Yıldıray OĞUR
CHP lideri Özgür Özel Karar gazetesini ziyaret etti. Karar’ın yazarlarıyla kahvaltı yaptı.
Kasım 2023’de CHP genel başkanı olduktan sonra Karar’a ilk gelişi Özel’in. Seçimlerden önce CHP’liler Karar üzerinden muhafazakar seçmenlere ulaşmak konusunda çok istekliydi.
Ama o strateji Kılıçdaroğlu ile terkedildi ve daha fazla kendi mahallesine dönen ve oradaki muhalefeti toparlayan bir CHP ortaya çıktı.
19 Mart sonrası doğal olarak muhalefet CHP etrafında toplandıkça açılıma ihtiyaç daha da azaldı.
AK Parti iktidarı, İmamoğlu davasıyla CHP’ye de bir “kutlu dava” vermiş oldu.
En büyük motivasyonları Erdoğan karşıtlığı olan laik muhalefet CHP’nin etrafında toplandı.
Çözüm sürecine rağmen İYİ Parti ve Zafer Partisi’nin oylarının kıpırdanmamasının nedeni bu öfkenin her şeye baskın gelmesi.
Bugün bir laik muhalif için Erdoğan karşıtlığı, Öcalan karşıtlığından daha net ve harareti yüksek bir karşıtlık.
Çünkü birinin hayatına doğrudan etkisi var, diğerinin neredeyse hiç yok.
Özgür Özel, ifade gücüyle bu duyguyu net biçimde yansıtıyor.
Belki de bu yüzden iktidar çevrelerinde Özgür Özel, fazla CHP’li ve solcu bir CHP genel başkanı olarak dişine göre bulunuyor.
Laik muhalifler CHP’ye gitse bile gerisi AK Parti’ye yetiyor.
Nitekim 19 mart sonrası CHP ilk kez AK Parti’ye yarışta denk hale gelse de bu kutuplaşma AK Parti’nin de herşeye rağmen oylarını korumasına yardım etti.
Muhtemelen iktidar çevrelerinde İmamoğlu ya da Yavaş dışında Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı adaylığı en iyi seçenek olarak da görülüyor.
Fakat burada bir hesap hatası olabilir.
Çünkü Özgür Özel, iktidarın olmasını arzu ettiği kadar bir CHP’li değil.
En azından kısa kahvaltı sofrasında izlediğimiz kişi o tarif edilen kişi değildi.
Bir kere Manisalı bir öğretmen çocuğu ve Manisa’da eczacılık yapmış biri var karşımızda.
Yani Özel bir beyaz Türk değil.
Taşranın dilini biliyor, çarşıda büyümüş, dükkan önünde çay içen esnaf muhabetlerine hakim, komik, sohbeti iyi.
Aynı zamanda genç AK Parti ve Erdoğan karşıtlığını klasik bir CHP’li jargonuyla yapmıyor. Daha geniş bir sözlükle, kavramlarla konuşabiliyor. Şehitler için imam olan ilçe başkanına mitingde dua okutuyor ertesi gün Karar’da başörtülü milletvekilimiz olacak deyip az sonra Hrant Dink Müzesi’nde Rakel Dink’i ziyaret edebiliyor.
Bütün gündeme, referanslara ve literatüre hakim.
Karar’da hangi kavramlarla konuşulacağını biliyor.
Mesela CHP’nin başörtüsü meselesindeki karnesini eleştirirken ikna odalarında görev yapmış eski CHP’lilerden bahsetti.
“Bir kapatma davamız eksikti, sağolsun başsavcı sayesinde o da oldu. Artık iktidara hazırız” derken o tartışmalara uzak olmadığını gösterdi.
O tartışmalarda da kapatma davasını içten içe haklı gören bir geçmişten gelmiyor. Oraları aşmış, partisinin çizgisinden epey mesafe almış. Yoksa o geçmişin esiri olsaydı üzerine böyle espriler yapamazdı.
En önemli vasfı 15 yıldır siyasetin anlık olarak içinde olması. Hem genç hem de grupbaşkenvekilliğinin önemli bir artısı bu. Geçmişte değil, şimdi ve buradada, siyasi tansiyonu iyi tutuyor, sosyal medyadaki timelineda yaşıyor, yani akışta kalıyor. Bu da dilini hem güncel kılıyor.
