Yıldıray OĞUR
“Bizler adil olmayı kutsal bir görev kabul eden bir medeniyetin mensupları olarak, gücün ve şartların etkisiyle gömlek değiştiren bir karakterin sahibi olamayız”
Milli Görüş gömleğini çıkardık diyerek 12 yıl önce yola çıkan Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzüne karşı söylenmiş bu cümlenin sahibi Saadet Partisi Genel Başkanı olsa herhalde kimse şaşırmazdı.
Medeniyet, adalet vurguları da bu kanıyı destekliyor.
Ama hayır bu cümle, hukukun siyasallaşmasına karşı çıkan Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın “evrensel hukuk manifestosundan.”
Mahkemenin doğum günü kutlamasına gelmiş, cevap hakkı da olmayan Başbakanlar hakimlerin bu siyasi heveskarlıklarına alışıklar. Da, bu gömlek değiştirmeye, değişmeye dahi laf atan zatın bırakın hukuk adamlığını, demokrat, evrensel olduğunu nereden çıkardınız?
1991’den 2009’a kadar 8 sosyalist partinin, 3 Kürt partisinin, bir de Yeşiller Partisi’nin kapatılmasına evet, Refahı Fazilet ve AK Parti ile, Sezai Karakoç’un Diriliş, Şerefattin Elçi’nin Demokratik Kitle Partisi’nin kapatılmasına hayır demesinden mi? Başörtüsü kararlarındaki tutumundan mı yoksa?
Daha çok karşımızda gömleğini sahiden pek çıkarmamış bir sağcılık, en fazla milliyetçilik sosuna bulanmış bir legalist liberalizm duruyor. Kelimenin Batı’daki manasıyla bir muhafazakarlık ya da.
Karşımızda evinde televizyon var ya da yok, İBDA'cı ya da değil, sonradan liberal hukuk okumaları yapmış ya da yapmamış, bir geleneğin, bir kurum kültürünün gömleğini, giymiş bir bürokrat var. Darbecilerin siyasetçilere, Meclis’e kolaçan olsunlar diye kurduğu bir mahkemenin başkanı.
Karşısında da diline doladığı Milli Görüş elbisesinin yerine daha evrensel görüşleri temsil eden gömlekler giymiş, daha bir gün önce 99 yıllık bir ittihatçı, Kemalist devletçi tabuyu daha yıkmış, daha birkaç hafta önce halkın yarısından yeniden onay almış bir siyasetçi.
Hangisi daha evrensel? Hangisi daha demokrat? Hangisi daha ilerici?
Kimin kime ders vermesi hoşunuza gidiyor bu tabloda bir düşünün. İşte o cevap kadar hikayenin demokrasi, siyaset, hukuk tarafındasınız.
Konuşmayı “manifesto” ilan eden Taha Akyol yargı tarihimizin en çok evrensel atıf yapılan konuşmasının da bu olduğunu söylemiş. Az farkla doğru. Bundan 15 yıl önce Anayasa Mahkemesi’nin bundan 15 yıl önceki 37. Kuruluş yıldönümünde konuşan Başkan Ahmet Necdet Sezer’in konuşmasından biraz daha fazla evrensel hukuk, AİHM, Avrupa atfı vardı Kılıç’ınkinde.
Zaten Taha Akyol o konuşmanın da hakkını zamanında teslim etmişti:
“Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer’in konuşmasını her satırında Türkiye’nin ışıklı geleceğine derin bir güven duyarak okudum. Sayın Sezer Jakoben Kulüb’ün diliyle konuşmuyordu. Geniş bir ufka ve zengin bir hukuk kültür birikimine sahip bulunan Sezer uluslararası hukukun önemini vurguluyor. Sezer bu zengin içerikli ve analitik konuşmasıyla Anayasa hukuku tarihimizde yeni bir dönemin kapısını açmıştır.”
Herhalde Kılıç da Sezer’in açtığı o “ışıklı kapılardan” geçti. Sezer’in manifestosunu “Bu sese kulak verin” diye alkışlayan Zaman gazetesi de şöyle demiş: “Anayasa Mahkemesi Başkanı A. Necdet Sezer'in demokrasi deklarasyonuna destek çığ gibi.
Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıl dönümünde yaptığı konuşma ile dikkatleri çeken Yüksek Mahkeme Başkanı Ahmet Necdet Sezer’e her kesimden tebrik ve destek yağıyor.”
Akşam olunca Çankaya köşkünün internetini kapattıran Sezer’in evrensel değerleri, “Laik olmayan adam olamaz” sözlerindeki hukukçuluğu, darbe günlüklerine yansıyan demokratlığını gördük.
Demek ki demokratlık, hukuk devleti, evrensel değerler bir hitabet performansı meselesi değilmiş.
Bir sınanma, bir duruş meselesiymiş.
Davetine icabet ettiğin ev sahibinin ağzını bozması karşısındaki bir duruş bazen.
Yoksa Hitler’in başhukukçusu Carl Scmitt konuşmalarında daha çok hukuk diyordu…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025