Yıldıray OĞUR
İYİ Parti Lideri Meral Akşener, Fox Tv’de katıldığı yayında CHP ile girdikleri HDP tartışması için “kendilerine parmak sallayan kanaat önderlerini” suçladı:
“Muhalefetin içinde HDP’yle bizim yan yana gelmemiz gerektiğini iddia eden yapı, bize parmağını sallıyor. Kavramsal olarak son derece aşağılayan, bizlere çok çirkin tavırlar koyan, ciddi tavırlar koyan gerçekten kötü bir dille bir yapı var. Muhalefeti de tanzim ettiğini düşünen tırnak içi kanaat önderleri diyelim adına. Bunlar da HDP’nin bütün Kürtlerin temsilcisi olduğunu iddia ediyorlar. Biz başka siyasi partilerin başka partilerle olan tutumuna karışmamız, hakaret etmemiz yok. Onların ilişkilerine saygı duyuyoruz bizim de tutumumuza saygı duyulmasını bekliyoruz. Geçen eylülde de aynı çerçeve içinde bir linç yemiştik, şimdi de linç festivali başladı. Bu konuyla ilgili Kılıçdaroğlu’yla herhangi bir konuşmamız olmadı. CHP’nin sistemiyle alakalı değil bu. CHP kurumsal olarak, bir açıklama yaptı. Biz de onu kabul ettik ama tahkim etmek isteyen, kendini solcu ve CHP’nin asli unsuru kabul eden bir grup var. Tırnak içinde kanaat önderi.”
Meral Hanım daha önce de kendilerine parmak sallayan kanaat önderlerinden şikayet etmişti.
Önceki versiyonlarda bu kanaat önderlerine “Liberal solcular” demişti.
Liberalleri bu kez listeden çıkarması sevindirici.
Ama kanaat önderlerini ideolojik olarak fişlemek, entelektüel düşmanlığı, fikirler ve fikir insanlarıyla kavga etmek henüz elinde güç olmayan bir muhalefet lideri için o kadar sevindirici işaretler değil.
İYİ Parti’ye yakın bazı kanaat önderlerinin hafta boyunca gelen eleştirilere karşı kullandıkları “gizli ittifaklar teşhir oldu” diskuru da fena halde tanıdık, bu kanaat önderlerinin olası iktidarla sınavının mevcut iktidar entelektüeli ve medyası performansını aratmayacağını söylüyor.
Halbuki fikri, ideolojik grupların, lobilerin, entelektüel ya da güç çevrelerinin siyasi aktörlere parmak sallamasına, siyaseti tanzim ve tahkim etmeye çalışmasına, ittifaklar kurulmasına da kısaca siyaset diyoruz.
Bunu suç gibi göstermek, gizli ve karanlık işler gibi sunmak, “teşhir oldu” gibi kriminalize etmek bulaşıcı bir Türk siyaset hastalığı. Bu hastalığın kucağında kıvrananlara daha fazlasını tarif etmeye herhalde gerek yok.
Ama Meral Hanım’ın bu serzenişinde haklı olduğu bir nokta var.
HDP’ye sınırsız kredi açıp, İYİ Parti’ye ideolojik bagajı yüzünden yüz vermeyen muhalif bir kesim var ve onların siyaset okuması ve analizleri o yüzden adaletsiz ve önyargılı.
HDP’nin sadece meşru bir siyasi parti olduğu gerçeğine yaslanıp, HDP ile ilgili toplumdaki haklı kaygıları, şiddetle olan mesafesizliğine yönelik eleştirileri Kürt düşmanlığı gibi göstermek ne önümüzdeki seçimde HDP meselesinin muhalefetin aşil topuğu olacağı gerçeğini değiştiriyor ne de son beş yılın bir muhasebesini yapması gereken HDP’ye bir yararı var.
HDP, İYİ Parti gibi MHP’den ayrılalı beş yıl olmuş ve ana kadrosunu MHP’lilerin oluşturduğu bir partinin de siyasetteki aşil topuğu hala.
MHP ve AK Parti’nin elinde neredeyse wodoo bebeği gibi iğne batırdıkça İYİ Parti’yi acıtan MHP’den İYİ Parti’ye akan oyları durdurabilecek önemli bir koz HDP.
Ama kurulalı beş yıl olmuş İYİ Parti, bu wodoo bebeğine karşı bir türlü bir büyü bozucu bulamadı.
Emekli askerlerle kadrolarını tahkim ederek, Susurluk kazasından kurtulmuş karanlık isimlerin kapısını çalarak da o çare bulunamaz.
Meral Hanım’ın haklı olmadığı nokta da tam burası.
Merkez sağ bir parti olma iddiasındaki İYİ Parti’nin Kürtlerle ilgili içinde HDP ve PKK geçmeyen bir politikası da yok.
Tabii “Kürt kardeşlerimizi ayrı tutuyoruz”, “saygımız sonsuz”lu boş gösteren cümleleri saymazsak…
Ekonomi politikasında liberal bir merkez sağ parti gibi olan, sosyal konularda CHP gibi seküler refleksler gösteren, göçmenler konusunda Avrupa’daki aşırı sağ partilere benzeyen İYİ Parti, Kürt meselesine ise hala MHP gibi bakıyor.
Halbuki, HDP gibi bir partinin 30 yıldır varolmasını ve İYİ Parti ile yakın oylar almasını mümkün kılan ülkenin en köklü meselesini görmezden gelerek merkez sağ parti olunamayacağını en iyi şu anda Türkiye’nin eski merkez sağ partilerinde siyaset yapmış e Akşener’in biliyor olması gerekir.
Meral Hanım’ı siyasete sokan Tansu Çiller 90’ların ortasında DYP genel başkanı ve Başbakan iken Kürt meselesinde Bask modelini önermişti. Özal ve Demirel, döneminde PKK ile ilk temaslar yapıldı, MGK’dan af çıktı. Kürt realitesini Demirel tanıdı. AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer diyen, TRT’deki ilk Kürtçe yayınları başlatan ANAP’tı.
DYP ve ANAP’ın her zaman Kürt kimlikleri öne çıkmış, Kürt meselesini önemseyen Kürt milletvekilleri oldu. Şeyh Said’in ailesinden pek çok isim DP, AP ve DYP’den milletvekili olarak Meclis’e girdiler.
Ayrıca seçimlerde ittifakı bir tarafı bırakalım, eğer seçimden sonra parlamenter sisteme geçilecekse, yeterli sayıya ulaşmak için Millet İttifakı’nın HDP ile işbirliği yapması, masaya oturması, yeni sistemi konuşması matematiksel bir zorunluluk.
Yani Meral Hanım’ın Başbakanlık yolu da HDP’den geçiyor.
Ama İYİ Parti sadece Kürt meselesinde değil, diğer pek çok meselede de MHP ve ülkücülük reflekslerini aşamamış bir parti.
Hatta muhtemelen İYİ Partililerin çoğu gerçek, öz, hakiki ülkücülerin kendileri olduğunu iddia ediyor olabilir.
Çünkü İYİ Parti, bir fikri açılımın, sosyal bir dönüşümün üzerine kurulmuş bir parti değil, MHP’nin AK Parti’ye yanaşmasını kaldıramayanların parti içinde başlattıkları bir isyan hareketinin sonucu.
O yüzden 2001’de AK Parti kurulurken söylenen “Milli Görüş gömleğini çıkardık” gibi sert bir özeleştiri ve muhasebe sürecinden geçmediler.
Hocalarına isyan eden AK Partililer gibi, Başbuğlarına isyan etmediler.
Tabanın bir kısmı şehirli, seküler olsa da bu zenginleşen, şehirleşen, merkeze açılmak isteyen bir toplumsal tabanın temsilcisi oldukları anlamına gelmiyor, parti tabanının da esas motivasyonu AK Parti iktidarı karşıtlığı.
Büyüyen ve iktidara alternatif olan bir partide yer almak ve Meral Akşener’in liderliği herkesi birleştiren ana ideoloji.
Partinin teşkilatları ve tabanının önemli bir kısmı o yüzden hala ülkücü. Sadece Ülkücüler daha büyük bir parti olabilmek için o kadar fazla Ülkücülük yapılmaması gerektiğinin farkındalar.
Genel olarak üzerinde çok düşünülmemiş, birbirleriyle çelişen fikirler ve bu fikirleri temsil eden insanların toplamı bir partiden bahsediyoruz.
Bu da İYİ Parti’nin büyümeye çalışırken sık sık müttefiklerinin duvarlarına toslamasına neden oluyor.
İYİ Parti son haftalarda sadece HDP ile değil, milliyetçi, seküler ve Kemalist kesimlerin oyunu almaya çalıştıkça CHP ile, ekonomi politikalarında DEVA Partisi ile sık sık karşı karşıya geldi.
Uzun süredir iktidardan uzak kalmış, devlette ve iktidarda var olmayı seven ve isteyen bir milliyetçi-ülkücü taban ve yönetici elit için ufukta görünen iktidar ışığı göz kamaştırıcı olmalı.
Partinin oylarının artması da bir özgüven yaratmış durumda.
Ama seçime 8 ay kala muhalefetin en son ihtiyacı olan ittifak içindeki bir partinin tek başına büyüme ve güçlenme ihtirası ile yarattığı güven sorunları herhalde.
Ortada paylaşılacak bir iktidar bile yokken birbirine çelme atan partilerin ittifakı için seçmen herhalde iyi şeyler düşünmüyordur.
Halbuki ancak birlikte anlamlı bir yekun oluşturabilen muhalefet partilerinin bencilliğe değil, fedakarlığa ve bir adım geri basmaya ihtiyacı olduğunu söylemek için iyi bir insan olmaya gerek yok, sadece matematik bilmek yeterli.
Muhalefetin en büyük partisi olan CHP, dost partilere milletvekili vermekten, listelerinde yer açmaya kadar fedakarlık örnekleri göstermişken, Kılıçdaroğlu sürekli dostlarıyla kazanmaktan bahsedip, kararların Altılı Masa’daki partilerle birlikte alınacağını vurgularken bu masa altı tekmeler daha fazla göze batıyor, ahlaken de yanlış görünüyor.
Tam da bu güvensizlik yüzünden İYİ Parti uzun süredir rafından indirilmeyen ideolojik eleştirilerin hedefi olmaya başladı.
Bir grup ihtiraslı ve kariyerist genç entelektüelin ittifakı küçümseyen tavrı ve siyaset erbabı politikacıların taktik hamleleri eve kurt getirdi.
Halbuki İYİ Parti’nin oyları Akşener’in CB adaylığından çekilerek yaptığı fedakarlık sonrası artmaya başlamıştı.
İYİ Parti’nin bu saatten sonra ideolojik bir açılım yapması kolay değil, öyle kadroları ve bunu isteyen bir tabanı yok ama en azından ittifaka bağlılığını vurgulayan, “iyi” bir siyaset yapması mümkün.
Yazarlar
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.09.2025
28.09.2025
22.09.2025
20.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
6.09.2025
3.09.2025
2.09.2025