Yaşar YAKIŞ
Türkiye’nin iktidar partisi (AKP) kendisini gençleştirmeye devam ediyor. Partinin başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her zaman parti içindeki makamların sürekli olarak dönüşmesinden yana olmuştur.
Bunu akılda tutarak, partinin kuruluş aşamasında partinin iç tüzüğünde, milletvekillerinin ve belediye başkanlarının üç dönemden daha fazla aday olmamasını hükme bağlayan bir kural getirmişti.
Türkiye’de başka hiç bir siyasi partide böyle bir kısıtlama yoktur ki muhtelemen bu onların bir eksikliğidir. Bu AKP’ye daha çok üyeyi yürütücü görevlerde sınama ve performansından hoşnut kalınanları tutma olanağı vermektedir.
Bu AKP’nin, onu diğer siyasi partilerden üstün kılan avantajlarından biridir. Erdoğan parti hiyerarşisinde veya hükümette belli bir pozisyonu ele geçiren siyasetçilerin o pozisyonda çok uzun süre kaldıklarını ve yeni kan gelmesini engellediklerini fark etmiş olmalı.
Partide sürekli değişim, yeni yüzler görmek isteyen seçmenlerin bu beklentilerini de karşılar. Parti’nin üçüncü dört yıllık döneminin sonuna yaklaşırken, parti içinde bu kuralın muhafaza edilip edilmeyeceğine yönelik kapsamlı bir tartışma yürütülmüştü.
Erdoğan başlangıçtaki üst üste üç dönem kuralının muhafaza edilmesini savunmuştu, şimdi de bunun semeresini topluyor.
Üçüncü dönemini yaşayan AKP milletvekillerine Allah yardım etti. Dördüncü dönem, yapılan erken seçim nedeniyle sadece beş ay sürdü ve böylece söz konusu milletvekilleri üst üste üç dönem daha seçimlere girme hakkı kazandılar.
Bu durum Erdoğan’a performansı iyi olan parti üyelerini yeniden aday gösterme esnekliği sağladı. Yeni başkanlık sistemi bakanlık makamları için yeni bir model getirdi.
Bakanlar artık milletvekillerinin arasından seçilmeyecekler, ya da bir milletvekili bakan yapıldığında milletvekilliği sıfatı ve ayrıcalıkları sona erecek. Bu nedenle yönetimdeki en prestijli 16 makam milletvekillerine kapalı olacak.
Ancak AKP gibi Türk Devletinin tüm kesimlerine hakim olan bir partinin elinde, üçüncü dönemlerini tamamlamış üyelerini o veya bu şekilde tatmin edebilecek bir çok başka fırsat mevcuttur.
Meclisteki başarı derecelerine bağlı olarak, bakan yardımcısı, kamu şirketlerine genel müdür, Cumhurbaşkanı danışmanı veya üst düzey bürokrat olarak atanabilirler.
Üç yıl üst üste hizmet etmemiş oldukları için yeniden seçilebilmiş bir çok eski bakan meclis komisyonlarına başkan oldular ki bunlar, meclis başkanlığı ve başkan yardımcılığından sonraki en prestijli makamlardır. Bu da zaman zaman bu tür makamlarda gözü olan milletvekillerinde düş kırıklığı yaratıyor.
Erdoğan geçtiğimiz hafta partinin yapısına yeni kan şırınga etti. Partinin en üst karar organı olan Merkez Yürütme Kurulu’nun üyelerinin yüzde 58’i değiştirildi. Gençleştirmeden en çok etkilenen parti organı bu kurul oldu.
AKP milletvekili seçilme yaşını 30'dan 25’e indiren bir dizi kanun geçirdi. Bu değişiklikten önce Türkiye seçilme yaşı en yüksek olan ülkelerdendi. Daha sonra geçirilen yeni bir yasayla seçilme yaşı 18’e düşürüldü.
Bu AKP’ye oy vermeleri için gençleri cezbetmeye yönelik bir reformdu, ancak genç seçmenlerin daha büyük bir kısmı hala muhalefet partilerine oy veriyorlar.
Şimdi gözler 24 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçimlere çevrildi. Bu gençleştirme egzersizinin bu seçimlere de uygulanıp uygulanmayacağı henüz açıklık kazanmadı.
Yerel seçimlerde en önemli nitelikler deneyim ve performans. Belediye başkanlarının milletvekillerinden daha çok yetkisi var.
Özellikle on-onbeş milyon nüfuslu mega-kentlerin büyükşehir belediye başkanları, AB üyesi bazı ülkelerin devlet veya hükümet başkanlarıyla kıyaslanabilirler. Diğer koşullar sabit kalmak kaydıyla daha genç bir aday tercih edilebilir, ancak iş bir belediye başkanı seçmeye geldiğinde, deneyim ve performans da bir kenara atılamaz.
Gençleştirme, ayrıca, partinin geleceğine yapılmış kıymetli bir yatırım da. Erdoğan gençleştirmeyi parti yapısına dinamizm enjekte etmek için olduğu kadar, partiyi gelecekte daha sağlam temellere oturtmak için de dikkate alıyor olabilir.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2020
3.04.2020
29.03.2020
6.03.2020
28.02.2020
23.02.2020
16.02.2020
9.02.2020
26.01.2020
13.01.2020