Ama en büyük vazfı bu değil.
Özgür Özel AK Parti siyaset okulunda 15 yıl geçirmiş. Sovyetler döneminde Amerikan istihbaratında Kremlinologlar vardı. Bunların görevi Kremlin’deki törenler sırasındaki görüntü ve fotoğraflardan Sovyet elitlerini tahlil etmekti.
Tıpkı Kremlinologlar gibi Özel’e de AK Partiolog ve Erdoğanolog diyebiliriz.
AK Parti’nin ve Erdoğan’ın sadece siyasi hamleleri konusunda değil aynı zamanda iktidar içi gruplar, aktörler, güç dengeleri konusunda da doktora düzeyine ulaşmış.
AK Parti ve Erdoğan severlerle nasıl konuşulacağını iyi biliyor, hassasiyetlerin farkında. Bu konudaki algıları çok açık.
Aynı zamanda solculuktan gelen Kürt hassasiyetini iyi hissetme yeteneklerine de sahip.
Mesela İmralı’ya Komisyon heyetinin gitmesi hakkında önce AK Parti’nin pozisyonunu bekleyeceğim diyor. Komisyonun gitmesine karşı bir mesaj vermiyor. Hem Kürtleri hem de parti çevresindeki ulusalcıların duygularını yönetiyor.
Aynı zamanda AK Parti’nin bu yükü muhalefetle paylaşma arzusunun farkında.
Ama aynı zamanda çözüm sürecine karşı çıkmaması gerektiğini, iktidarın ondan bunu istediğini ve Kürt seçmenlerle arasını açmaya çalıştığını da anlıyor.
O yüzden esas yatırımını sürecin çökmesine değil, başarılı olmasına yapmış. Silahsız, şiddetsiz, PKK’sız bir ortamın hem Türkiye’nin hem de CHP’nin faydasına olacağını düşünüyor.
Değişen, kentleşen, sekülerleşen Kürt sosyolojisinin kendisini CHP’de ifade edebileceğini görüyor. Bunlar üzerine araştırmalar yaptırdığı açık.
AK Parti’nin siyaseti üzerine doktora yapmış, Kürt meselesine hakim ama dış politika, güvenlik, ekonomi gibi derslere ise anlaşılan devamsızlık yapmış.
Dış politikada aklına ilk gelenin AB ile ilişkileri düzeltmek olması bundan.
Alman Yeşiller’in bile şahinleştiği bir küresel iklimde, herhalde diplomat CHP kurmaylarının etkisiyle eski dünyanın dış politika kodlarıyla konuşuyor.
Batı ittifakıyla iyi ilişkiler mesajları, Büyük Türkiye idealine epey ısınmış halkı bu tatmin etmeyecektir. Daha önemlisi bu küresel sistemde oluşan güç boşlukları görev ve onlara hamle yapan AK Parti dış politikası karşısında hala CHP içe kapanmacı, fazla barışçı ve eski ittifakları tahkim edici bir eski politikada kalmış görünüyor.
Anlaşılan CHP siyaseti dünyadaki değişimi, değişen ittifakları ve güvenlik diskurunu çok önemsemiyor. Bunun içeride yarattığı yeni endişeleri ve siyasi beklentileri de küçümsüyor.
İktidarın hataları ve baskılarının sonucu değiştirmeye yeteceğini düşünüyor.
Halbuki iktidarın en parılıtılı ve seçmenini motive eden yeri burası.
Ama Özel’in öğrenmeye açık olduğu çok açık.
En azından dinleyen ve söylenenler üzerine konuşan bir siyasetçi vardı karşımızda.
Genelde siyasetçiler fazla dinlemezler.
Bu da bir zamanlar Erdoğan’ın alameti farikasıydı. Dinlemek, not almak ve fikirlerini değiştirmek.
Yani özetle Özgür Özel, iktidarın hayallerindeki Cumhurbaşkanı adayı olmayabilir.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
8.11.2025
3.11.2025
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025