Yetvart DANZİKYAN
Büyükada’da toplantı yaparken baskın/kaçırma karışımı bir operasyonla gözaltına alınan insan hakları savunucuları hakkında ne gerekçeyle takibat başlatıldığı sorusu yanıtsızdır. Devlet vehim sahibi/komplo teorisi meraklısı birilerinin yönlendirmesiyle yıllardır insan hakları alanında çalışmalar yapan insanları günlerdir gözaltında tutmakta, onları “Silahlı terör örgütü üyeliği” ile suçlamaktadır. Koskoca bir hukuki skandalımız daha oldu, özetle.
Neydi olay? İdil Eser (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü), İlknur Üstün (Kadın Koalisyonu), Nalan Erkem (Yurttaşlık Derneği), Özlem Dalkıran (Yurttaşlık Derneği), Günal Kurşun (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Nejat Taştan (Eşit Haklar İçin İzleme Derneği), Şeyhmus Özbekli (Hak İnisiyatifi), Ali Gharavi (atölye kolaylaştırıcısı) ve Peter Steudtner (atölye kolaylaştırıcısı) Büyükada’da bilgilendirme ve eğitim amaçlı, günler süren bir toplantı yaparken, toplantının 3. gününde polis baskınına uğradılar. Avukat Selin Nakıpoğlu o anda yaşananları, (sonradan gözaltına alınanlarla yaptığı görüşmeye dayanarak) şöyle anlatıyor:
“Sabah 9.30’da otele baskın yapılmış. Tüm eşyaları poşete konulmuş. Sivil giyimli polisler ‘Ellerinizi kaldırın, hiçbir şeye dokunmayın’ diye bağırarak girmişler toplantıya. Ardından Büyükada Emniyeti’nin nezaretine götürülmüşler. Gece saat 03.00 civarında da İstanbul’daki karakollara getirilmişler. Tüm bilgisayarları, telefonları ve elektronik eşyalarına el konulmuş. Telefonlarındaki tüm mesajları okunmuş. ‘Neden Adalar’da toplanıyorsunuz’ diye sormuşlar.”
Avukat Nakıpoğlu gözaltındakilerin bilgisayar, akıllı telefon ve tüm elektroniklerinin imajlarının alınmadan polisin elinde olmasının çok ciddi bir hukuk ihlali olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:
“Bu şu demek: Bilgisayara sahibinin iradesi dışında veriler konulabilir. Yani polis bilgisayarı ve akıllı telefonları gözaltındaki kişinin elinden hangi halde aldıysa, bu son halin tutanak altına alınması lazım. Ama bu yapılmamış. Bilakis telefonlardaki mesajlar da okunmuş. Özlem Dalkıran polisin telefonundaki tüm mesajları okuduğunu söyledi. İlknur Üstün de bir senedir her şeyini, katıldığı toplantıları yazdığı not defterinin polislerde olduğunu söyledi.” (Bianet, 5 Temmuz 2017)
Böyle bir baskının gerekçesi ne olabilir? İlk akla gelen AKP’nin kendi eliyle büyüttüğü Büyükada takıntısı. Hatırlanacaktır geçen yıl 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu günlerde bir grup yerli yabancı akademisyen, analist ve uzmanın Büyükada’ta toplantı yaptıklarını keşfetmişti AKP ve medyası. Ve bu toplantıyı “Darbe hazırlığı” manşetleriyle sunmuştu.
Ancak bu AKP ve medyasının klasik karalama/komplo operasyonlarından biri olarak kaldı. Gezi zamanı ağaçla röportaj yapmaları gibi. Ama öyle anlaşılıyor ki AKP içinde birileri bu komplo teorisini peşini bırakmamış ve memlekette mebzul miktarda ihbarcı da bulunduğundan gelen ihbar hemen işleme konmuş, savcı da totaliter bir devlette yaşadığımızın bir göstergesi olarak hem gözaltı hem de dosya hakkında gizlilik kararı çıkarmış.
Çoğu arkadaşımız olan bu hak savunucuları günlerdir gözaltında ve mahkemeye çıkarılacakları günü bekliyor. Ancak bu süreçte AKP ve medyası da boş durmadı. Kimi havuz gazetesi “Yeni bir Gezi planlıyorlardı” manşeti atarken, kimi “Ajanlar suçüstü yakalandı” diyordu, kimi de “Önlerinde Türkiye haritası vardı” manşeti attı, yani her türlü karalama operasyonuna utanç verici bir şevkle atılmaktan geri durmadılar. Üstelik şu derecede: TBMM İnsan Hakları Komisyon Başkanı Mustafa Yeneroğlu (ki kendisi bir AKP’li) bu manşetlerin yargısız infaz olduğunu Twitter’da kendi hesabından beyan edince, sırtını Erdoğan kliğine yaslamanın gücüyle konuşan kimi havuz medyası yöneticileri Yeneroğlu’na saldırmaktan çekinmediler.
Ve bu havuz medyasının gücünü nereden aldığı da gözaltıların 4. gününde ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecilerin sorusu üzerine “Orada adeta 15 Temmuz'un devamı niteliğinde bir toplantı için bir araya gelmişlerdir.” diyerek bir kez daha kendini hem savcı hem hakim hem de Yargıtay yerine koydu ve kendince hükmü verdi.
