Vedat Bilgin
Bakmayın siz akademik unvan bolluğuna, bu ülkede âlim kolay yetişmiyor; peki yetişenlerin kıymeti biliniyor mu? “Ülkenin İstanbul, Ankara başta olmak üzere klasik üniversite geleneğinin dışında kalan nispeten yeni üniversitelerinin önündeki en büyük problem, üniversiteyi özgür bir bilim ortamı olarak görmek yerine ‘bürokratik bir devlet dairesi haline getiren’ idari anlayıştır. 28 Şubat sürecinde bu anlayışın nasıl oligarşik bir yapıya dönüştüğünü ve nasıl tahribat yaptığını bırakın taşradaki üniversiteleri o zamanın ünlü(!) İstanbul Üniversitesi ve YÖK yönetimlerinin uygulamalarından hatırlamak, üniversite adına yüz kızartıcı bir durumdur.”
Hüsamettin Arslan bütün bu dönemin rezaletlerini Bursa’da yaşadı, bunu en iyi bilen bu baskıları birlikte yaşayan Dr. Murat Yılmaz’dır. Hüsamettin’in cenazesine giderken, Dr. Yılmaz o dönemde Bursa’da üniversite yaşadıklarını anlatırken, üzüntümüz bir kat daha artmıştı; o günkü ortamı bilmesek, ‘gerçekten bunlar üniversitede mi yaşanmıştı’ diye sormak gerekebilirdi!
BİLGİ NEDİR?
“Çarşamba günü toprağa verdiğimiz sevgili kardeşim Prof. Dr. Hüsamettin Aslan’ın Türk bayrağına sarılı tabutu başında beklerken kısa bir anda ne kadar olayı art arda birlikte düşündüğümü fark etmemiştim. Onunla Hacettepe’deki öğrencilik yıllarımızda başlayan arkadaşlığımız, İstanbul’da Çorlulu Ali Paşa’da Erenler’de buluşmalarımız, Bursa’ya gidişi, sonraki karşılaşmalarımız ve onu son kere bayrağa sarılı tabutta görmek. Bunlar, ancak sonradan düşününce fark edilebiliyor ne kadar uzun yıllar fakat ne kadar kısa bir zaman!”
Hüsamettin Arslan gerçek bir düşünce adamıydı; Hacettepe’de fakülte koridorlarında tanışıp arkadaş olmamızın sebebi de koltuğunun altından düşürmediği kitaplardır. Ders kitaplarının dışında önceleri edebiyat ağırlıklı kitaplara yoğunlaşmıştı, tarih okuyan bir yüksek lisans öğrencisinin Cemil Meriç; Otavio Paz kitaplarıyla haşır-neşir olması dostluğumuzun kapısını aralamıştı. O günlerde Türkiye’nin toplumsal ve ekonomik yapısıyla ilgili kitaplarla ve özellikle ‘İmparatorluğun sanayi devrimine neden giremediği’ ile ilgili tartışmalara odaklanmıştım; bunları kendisiyle uzun uzun tartışıp duruyorduk.
Bir gün fakülte koridorunda karşılaşıp biraz sohbetten sonra, dersim olduğunu ve işi yoksa birlikte gidebileceğimizi söyledim. Bilgi ve Toplum dersi, adından da anlaşılacağı gibi epistemoloji teorilerini ve felsefi sorunlarını ele alan bir dersti; Prof.Dr. İbrahim Armağan hocayla başlayan, sonra Doç.Dr. Ahmet Saltık hocamızla (kendisini rahmetle anıyorum) devam eden bu derse birlikte girdikten sonra, hocadan izin isteyerek yıl sonuna kadar bu dersi ısrarla takip edecekti.
GERİYE KALAN
“O sene bittiğinde Hüsamettin’in ilgi alanının tarih ve edebiyattan sosyolojiye doğru kaymaya başladığını fark etmemek zordu. Burada önemli bir husussun altını çizmek gerekir ki kendisi Fransa’da doktora çalışması yapmış olan hocamız konuya ‘materyalist bilgi teorisi’ ekseninde bakmaktaydı. Hüsamettin’le daha sonra her karşılaşmamızda neden Hermönitik’te yoğunlaştığını, yöntem konusunda ‘anlam ve değer’ üzerinde durduğunu konuşurken, bilim diye ortaya konulan bilimle özdeşleştirilen bir dönem anlayışı olarak ‘pozitivizm ve materyalizmin’dışında farklı yaklaşımlara yönelmesinde o derste yaşadığı ‘şokun’ etkisinden söz etmiştir.”
Hüsamettin Arslan, arkasında birincisi, birçok eser, çeviri yanı sıra bir bilim anlayışı, yöntemsel bir iz; bir de vatan ve sarılı olduğu bayrağının sevgisini bırakıp gitti. Yetişmiş bilim adamlarının kıymetini üniversiteler bilmiyor; ya bilim ve kültürle ilgili kurumlar, bakanlıklar biliyor mu, diye sormanın bir anlamı var mı? Mekanı cennet olsun.
Yazarlar
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019