Vedat Bilgin

Ekonomik mücadele!
8.02.2019
819

 Ekonomik mücadelenin en önemli boyutu şüphesiz karşılaşılan ekonomik saldırıların ve sorunların aşılmasına yöneliktir fakat bir başka boyutu daha vardır ve çok önemlidir. Terörle mücadelenin ekonomik boyutu halledilmeden ülkenin istikrar içinde gelişmesini sürdürmesi mümkün değildir.

Burada ayrıca üzerinde durulması gereken bir konu FETÖ yapılanmasının ekonomik boyutunun çökertilmesi meselesidir. Son günlerde gazetelerde yer alan haberlerle karşımıza çıkan, özellikle üç gazetecinin ısrarlı takipleriyle kamuoyunda görünürlük kazanan FETÖ’nün ekonomik yapılanmalarının yargıdaki(!) serencamından bahsetmek isterim. Gazeteci Dilek Güngör Sabah’ta, Cem Küçük, Fuat Uğuır Türkiye’de ve televizyon programlarında cesur ve mücadeleci bir çizgiyi ortaya koyarak, FETÖ yapılanmasının kirli ekonomik dosyalarını açarak, terörle mücadelede ciddi bir meseleyi gündeme taşımışlardır. Soru şudur: FETÖ’nün ekonomisini kim koruyor?

ÇIKIŞ YOLUNDA

Türkiye çok yönlü bir mücadeleyi devam ettirmektedir. Bugün ekonomide, saldırılara karşı yürütülmekte olan politikaların kararlılıkla sürdürüldüğünü ve neticelerinin alınmaya başladığına şahit oluyoruz. Kim ne derse dersin, ‘kriz bekleyenler’ ne yaparlarsa yapsınlar 170 milyar dolara yaklaşan ihracatıyla, ihracatının ithalatı karşılama oranı hızla artan dış ticaret yapısıyla, birkaç aydır cari fazla vererek, müzmin cari açık sorununu çözme yolunda ciddi adımlar atan ülkenin yolunu kesmek artık mümkün değildir.

Ekonominin karşılaştığı döviz kuru dalgalanmalarının meydana getirdiği belirsizlikleri aşma yolunda ilerlemekte olduğu açıktır. Gerçekçi bir kur politikasının ithalata dayalı büyüme beklentilerini etkisiz kılarak, reel üretimle, ihracata dayalı büyüme modelinin sürdürülmesiyle, ekonominin uzun vadede yapısal bir dönüşümü başarmasının önünde bir engel kalmayacaktır.

Ucuz döviz, ucuz ithal ara veya nihai mallara dayanan politikaların Organize Sanayi Bölgelerindeki sanayileri yani imalatı tasfiye sürecine sokup, ithal mallar satan dükkanlara dönüştüren yaklaşımları, ithalata dayalı büyüme politikalarını sürdüren uygulamaları yere göğe koymayanlar boşuna heveslenmesinler, konjonktür artık değişmiştir ve Türkiye bu sorunları aşacak Yeni Ekonomi Politikasına geçmiştir.

TERÖRÜN EKONOMİSİ

Tam da bu aşamada FETÖ terör örgütünün ekonomik yapılanmasının yeniden önünün açılmasına dönük adımların atılması ciddi bir yanlıştır; bunları yapanların kim olduğuna bakmak zorundayız. Bu soygun ve istismara dayalı ‘şirketlerin’ hiçbir şey yokmuş gibi TMSF veya kayyum gibi müesseselerden alınıp eski sahiplerine iadesi ya da hiç müdahaleye maruz kalmadan faaliyetlerine devam etmesi ekonomik mücadelede ciddi bir zaafın oluşmasının yanında FETÖ yapılanmasının ‘yeni terör eylemlerine finansal kaynak oluşturma’ riskini taşıdığını görmek mecburiyetindeyiz.

Ekonomik mücadele topyekûn bir bağımsızlık mücadelesidir; ülkenin maruz kaldığı ekonomik saldırılara karşı nasıl üretimi güçlendirerek, daha fazla ihracat yaparak daha fazla yerli katma değer yaratarak mücadele ediyorsak, ülkemizin düşmanı FETÖ başta olmak üzere terör yapılanmalarının ekonomik saldırı araçlarına karşı da etkin bir mücadele vermek mecburiyetinde olduğumuzu asla unutmamak gerekir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar