Vedat Bilgin
Türkiye herhangi bir ülke değildir; bizim bazı siyasetçilerimiz bunu yeterli kadar kavramamış olsa da neredeyse her Batılı siyasetçinin hatta akademisyen ya da stratejist gibi unvanlara sahip olanların dahi birçoğunun bunun farkında olduğunu görmek şaşırtıcı sayılmamalıdır.
Neden bu böyledir? Bunu belirleyen bazı faktörlerden ve şartlardan bahsedebiliriz ki bunlar arasında öncelikle tarih ve coğrafyadan bahsetmek lazımdır; şartlar ise doğrudan Türkiye’nin bugünkü siyasi tavrıyla ilgilidir. Siyaset coğrafyayı şekillendiren bir süreçtir.
COĞRAFYANIN KADERİ
Anadolu coğrafyası bütün zamanlarda önemli bir yerdir; burada kurulan medeniyetlerin neler ürettiğini, ilk çağdan bu tarafa burada yaşayan medeniyetlerin eserleri tanıklık etmektedir. Biz Türklerin buraya gelmesi bu toprakların birikiminin krize girdiği bir zamanda olmuştur; yeni bir medeniyet kurmak, ancak bu krizin sorunlarının aşacak değerleri bu coğrafyaya taşımış olmanın, burada yeniden üretmenin şartlarını getirmiş olmanın neticesidir. Bin yılı aşan bir tarihsel dönemden söz ettiğimizi düşünürsek, bu topraklarda yaşamanın maliyetini ödemiş olduğumuz için hâlâ burada var oluşumuz devam etmektedir.
İmparatorluğun çöküşü, bir anlamda medeniyetimizin siyasi olarak krizi demektir. O zaman tarihin ortaya koyduğu soru, ‘bu bir geri çekiliş midir, yoksa tasfiye süreci midir’ şeklindedir. Batılıların bilhassa oryantalist bakış açısının cevabını biliyoruz onlar ‘Türkler bir medeniyet kurmamışlardı, Batı’nın yani Bizans’ın birikimini işgal etmişlerdi şimdi tasfiye oluyorlar’ şeklindeydi. Söyledikleri açıktı, bu topraklardan Türkleri söküp atmayı, soykırım dâhil her türlü vahşeti kullanarak tasfiye etmeyi düşünmekteydiler. Bu mümkün olmadı; Milli Mücadele siyasi varlığımızı sürdürme iradesini ortaya koyunca onlar için ‘ikinci iyi çözüm Batı’ya bağımlı bir ilişki biçimi’ devreye girmiş oldu.
Türkiye bu duruma uzun süre tahammül etmiş olabilir fakat bu bağımlılık ilişkisini koparıp atmadıkça nelerle karşılaşacağının elbette bilincindedir. Bu bilincin siyasete dönüşmesiyle Batı’yla ilişkilerin ‘normalleştirilmesi sürecinde’ büyük bir reaksiyonla karşılaşıldığı görülmektedir.
KRİZ Mİ YENİ BİR GELECEK Mİ?
Tarih normal akışını sürdürürken yapmadığı şeyleri değişim dönemlerinde yaparak ya ilerlemesini sürdürür ya da krize girer; daha ileriye gitmenin şartı değişim zamanlarında sorulan soruya cevap vermekten geçmektedir. Türkiye bunu demokrasinin gücüyle, yaşanılan tarihsel dönemin önüne koyduğu soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği cevapla aşmaktadır.
Irak’ın parçalanması, Afganistan işgali, Libya’nın parçalanması, Tunus’a, Cezayir’e, Mısır’a yönelik saldırı ve yeniden sömürgeleştirme girişimleri, Yemen’in parçalanması, Sudan’ın önce parçalanıp sonra diğer yarısının da ele geçirilmesi, Doğu Akdeniz’de İsrail’le bağlantılı olaylar ve Suriye üzerinden PKK/PYD ile doğrudan irtibatlı saldırılar bütünüyle bir kuşatma hareketidir.
Beka sorununu anlamamakta ısrar edenlerin coğrafyanın, tarihin, siyasetin önündeki sorunları görememesinin hiçbir anlamı yoktur. Türkiye bu kuşatmayı yararak ilerlemeye devam edecektir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019