Vedat Bilgin
Bugünkü siyasal ittifak yeni bir olay sayılabilir fakat düşünce hayatımızda milliyetçi-muhafazakâr düşüncenin ittifakının temelleri demokrat bir aydın tarafından yaklaşık kırk yıl önce ortaya konmuştur. 24 Nisan 1983’te kaybettiğimiz rahmetli hocam Erol Güngör Bey tarafından otuz beş yıl önce geliştirilen düşünce biçimi sosyal bilimlerin kavramlarıyla, analitik araçlarıyla, teorik olarak ele alınıp, incelenmiş bir meseledir.
“Bugün sıkça konuşulan AK Parti-MHP ittifakı, 15 Temmuz ihanetine karşı verilen bir siyasi mücadelenin devamı niteliğinde ortaya çıkmış bulunmaktadır. O mücadelenin siyasal bakımdan devamı, devlet içinde örgütlenmiş bu ihanet örgütünün tasfiye edilmesini öncelikli bir mesele haline getirmiş bulunsa da devlet mekanizmasının bu tür müdahalelere açık yapısının korunmaya devam etmesi yeni müdahale tehdidin devam etmesi olacaktı ki bu devlet örgütlemesinde ciddi bir değişimi zaruri kılmaktaydı. Yapılan anayasa değişikliği, referandum ve sistem değişimi kararının bu zarurete dayandığının artık tartışılacak bir tarafı kalmamıştır.”
İTTİFAKIN FİKRİ TEMELİ
Bu aktüel politik problemin çözümüne dönük AK Parti-MHP arasında kurulan işbirliğinin dayandığı geniş bir zemin bulunmaktadır. Güncel problemlerin ötesine geçilerek, meseleye fikir planına bakıldığında bugünkü Türkiye’de muhafazakâr başlığı altında toplanan siyasal çizginin (zaman zaman bu akım içerisinde kendilerini farklı adlarda anan grupların da) asıl karakteristiğini belirleyen tutum batıcı ideolojik yaklaşımlara karşı aldığı tavırdır.
Bunları, birkaç noktada toplamak, tespit etmek mümkündür. Birincisi, Batıcılık ideolojisine karşı alınan yerli tavırdır. Bilindiği gibi Batıcılık ideolojisi yerli olan her şeyi tasfiye ederek bunun yerine Batı’dan ithal edilecek bir kültürü, hayat tarzını ikame etmeyi amaçlamaktadır. Bu bakımdan muhafazakâr tavrın belirleyecek esas tavır, bu yerli olanı savunmakla ilgilidir. İkinci husus, muhafazakâr anlayışla başta din olmak üzere geleneksel kurumlar arasındaki ilişkiyle ilgilidir. Bilindiği üzere ‘Batıcılık ideolojisi’ bir dünya görüşü olarak İmparatorluk yapısını belirleyen temel faktör olarak dini gördüğü için, dini ya doğrudan karşısına alan bir başka ifadeyle din karşıtı bir anlayışa ya da dinin sınırlandırılmasını, özel hayata indirilmesini, kamusal alandan tasfiye edilmesini savunan bir yaklaşımı benimsemiştir. Muhafazakâr tutumun diğer belirleyici vasfı da din karşıtı bu yaklaşımın reddidir. Türkiye’deki muhafazakâr anlayışın üçüncü özelliği ise kültürde, inanç alanında yerli olanı koruyucu bir yaklaşımı benimsemesine rağmen ekonomik ve toplumsal kalkınma bakımından yenilikçi olmasıdır.
GEÇMİŞTEN GELECEĞE
“Prof. Dr. Erol Güngör Türkiye’de Batıcılık ideolojisinin toplumsal olarak bir zümre iktidarının tahkim edilmesine, bir başka söyleyişle bir ‘iktidar aracı’ olmasına işaret ederek, İmparatorluk yapısı içinde iki olaya dikkat çekmektedir. Bunlardan biri Türklerin, muhtelif akraba grupların farklı kültürel toplulukların bu siyasal yapının ürettiği ortak zemin içinde ‘milletleşmeleridir’. Diğeri ise, dinin sadece ibadet kurallarından ibaret olmayıp, bir sosyal psikoloji olarak yarattığı biz duygusu ve bir anlam dünyası etrafında toplumsal örgütlenmeyi gerçekleştiren, kurumsal yapıların etkileşimini inşa eden bir kaynak olarak ürettiği kimliktir.”
Erol Güngör Bey yerli kültürü savunmayı muhafazakâr bir tutum olarak belirlerken, milliyetçiliği milletin var olama hukukunu, ülkenin bağımsızlığını savunmanın yanı sıra; yenilikçiliğin motivasyonu, milletler dünyasında rekabeti ve kalkınmayı besleyen bir toplumsal modernleşme ideolojisi olarak gören bir anlayışa sahiptir. Bir anlamda bugün milliyetçiler ve muhafazakârlar arasında oluşan siyasi ittifak meselesi, tarihsel olarak milliyetçi-muhafazakâr-demokrat bir geleneğin, Batıcı-otoriter siyaset anlayışına karşı ortaya koyduğu düşüncenin devamıdır.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019