Yalçın AKDOĞAN
Türkiye’nin siyasi-idari sistemini ilgilendiren hiçbir konunun ‘şahsa özel’ değerlendirilmemesi gerektiği konusu, genel bir doğruyu ifade eder. Başkanlık sistemi veya partili cumhurbaşkanı gibi uzun vadeli ve ilkesel olarak bakılması gereken bir konuya da, belli şahısların durumuyla ilişkilendirerek karşı çıkmak ayrı bir yanlıştır.
Belli kişiler için düzenleme yapmak ne kadar yanlışsa, belli kişiler istifade etmesin diye gerekli olan bir düzenlemeyi yapmamak da o kadar yanlıştır. Önemli olan Türkiye’nin ihtiyacının ne olduğudur.
Başkanlık sistemine teorik olarak karşı çıkanlar ile sırf Başbakan Erdoğan olmasın diye karşı çıkanların sesi birbirine karıştırılarak bir rahatsızlık oluşturulmaya çalışılıyor.
Sanılıyor ki, Başbakan Erdoğan, partili cumhurbaşkanını kendisi için istiyor. Cumhurbaşkanını halkın seçtiği bir yapının bunu gerekli kıldığı gözardı ediliyor. Oysa Cumhurbaşkanının aday gösterilmesinden seçim kampanyası yapmasına kadar birçok konu ‘partililik’ meselesini gündeme taşıyor.
***
Ayrıca bir partinin ve siyasi hareketin içinden çıkan bir kişinin ‘partili değilmiş gibi’ davranması ne kadar doğru ve doğaldır? Tarafsızlık ilkesi bir ayrımcılık, dışlayıcılık içermemesi açısından anlamlıdır. Cumhurbaşkanının elbette bir politik tercihi, fikirleri, duruşu vardır.
Cumhurbaşkanı nasıl 76 milyonun Cumhurbaşkanı olarak herkesi kucaklıyorsa, aslında Başbakan da bütün ülkenin Başbakanı olarak hareket etmekte, hizmetlerde ve icraatlarda tarafsız davranmaktadır.
Onlarca yıllık siyasi mücadelenin içinden gelen ve bir partinin siyasi çalışmaları neticesinde seçilecek olan Cumhurbaşkanı kendini, aslını, geçmişini ve politik düşüncesini inkar mı etmelidir, reddi miras mı yapmalıdır?
Bu konunun yanlış bir zemine çekilerek tartışılması zoraki, lüzumsuz, yapmacık durumlar üretir.
Ayrıca son döneme kadar hangi Cumhurbaşkanı tam tarafsız ve adil olmuştur, kendi siyasi tercihlerini hükümetler üzerinde uygulamaya kalkmamıştır? Atamalardan tutun da Meclis’ten geçen kanunlara kadar birçok konuda Cumhurbaşkanının uygulamaları, siyasi bir tercihin yansıması olmuştur. Bunun tek istisnası, Abdullah Gül dönemidir. Abdullah Bey, ne içinden geldiği siyasi hareketi inkar eden bir yabancılaşma içine girmiştir, ne de tarafsızlık ilkesine gölge düşürmüştür.
Bu iyi örnek, hem AK Parti iktidarıyla Cumhurbaşkanının uyumundan gelmektedir, hem de Abdullah Bey’in birçok hassasiyeti başarıyla gözeten yapısından...
Benzer şekilde Meclis Başkanı da ‘partili’ değil midir? Meclis Başkanı seçilen partisinden istifa mı etmektedir?
Bir partinin mensubu olarak seçilen ABD veya Fransa Başkanları tarafsız davranamamakta mıdır?
***
Son dönemde, ‘iki parti anayasa yapamaz’, ‘anayasa taslağı mutlaka halka götürülmeli’, ‘Başkanlık meselesi olursa anayasa yapılamaz’ gibi önkabuller, dayatma havası vermeye başladı. Hatta ‘Başbakan aday olmasa daha iyi olur’ demeye getirenler bile var.
Yeni anayasanın en geniş uzlaşmayla yapılması ve mümkünse halkın da onayına sunulması tercih sebebidir. Ancak bunu bir dayatma ve şart gibi koşmak veya Meclis’in anayasa yapma yetkisini ve meşruiyetini sorgulamak kabul edilebilir bir durum değildir. Halk bir partiye 367’nin üzerinde milletvekili veriyorsa, ona Anayasa yapma yetkisi de vermiş olur. Mevcut anayasaya göre referanduma götürme şartı da, anayasa yapabilme çoğunluğu da bellidir. ‘Daha iyi olur’ demekle, ‘kesinlikle olmaz’ demek arasındaki ayrım kaybolursa çıkmaz sokaklarda kayboluruz.
Bu Meclis gerekli çoğunluğu bulursa tek partiyle de, iki partiyle de bal gibi anayasa yapabilir. Önemli olan bunun içeriğinin ve çerçevesinin ne olduğudur.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019