Yetvart DANZİKYAN
Bir tür verili durum gibi oldu ne yazık ki. Televizyon kanallarının kapatılması, var olan kanalların iktidar güdümünden dışarıya çıkamayışı, muhalefetten birine söz verilmesinin ya da canlı yayına çıkarılmasının “olağanüstü haber” değer taşıması vs.
Bu tablo elbette ki normal karşılanmıyor ancak verili durum bu olduğundan tüm muhalefet de stratejisini buna göre kuruyor. Bir yandan da bu verili durumu teşhir ediyor, çünkü edilmeli. Ana akım kanalların iktidarın çizdiği çerçeve içinde hareket etmeleri kabul edilebilir olmasa da baskı rejiminin bir sonucu olarak belki “şartların gereği” denip geçilebilir ancak TRT’nin durumu böyle değil. TRT bir kamu kuruluşu. Burada önemli bir farka dikkat çekmek lazım, devlet kuruluşu değil, kamu kuruluşu. Yani bir devlet dairesi değil, toplumun tamamına seslenmek kaydıyla, toplumunun tamamının çıkarlarını gözeterek yayın yapması gereken bir kuruluş. O toplum kimlerden oluşuyorsa.
Elbette ki biliyoruz, TRT’nin bilhassa AKP döneminde hiç böyle dertleri olmadı. Hele ki son birkaç yıldır AKP’nin direksiyonu artık iyice Türkçü-İslamcı tarafa kırmasıyla yayına giren diziler seçim yayınları kadar önemlidir. Mesela Payitaht Abdülhamit dizisi her hafta Siyonist-Ermeni komplosundan bahseder durur, Erdoğan’ın argümanlarını Abdülhamit’e söyletir, neredeyse Abdülhamit’in karşısına Muharrem İnce’yi, Selahattin Demirtaş’ı çıkartacak kıvama gelir.
Seçim yayınları da öyle. Sadece Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlara ayırdıkları yer açısından değil. Tartışma programlarında da sabah akşam AKP ve Türkiye’nin dış politikası övülür.
Tüm bu tablo karşısında CHP lideri Muharrem İnce TRT ile uğraşmaya başladı. Bu artık bir zorunluluk haline geldi çünkü TRT’yi ana muhalefet lideri ya da ana muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı dışında denetleyecek bir kurum yok. RTÜK sadece öpüşme koklaşma işleri ile ilgileniyor. Oysa bir kamu kuruluşu olmanın birinci şartı aynı zamanda “denetlenebilir” olmaktır. AKP döneminde bu da ortadan kalktı biliyorsunuz, ne Sayıştay raporları var artık ortalıkta, ne de denetleme raporları.
İnce’nin eleştirilerine karşılık TRT çalışanları toplanıp bir bildiri okudular geçtiğimiz hafta. Saldırı altında olduklarını söylediler. “TRT’ye şiddet, basına ihanet” sloganları attılar. Eğer muhalefet kanadından gelen eleştirileri “saldırı” olarak anladılarsa üzülürüm. Olup biteni değerlendirme ve anlamlandırmada güçlük yaşıyorlar demektir. Yok eğer yöneticileri tarafından “Çıkıp bir bildiri okusanız iyi olur” gibisinden bir emrivaki ile karşı karşıya kaldılarsa o daha da üzücü. Çünkü madem böyle bir durum var o zaman o yöneticiler çıkıp bir açıklama yapsalar daha cesurca olurmuş.
Gelelim 2. Ordu Komutanı ile ilgili tartışmalara. Tartışma lafın gelişi tabii. Ortada pek tartışılacak bir durum yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan Malatya’da bir iftarda konuşuyor, iftarda 2. Ordu Komutanı İsmail Metin Temel de var. Erdoğan İnce’ye “sallarken” Korgeneral Temel de kameralara takılıyor. Korgeneral’in o anlarda neşeyle güldüğü ve Erdoğan’ı alkışladığı görülüyor. İnce bunun üzerine “Cumhurbaşkanı olduğumda 30 Ağustos’ta ilk emekliye ayıracağım general o olacaktır. Senin apoletlerini sökmezsem ben de Muharrem İnce değilim” diyor.
Buna karşılık iktidar cephesinden gelen yanıt şu: Zeytindalı harekatının kahraman komutanıdır,, PKK ile mücadelenin kahraman komutanıdır, dolayısıyla eğer İnce bu komutanın apoletlerini sökecekse demek ki teröristlerle birdir.
Parti-devletleşmenin en ileri aşamalarıdır artık bunlar. Devletin partileşmesi, partinin de devletleşmesi böyle olur. Eleştiren de olmadık suçlamalarla karşı karşıya kalır. Bakın AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal ne diyor?
“Bu ülkede milli irade tepelenirken, birileri bu ülkenin seçilmiş Başbakanına küfrederken, birileri bu ülkenin seçilmiş Başbakanına hakaret ederken hiç sesinizi çıkarmadınız. Şimdi bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanıyla beraber bir iftara katılan Metin Temel Paşa'ya saldıracaksın, her türlü tehdit dilini kullanacaksın. Bunların bilinç altı faşist, bunların bilinç altı baskıcı."
28 Şubat’ı kastediyor Mahir Ünal. Kurduğu mantık şu: Kendilerinin beğenmeyerek ayrıldıkları Refah Partisi bir vakitler TSK’nın operasyonuna maruz kaldı diye artık tüm komutanlar AKP’li olmalı. Mantık bu.
Ancak gelin görün ki AKP durum öyle icap edince kendi komutanları da yargının önüne atıveriyor. Cumhuriyet’in 3 Haziran günkü manşetine bakalım. CHP lideri Kılıçdaroğlu kendisine “FETÖ’nün bir numaralı siyasi ayağı” dedi diye Cumhurbaşkanı Erdoğan Kılıçdaroğlu aleyhine dava açmıştı. Bu davada Erdoğan mahkemeye dilekçe vermiş. FETÖ’cü subayların YAŞ’ta terfi ettirilmesinde kendisinin sorumluluğu olmadığını, teknik hazırlıkların askerler tarafından yapıldığını söylemiş. Yani topu şimdi yanından ayırmadığı komutanları bilhassa da Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a atmış. Eh ne denir, parti-devlet olmak böyle bir şey işte.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları

































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.04.2021
9.01.2020
26.10.2020
12.10.2020
14.09.2020
1.09.2020
17.08.2020
20.07.2020
8.06.2020
11.05.2020