demokrasi güçleri" de bu adamlara riayet ediyor... Hadin ordan...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar