Ural ATEŞER

MÜSLÜMANLAR IŞİD'E KARŞI MI..
20.11.2015
1973

 Geçen gün Hasan Belli dostum, IŞİD'e karşı neden yaygın bir ret yok İslam aleminde diye sormuştu...

Ben bu soruyu genişletmek istiyorum... Sizce IŞİD'in cinayetleri, en azından Türkiye'deki tepkilere bakarsak, geniş Müslüman kitlesi tarafından "zımnen" destek görmüyor mu... Ya da en azından içinden "iyi oluyor" diyenlerin sayısı az mı sizce...

Ankara cinayetinden sonra Konya'da futbol seyircisinin tavrı... Dün oynanan Türkiye-Yunanistan futbol maçında Paris katliamı için yapılan saygı duruşundaki tavır...

Israrla, IŞİD'i hükümetle, AK Parti ile alakalandırma çabaları yerine, bence, Müslümanların genel olarak IŞİD konusundaki tavırları ve duyguları üzerine kafa yorsak hedef şaşırtmamış oluruz...

Zor konu tabi... Bu memlekette, "kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle" usulü yapılır eleştiriler... Kimse esas hedefi göstermez/gösteremez... Sorgulanması gereken genel olarak Sünni Müslümanların İslamı anlayış biçimleridir... "Aman bana dokunmasın" korkusuyla hep hedefin etrafına ateş ediliyor... Futbol camiasının meşhur tavrı bu konuda da geçerli... Stadyumu dolduranların tamamı hakemin annesiyle, karısıyla, kızıyla ve hatta tüm sülalesiyle "cinsel ilişkiye girme isteğini" bağırır... Bunu TV başında ve her yerde herkes duyar... Maçtan sonra çıkar bir kulüp yetkilisi (çoğunlukla kulübün patronudur bu şahıs) ve "bunların bizim kulüple alakası yoktur, bunlar bizim gerçek taraftarımız değil" gibi saçmalarla taraftarı savunur... Kimse de “iyi de tribünleri dolduranlar Amerika’dan mı geldi...” diye sormaz... Buyurun, kıssadan hisseyi siz çıkarın...

Haklı da insanlar bu tutumlarında... Görüyoruz... Tek kelime söyledin mi, "inancıma hakaret ettin" deyip kelleyi kesiyorlar... Bunun bir çaresi, kurumsal olarak bu konu açıkça dile getirilmeli... İkincisi ise, Müslümanların kendi içinde bu konuyu çok açık biçimde tartışmaları ve hatta bu konu üzerinde görüş ayrılıklarını açığa çıkarmaları...

Sevgili dostum Münir Aktolga'nın bilgece ifadesiyle, "yumurtayı içerden çatlatmalı"... "Dinde reform" falan gibi toplumsal mühendislikler 20. Yüzyıl boyunca Komünist partilerden, milliyetçi partilere kadar her siyasi hareket tarafından denendi... Buna Türkiye de dahil... Ama yumurtayı dışarıdan kırarak ancak omlet yapabilirsiniz... Civciv çıkmaz bu durumda... Yüzyıl bile sürmedi bu tür toplum mühendislikleri... Türkiye de dahil, bu uygulamanın yapıldığı her yerde daha radikal bir şekilde ve haklı olarak başkaldırı biçiminde güçlendiğini gördük inançların...

İslam dünyasında her şey konuşulur da bunlar konuşulmaz... Henüz Hristiyanların Yüzyıllarca önce geldikleri sosyal aşamaya gelemedi bu dünya henüz... Hemen savunmaya geçmeden, sakince düşünülebilse bu konular, o bile yeter... Bu satırların yazarı, baskı altından başkaldırarak çıkan mütedeyyinlerin inançlarını özgürce ve yasaksız yaşamaları konusunda hiç bir tereddüde sahip değil...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar