Vedat Bilgin
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Türkiye ittifakını’ dile getirmesi bugün karşı karşıya bulunduğumuz tarihsel durumun ortaya koyduğu meseleye verilen bir cevap olduğu kadar, bir devlet bilincinin ifadesi olarak anlaşılmalıdır. Devlet Başkanı, kendi partisi de dâhil farklı siyasi partilerden farklı siyasi anlayışlardan değil Türkiye ittifakından bahsetmektedir; bu sebepsiz değildir.
Tarihin kırılma anları, değişim dönemleri vardır; bu zamanlar birçoğu kere birkaç yüz yılda bir ortaya çıktığı gibi daha uzun zaman aralıklarında da meydana gelebilir. İmparatorluğun on dokuzuncu Cumhuriyetin yirminci yüz yılı zor zamanlardır; Türkiye’nin Batı ile ilişkilerinde karşılaştığı sorunlar netice itibarıyla bir bağımlılık ekseninde sürmüştür, İmparatorluğu kaybeden Türkler bağımsızlık mücadelesini kazanmalarına rağmen zamanla Batı vesayetinde yaşamak durumunda kalmışlardır.
KIRILMA ANI
Bugün tarihsel kırılma anlarından birinde yaşıyoruz; çokça söylediğim gibi içinde yaşadığımız için bu değişim anının ne kadar önemli, ne kadar anlamlı, aynı zamanda ne kadar sorunlu olduğunu yeterince göremeyebilir, hâlâ karşılaştığımız problemleri politik tarafgirliğimizin penceresinden bakarak ‘ama siz şunu yapmasaydınız, bunu yapsaydınız’ gibi bir suçlayıcı dil kullanılmaya devam edebiliriz. Dikkat edilirse eleştirel tavırdan veya dilden bahsetmeden doğrudan ‘suçlayıcı’ ifadesini kullanıyorum çünkü eleştirel tavır aktüel olanı, aktüel politik durumu; tarihsel stratejik, mukayeseli bakarak ortaya farklı bir yaklaşım koymak demektir.
Tarihsel kırılma anı derken birincisi, dünya sisteminin değişimi söz konusu edilmektedir ki bu Batı hegemonyasının çöküş sürecidir. İkincisi, bu değişim aşamasında bölgesel düzlemde Batı, bölgemizdeki emperyalist bağımlılık ilişkilerini, bölge ülkelerinin haritalarını değiştirerek, bölge halklarına saldırarak devam ettirmek istemektedir ki Türkiye ile Batı arasında çelişki bu noktada ortaya çıkmaktadır. Üçüncü mesele ise, Türkiye’nin iki yüz yıllık Batı vesayetine karşı içeride siyasi yapıda demokratikleşme yoluyla; ekonomik yapıda, üretim gücünü harekete geçirerek geldiği yer ve dış politikada çok boyutlu savunma işbirliği alternatiflerini ortaya koyarak, ulaştığı bağımsızlıkçı yaklaşımla ilgilidir.
YENİ DURUM
Artık seçim döneminin tartışmaları geride kalmıştır; o zeminde yapılan tartışmalar siyasi karşıtlıklar zaten seçimle neticesini vermiştir. Şimdi yeni bir durum söz konusudur.
O zaman bu ittifak kime karşıdır? Bu ittifak her şeyden önce Türkiye’nin düşmanlarına karşıdır; iki yüz yıl sonra demokrasisiyle bölgesel model olan, ekonomik kalkınmasıyla en zor zamanda 170 miyar dolar ihracata ulaşan bu ülkeye ekonomik saldırı düzenleyen, halkının refahını çalmaya çalışanlara karşı bir ittifaktır.
Önce Afganistan’ı, sonra Irak’ı daha sonra Libya’yı, Suriye’yi, Mısır’ı, Sudan’ı kontrol edip, parçalayıp yeniden sömürge etmek isteyenlere, Filistin’de katliam yapanlara, İran’ı ve Türkiye’yi hedef haline getirip parçalamak isteyenlere karşı bağımsızlık, özgürlük ve demokrasi ittifakıdır bu çağrı. Kimse unutmasın ‘bağımsızlık bu milletin karakteridir’.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019