Yaşar YAKIŞ
Türkiye 27 Kasım'da Libya ile biri askeri işbirliği, diğeri Doğu Akdeniz'deki yeni kıta sahanlığı-münhasır ekonomik bölge sınırları olmak üzere iki mutabakat anlaşması imzaladı.
Bu iki anlaşma Doğu Akdeniz'deki çeşitli paradigmaları değiştirebilir ve Libya krizini daha da karmaşık hale getirebilir. Bu makalede sadece askeri işbirliği anlaşması üzerinde duracağım.
Libya, çok sayıda bölgesel silahlı grubun kontrolünde ki bir ülke. Bu gruplardan üçü nispeten daha önemli:
Biri Trablus'ta bulunan, Ulusal Mutabakat Hükümeti (GNA). GNA, teorik olarak rakibi Tobruk hükümeti ile birleşik. Ancak bu iki oluşumun, birbirleriyle çelişkileri de var. Müslüman Kardeşler’in hakimiyetini elinde tuttuğu GNA, başta Trablus olmak üzere Libya topraklarının sadece yüzde 6'sını kontrol ediyor ve daha çok Türkiye, Katar ve Fransa tarafından destekleniyor.
Tobruk’taki ikinci hükümet ise, Temsilciler Meclisi (HoR) olarak adlandırılıyor. HoR; Müslüman Kardeşler'e karşı olan Libya milletvekilleri tarafından kuruldu. Ülkenin 1,7 milyon kilometrekarelik topraklarının neredeyse dörtte üçünü kontrol eden Tobruk Hükümeti; Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan tarafından destekleniyor. Ayrıca Trablusgarp'ı ele geçirmek için askeri bir operasyon başlatan Mareşal Halife Hafter'in de desteğini almış durumdalar.
Üçüncü hükümet ise güneyde. Bu grup da; Sudan, Çad ve Nijer sınırlarında faaliyet gösteriyor ve Libya topraklarının yüzde 18'ini kontrol ediyor.
Ankara, Libya ile imzalanan anlaşmanın önemini abartmaktan kaçınıyor. İsmi açıklanmayan bir Türk yetkilinin açıklamasını yayınlayan Türk medyası, Türkiye’nin Libya'ya savaş birlikleri göndermekle ilgili bir sorunu olmadığını, ancak Libyalı yetkililer resmi bir talepte bulunursa Ankara'nın eğitmen veya danışman gönderebileceğini bildirdi.
Türkiye'nin Libya krizine müdahalesi askeri dengeyi Trablus hükümetinin lehine çevirebilir, ancak bu değişimin ne ölçüde olacağını öngörmek zor. Hafter güçleri Trablus'u kuşattı, ancak GNA aylardır direniyor. Ankara’nın Trablus Hükümeti ile anlaşmayı imzalamasından sonra Hafter, Libya'daki Türk askerlerini meşru bir hedef olarak göreceğini açıkladı.
Libya krizindeki en önemli gelişme, Rusya'nın Tobruk hükümetinin tarafında yer almasıdır. Geçtiğimiz günlerde New York Times’ta yayınlanan bir habere göre, Kasım ayı başlarında Rusya, Hafter'in tarafında savaşan Rus Wagner Grubu paralı askerlerinin yanı sıra Libya'ya düzenli ordu birlikleri de gönderdi.
Türkiye'nin üçüncü bir ülkede Rusya ile karşı taraflarda yer alması, can sıkıcı ve zor bir durum. Rusya, Türkiye'yi NATO'dan uzaklaştırmak için başarılı bir kampanya yürütüyor. Bu yüzden büyük olasılıkla, Ankara'yı kızdırmamak için elinden geleni yapacaktır. Libya Rusya için de önemli olmasına karşın, Moskova için Türkiye’yi kendi tarafında tutmak çıkarlarına daha uygun.
Özetle; Libya krizi daha karmaşık bir aşamaya doğru ilerliyor. GNA'yı destekleyen ülkeler aynı çıkarlara sahip olmaktan çok uzaklar. Örneğin, Türkiye ile Fransa arasında gerçek bir işbirliği pek olası değil, hatta her ikisi de Trablus hükümetinin tarafını tutarak birbirlerinin çıkarlarını zedeleyebilirler.
Hafter; Trablus hükümetini kontrol altına alırsa, Türkiye deniz sınırları anlaşmasını imzalayarak kazandığı avantajı kaybedebilir, çünkü Hafter bunu geçersiz ilan edebilir. Anlaşmanın Libya'nın deniz bölgesini genişletmesi gerçeğine rağmen bunu yapabilir.
Bu karşılaştırma Mısır için de geçerlidir. Mısır, Kıbrıs Rumları ve Yunanistan arasında imzalanan deniz sınırları anlaşması, Kıbrıs ve Girit adalarının kendi kıta sahanlığına sahip olduğunu varsayıyor. Bu nedenle, deniz sınırları Mısır kıyıları ile Girit ve Kıbrıs adalarının kıta sahanlıklarının güney sınırları arasındaki ortanca çizgidir.
Türkiye-Libya anlaşmasında olduğu gibi, Girit ve Kıbrıs Adaları'nın kıta sahanlıkları olmadığı varsayıldığında bu deniz sınırı doğal olarak daha kuzeye doğru ilerlemektedir. Ortanca hattı daha kuzeye taşıyarak, Mısır 40 bin mil karelik ek bir denizalanı kazanır. Kahire'nin Kıbrıs Rumları ve Yunanistan ile imzaladığı anlaşmaya bağlı kalıp kalmayacağı ya da Türkiye-Libya anlaşmasının Mısır'a sunduğu avantajları fark ettikten sonra revizyonunu isteyip istemeyeceği sonraki zamanlarda görülecek.
Türkiye Libya ile iki anlaşma imzalayarak yaratıcı bir hamle yaptı yapmasına ama bu hem oldukça gecikmiş bir hamleydi, hem de sonuçları açısından da belirsiz bir bahisin açılmasına da neden oldu.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2020
3.04.2020
29.03.2020
6.03.2020
28.02.2020
23.02.2020
16.02.2020
9.02.2020
26.01.2020
13.01.2020