Şimdi madem ki manzara bu, birkaç soruyu sıralamak durumundayız: Bu ülkede hak savunucularının deneyimlerini paylaşmak üzere toplantı yapmaları yasak mıdır? Yoksa bu toplantıların sadece Büyükada’da yapılması mı yasaktır? Eğer Büyükada’da yapılması yasaksa neden? Elinizde havuz medyasının geçen yılki komplo teorileri dışında somut, ikna edici bir gerekçe var mıdır?
Belli ki yoktur. Erdoğan rejimi kendi yazdığı ve kendi inandığı ya da inanır göründüğü komplo teorileri üzerinden kendi vatandaşlarına, hak savunucularına, gazetecilere tuzak kuran, komplo kuran bir devlettir. Bu artık ayan beyan ortada.
AKP ve medyası tabii şunu da biliyor. Mesele böyle konduğu andan itibaren iktidar bloku ve tabanı içinde hiç kimse “Bu nasıl senaryo? Hadi diyelim ki maksat buydu, böylesi bir toplantı otelde mi yapılır?”, “Ajan dediğin kimlik bilgilerini vermenin mecburi olduğu otelde mi konaklayıp toplantı yapar? Böyle saçmalık olur mu?” “10 tane hak savunucusu biraraya gelirse bundan ne çıkar?” sorusunu yöneltmez. Hem bu soruları sormayacak kadar kendilerinden olmayanları ezme hırsıyla gözleri kararmıştır, hem tabanın ve partinin büyük bir kısmı bu soruları düşünecek akli melekelerini reislerine teslim etmiştir, hem de bu soruları soranın sesinin kesileceğini bilirler. Aynı TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı’nın başına geldiği gibi. Küçük tetikçi gazetelerin yayın yönetmenlerinin, İnsan Hakları Komisyonu Başkanı’na fırça attığı bir durum, Erdoğan rejiminin karakterini gayet net yansıtmaktadır. Yani totaliter bir rejimin en belirgin örneklerini yaşamaktayız.
Sözün özü: Erdoğan rejimi 15 Temmuz darbe girişimini, iktidarına sunulmuş bir fırsat (kendi sözleriyle, “lütuf”) olarak görüp tüm muhaliflerini baskı altına almayı sürdürüyor. Belli ki bu sefer de bu konudaki komplo teorilerini bir fırsat olarak görüp hak savunucularını da baskı altına alma yolunu seçmiştir. Söylenecek şey bellidir. Hukuksuz biçimde gözaltına alınan hak savunucuları serbest bırakılmalıdır.
Yazıyı bitirirken bir alıntı yapmakta fayda var. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Yurttaşlık Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kadın Koalisyonu, Hak İnisiyatifi ve Eşit Haklar İçin İzleme Derneği 8 Temmuz’da ortak bir açıklama yaparak AKP medyasında yer alan haberleri tekzip ettiler, Açıklama şöyle:
“Sekiz insan hakları savunucusu ve iki kolaylaştırıcının 5 Temmuz’da gözaltına alınmasının ardından, 5 ve 7 Temmuz 2017 tarihleri arasında çeşitli basın organlarında çıkan, Büyükada’da ‘gizli’ bir toplantı yapıldığı yönünde haberler asılsızdır ve gerçeği hiçbir şekilde yansıtmamaktadır.
İnsan hakları savunucuları Büyükada'da rutin, insan hakları savunucularının savunuculuk yapmalarına yardımcı olacak bir destekleme ve bilgilendirme çalışma toplantısına katılmıştır. Toplantıda herhangi bir kanuna aykırılık olmadığı gibi, katılımcıların gözaltına alınmalarını gerektirecek herhangi bir suç fiili de bulunmamaktadır.
Çeşitli mecralarda yayımlanan haberlerde ayrıca Gezi eylemlerine göndermelerde bulunularak kitlesel gösterilerin planlandığı ima edilmiş ve Ankara’dan İstanbul’a doğru düzenlenen ‘Adalet Yürüyüşü’ ile bağlantılar kurulmuştur. Herhangi bir kaynak belirtilmeden ve somut bilgiye dayanmadan ortaya atılan bu iddialar tamamen uydurmadır.
Ayrıca, haberlerde iddia edildiğinin aksine insan hakları savunucularının gözaltına alınmasına gerekçe gösterilebilecek en ufak bir delil sunulmamıştır. Haberlerde yer alan iddialar ne hukuki olarak kabul edilebilir niteliktedir ne de mantıkla bağdaşmaktadır. Bu haberleri hazırlayanların gerçeği aktarmaktan ziyade, yapılan hukuksuz gözaltılara bir kılıf uydurarak Türkiye hükümetinin sivil topluma uyguladığı baskıyı haklı çıkarmaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Gözaltına alınan ve karalanmaya çalışılan kişiler kamuoyu tarafından tanınan ve yıllardır insan hakları alanındaki çalışmalarıyla bilinen son derece saygın insan hakları savunucularıdır. En temel hukuk kurallarının işlediği bir ülkede derhal serbest kalmaları gerekmektedir.
Asılsız iddiaları ve suçlamaları haber olarak sunan ve yayımlayan kişi ve kurumlarla ilgili en kısa zamanda hukuki yollara da başvuracağımızı bildirir, kamuoyunun ilgisine saygıyla sunarız.”
Yazarlar
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.01.2020
26.10.2020
12.10.2020
14.09.2020
1.09.2020
17.08.2020
20.07.2020
8.06.2020
11.05.2020
13.04.2020